Bu sorunu nasıl çözebilirim
eşimde cinsel isteksizlik var nişanlı iken böyle değildi bazı anları yaşamak için can atıyordu ama artık böyle değil bunu sürekli dile getirmeme rağmen cinsel isteksizlik devam ediyor hiçbir fantezisi yok ilişki esnasında hemen işi bitiriyor eskide. İlaç içerek ereksiyon oluyordu bir süre sonra ilaç içmeden olmaya başladı ama pek zevk almıyorum yapmak için yapıyor gibiyiz kötüyüm
Bu soru 10 Ekim 2025 12:08 tarihinde Klinik Psikolog İrem Aşıkkutlu tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar hoşgeldiniz🪷
Anlattıklarınız, eşinizle aranızda bir dönem oldukça güçlü olan cinsel bağın zamanla zayıfladığını gösteriyor. Nişanlılık döneminde heyecan, merak ve arzu çok daha yoğunken; şu anda cinselliğin daha “görev gibi” yaşandığını, zevkin yerini alışkanlığın aldığını hissediyorsunuz. Bu değişim, birçok çiftin ilişkisinin bir döneminde karşılaştığı bir durumdur ama genellikle dile getirilmediği için daha da derinleşir.
Cinsel isteksizlik çoğu zaman sadece “istememek” değildir. Genellikle duygusal ya da bedensel bir dengesizliğin dışa vurumudur.
Eşinizin bu süreçte sessiz kalması, aslında içinde bir şeylerin eksildiğini fark etmesine rağmen, nasıl ifade edeceğini bilememesinden kaynaklanıyor olabilir. Stres, kaygı, sorumluluklar, yorgunluk ya da geçmişte yaşadığı performans kaygısı bile cinsel isteği bastırabiliyor. Özellikle bir dönem ilaç kullanmış olması, o dönemde yaşadığı kaygının etkilerini hâlâ taşıyor olabileceğini düşündürüyor.
Bu durum sizin açınızdan da oldukça zorlayıcı. Partnerinizin ilgisizliği karşısında “artık beni istemiyor mu?” hissi, zamanla kendinize olan güveninizi zedeleyebilir. Fakat bu noktada önemli olan, bu durumu bir “reddedilme” olarak değil, bir çağrı olarak görmektir. Çünkü çoğu zaman cinsel isteksizlik, ilişkinin “ben artık eskisi gibi hissetmiyorum” diyen sessiz bir sinyalidir.
Önce anlamaya çalışın, sorgulamaya değil.
Eşinize “neden böyle oldun?” demek yerine, “son zamanlarda seni yoran bir şey var mı, birlikte konuşabilir miyiz?” gibi yumuşak bir dil kullanmak, savunma duvarlarını indirir. Çünkü isteksizlik çoğu zaman duygusal baskının bir sonucudur.
Cinselliği sadece cinsel birleşme olarak görmeyin.
Temas, öpüşme, sarılma, birlikte vakit geçirme… Bunlar cinsel yakınlığın temel taşlarıdır. Fiziksel değil, duygusal yakınlıktan yeniden başlamak çoğu zaman isteği kendiliğinden canlandırır.
Performans baskısını ortadan kaldırın.
“İyi bir ilişki yaşamalıyız”, “zevk almalıyız” gibi düşünceler hem sizde hem eşinizde baskı yaratır. Bu da cinsel isteği azaltır. Cinselliği bir sonuç değil, birlikte keyif alınan bir süreç olarak görmek önemli.
Eşinizle dürüst ve yargısız konuşun.
“Aramızdaki yakınlığın eskisi gibi olmadığını hissediyorum. Bunun seni de etkileyip etkilemediğini merak ediyorum.” gibi bir cümleyle konuyu açmak, karşı tarafın savunmaya geçmeden paylaşım yapmasına izin verir.
Profesyonel destek alın.
Bir cinsel terapist veya çift terapisti, bu sürecin hem psikolojik hem de ilişkisel yönünü ele alır. Çünkü cinsel isteksizlik çoğu zaman sadece bireysel değil, ilişkisel bir sorundur. Doğru terapi yaklaşımıyla hem duygusal bağ hem de fiziksel uyum yeniden kurulabilir.
Gerekirse tıbbi kontrol önerin.
Eşinizin bir üroloji ya da endokrinoloji uzmanına görünmesi de faydalı olabilir. Hormon dengesizlikleri, bazı ilaçlar ya da fiziksel etkenler isteksizliğe neden olabilir. Psikolojik ve biyolojik etkenlerin birlikte değerlendirilmesi en sağlıklı yaklaşımdır.
Cinsel yaşamın bir dönem zayıflaması, bir ilişkinin bittiği anlamına gelmez. Aslında bazen bu tür duraklamalar, çiftlerin birbirini yeniden anlaması için bir fırsattır. Bu süreci bir “kriz” olarak değil, “yeniden bağ kurma” alanı olarak görmeye çalışın.
Cinsellik, sadece bedensel bir eylem değil; sevgi, güven ve duygusal yakınlığın yansımasıdır. Bu bağ yeniden güçlendiğinde, isteğin de doğal biçimde geri döneceğini göreceksiniz.
Umarım cevabım sizlere yardımcı olmuştur. Aklınıza takılan başka sorunuz olursa iletebilirsiniz. Sağlıcakla kalınız.
Klinik Psikolog İrem Aşıkkutlu