cinsellik ve günah ikileminden nasıl kurtulurum
cinsellikle ilgili evlilik öncesi şeyler yaşamış olmak veya ileride yasama dusuncesi veya bu tür şeyler izlemek filmlerde böyle sahnelerin çıkması beni suçlu hissettiriyor bedenimin titremesine sebep oluyor ve bunu birine anlatmadan geçiremiyorum içim çok huzursuz oluyor bunu aşmak istiyorum cinsellik beynimde çok büyük bir günah olarak yerleşmiş ve bunu düşünmek bile beni kötü suçlu hissettiriyor ve stresle başa çıkamıyorum her şey anneme anlatiyorum
Bu soru 16 Nisan 2025 14:28 tarihinde Psikolog İrem Bor tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar Sevgili Danışan,
Yazdıklarını okurken hissettiğin suçluluğun, içsel çatışmanın ve zihnindeki yoğun baskının ne kadar gerçek olduğunu hissettim. Bu duyguların ağırlığı, bedeninde titreme, huzursuzluk ve sürekli paylaşma ihtiyacı olarak ortaya çıkıyor olabilir.
Cinsellik, bazı kültürel ve dini inanç sistemlerinde çok katı kurallarla çevrelendiği için, özellikle genç yaşta bu konularla ilgili ilk deneyimler, düşünceler veya sadece karşılaşmalar bile kişide bir suçluluk hissi yaratabiliyor. Ama burada önemli bir ayrım var:
Bir şeyi düşünmek ya da hissetmek günah değildir.
Bir filmi izlerken bir sahnede rahatsız olmak, senin günahkar olduğunu değil; içindeki öğretilerle çeliştiğini gösterir.
Senin suçluluk hissetmen ahlaki bir bozulmadan değil, aslında çok güçlü bir vicdanının ve "doğruyu yapma" isteğinin olduğuna işaret ediyor. Ancak bu vicdan zamanla senin değil, başkalarının sesi haline gelmiş olabilir. Belki annenin, belki toplumun ya da çevrenden duyduklarının sesidir.
🌿 İçinde bulunduğun ikilemi biraz şöyle düşünebilirsin:
Bir tarafın uzak kalmak istiyor bu çok anlaşılır. Ama diğer tarafın da büyüyor, gelişiyor, merak ediyor, insan olmanın doğal parçalarını tanımak istiyor. Bu ikisi birbirine düşman olmak zorunda değildir değil mi? Merak duymak, hissetmek ya da düşünmek kötü olmak anlamına gelmez. Bu senin “kötü” ya da “günahkâr” olduğunu göstermez. Sadece bir insan olduğunu gösterir.
Şu soruyu kendine sormayı deneyebilirsin:
Bu duyguyu bastırmak mı beni bu kadar kötü hissettiriyor, yoksa bu duyguyu anlamadan yargılamak mı?
Belki de ikisi birden. Ama sen bu döngüyü kırmak için ilk adımı atmışsın: anlatmak. Bu çok kıymetlidir sevgili danışanım. Bir dahaki sefere bu düşünce geldiğinde hemen bastırmak ya da kendini yargılamak yerine, şöyle bir durmayı denemelisin.
“Ben şu an ne hissediyorum? Bu his bana ne anlatmak istiyor?” sorularına yanıt bulmalısın.
Yargılamadan, değiştirmeye çalışmadan sadece tanımaya çalış. Çünkü kendini tanımadan özgürleşemezsin. Bir bak, duyguların sana neler söylüyor. Sadece tanı, kendini eleştirmek ve yargılamaktan uzak. Dilersen bunu kağıda da yazabilirsin. Sonrasında dilersen atar ve yok dersin.
Son olarak, annenle paylaşım kurman değerli olabilir ancak duygularını sadece anlatmak değil, anlamlandırmak da senin yolculuğun olabilir. Biraz kendine izin vermek güzel olabilir.
Eğer mümkünse bu süreci bir psikologdan destek alarak da yürütebilirsin. Ancak unutmamalısın ki;
Sen yanlış değilsin. Günahkâr ya da kötü biri hiç değilsin. Sadece insan olmanın, gelişmenin ve hissetmenin içinden geçiyorsun. Kendine karşı nazik ve şefkatli olmayı da ihmal etmemelisin.
Umarım cevabım yeterli olmuştur. Aklına takılan ya da sormak istediğin sorular için tekrar sorularını yöneltebilirsin. Hoşça kal...
Sevgilerle,
Psikolog İrem Bor🌿