Eşim 4 yıl boyunca cinsellik istemedi korkusundan
Merhaba öncelikle eşimle 4 yıllık bı evliliğimiz var severek evlendik herşey yolundaydı.hicbir sıkıntımız yoktu sadece bir konuda sıkıntımız vardı oda ilişkiye girememe sorunuydu 4 yıl boyunca biz o işi yapamadık eşimin korkusundan işte canım çok yanicak dur daha sonra deneriz aslında sevisme sırasında bı sıkıntımız yok tam o noktaya geldiğimizde eşim kasildigi için yarıda kaldı bende zorlamak istemedim canı yansın istemedim tamam dedim şu sıra olur bu sıra olur diye diye 4 yıl geçti Şuan bazi ufak tefek şeyler yüzünden tartıştık şimdi eşimle arama bı duvar girdi resmen beni eskisi gibi öpmek istemiyor sarılmak istemiyor içimde sana karşı duygu his kalmadı bende o istek yok diyor bagzi konularda haklı tartışmamız benim dişlerimi yikamamamdan ona özen gostermedigimden çıktı ama ben eşimi dusunmedigim bı an bile yok 4 yıl boyunca bı erkek olarak başka bı kıza veya başka birinle birlikte olmak istemedim eşim le olmak istedim sadece ve bu beni daha çok etkiliyor. Ne yapicagimi bilmiyorum nasıl eskiye donucegimizi bilmiyorum eşime şunun teklifinide yaptım gidelim bı pisikologa yardım alalım Berki iyi gelir dedim sorunlarımızı başkası gözünden anlatalım Berki çözümünü bulabiliriz dedim ancak eşim piskologa gitmek istemiyor korkuyor şimdi gidicem diyor ben bu esime ilgi duygu hissetmiyorum ilişkiye girmek istemiyorum o duygu bende yok dicem diyor ozaman bana dicek piskolok sen koçanı hiç sevmedin Niye geldin buraya sen kendini kandirmissin eşini sevmiyorsun dicek ben bu nu kaldiramam diyor ben ne yapicagimi bilmiyorum eşimi çok seviyorum ve kaybetmek istemiyorum lütfen bı cevam verirseniz sevinirim.
Bu soru 21 Mayıs 2025 07:16 tarihinde Psikolog İrem Gülsün Zengin tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Öncelikle bu kadar içten ve samimi bir şekilde yaşadığınız süreci paylaştığınız için teşekkür ederim. Bu durum, sadece fiziksel bir engel gibi görünse de aslında altında birçok duygusal ve ilişkisel katman barındırıyor olabilir. Dört yıl boyunca ilişkinizi sevgiyle ve sabırla sürdürmüş olmanız, hem eşinize hem de evliliğinize duyduğunuz bağlılığı açıkça gösteriyor. Ancak anlaşılıyor ki eşinizin yaşadığı korku ve çekinceler sadece “acı” hissiyle ilgili değil. Türkiye’de mahremiyet, cinsellik ve duygusal yakınlık konularında konuşmak, paylaşmak çoğu zaman kolay olmuyor. Özellikle kadınlara küçüklükten itibaren cinsellikle ilgili verilen mesajlar—ayıp, günah, acı verici gibi—kadının bilinçdışı dünyasında kök salabiliyor. Bu da, zamanla fiziksel yakınlıkta zorluklar yaşamasına sebep olabiliyor.
Eşinizin yaşadığı şey vajinismus olabilir. Vajinismus, kadının istemesine rağmen cinsel birleşme sırasında vajina çevresindeki kasların istemsizce kasılmasıyla birlikte ilişkinin gerçekleşememesi durumudur. Bu yalnızca fiziksel bir durum değildir; bilinçdışı korkular, kaygılar ve geçmişten gelen inançlarla şekillenir. “Acıyacak”, “ya başaramazsam”, “yeterince iyi değilim” gibi düşünceler eşlik edebilir. Bu tür bir durumda kişi bazen kendiyle öylesine mücadele içindedir ki, partnerine duygusal olarak da uzaklaşmaya başlayabilir. Sarılmak, öpmek gibi tensel temaslardan bile kaçınabilir çünkü bu temaslar zihninde doğrudan cinselliği çağrıştırır ve baskı oluşturur. Böylece kişi, en yakınındaki insan olan eşine bile yabancılaşabilir.
Tüm bu süreç zamanla eşinizin duygusal olarak da geri çekilmesine, aranızda bir duvar oluşmasına neden olmuş olabilir. Belki eşiniz sizi sevdi ama bu duygular çözülmemiş gerginliklerin, bastırılan korkuların ve hayal kırıklıklarının altında silikleşti. Duygular ortadan kaybolmaz ama üstü örtüldüğünde ulaşılması güçleşir. Terapide, bir psikolog eşinize “Sen eşini sevmiyorsun” demez; aksine, “Ne oldu da o duygular zayıfladı?” gibi merakla ve anlayışla yaklaşır. Terapistler yargılamaz, suçlamaz, iki tarafı da anlamaya çalışır. Eşinizin “ya bana böyle denirse” korkusu aslında kendisini koruma çabası olabilir. Bu yüzden destek almayı reddetmesi, psikoloğa ya da size değil, kendi içinde yaşadığı belirsizlik ve kırılganlığa bir tepkidir belki de.
Bu süreci yalnızca “seks yapamamak” gibi görmekten ziyade, duygusal bağın neden zedelendiğini, hangi konuşulamayan kırgınlıkların biriktiğini, eşinizin kadın kimliğiyle, beden algısıyla ve cinsellikle ilgili ne hissettiğini anlamaya çalışmak gerekir. Çift terapisi bu noktada çok kıymetlidir; özellikle cinsel terapi alanında uzmanlaşmış bir terapist seçerseniz, süreç çok daha yapıcı ilerler.
Unutmayın, sevgi hâlâ bir yerlerde olabilir. Ancak o sevgiyi bulmak için bazen önce üzerindeki yükleri, korkuları, suçlulukları hafifletmek gerekir. Sabırlı olun, eşinize yargısızca yaklaşın ama siz de bu süreçte kendinizi ihmal etmeyin.
Eğer isterse eşiniz de bu konuyla ilgili merak ettiği soruları bizlere sorararak veya güvenilir kaynaklardan okuyarak bilgi edinmeyi deneyebilir. Bu, terapiden önce atılacak küçük ama önemli bir adım olabilir. Vajinismus, birçok kadının yaşadığı ve uygun destekle başarılı şekilde aştığı bir durumdur. Yalnız olmadığını ve bu durumun çaresiz olmadığını bilmek bile bazen bir başlangıçtır. Dilerseniz birlikte güvenilir kaynaklar da bulabiliriz. Yeter ki siz bu bağı onarmaya gönüllü kalın.
Sevgilerimle,
Psikolog İrem Gülsün Zengin