Evlilikte cinsel sorunlar

Merhabalar,

Anlattıklarınızı okuduğumda, insan ilişkilerinin yüzeyde ne kadar sakin görünse de, altında çoğu zaman derin ve karmaşık duygular barındırabileceğini düşündüm. Sevdiğiniz biriyle bir hayat kurmuşken, aranızda mesafeler oluşmaya başlaması, hele ki bu mesafenin fiziksel yakınlığı da etkilediğini hissetmek, ister istemez sizi de içsel bir sorgulamanın içine çekebilir. Ve tüm bu sorgulamalar arasında bazen en çok yıpranan, sevgiye, ilgiye ve değere en çok ihtiyacı olan “siz” olabilirsiniz. Cinsellik, çiftler arasında sadece bir fiziksel paylaşım değil; aslında güvenin, bağlılığın ve duygusal yakınlığın da bir ifadesidir. Bu yüzden bu alanda yaşanan aksamalar, sadece yatak odasıyla sınırlı kalmaz; zamanla duygulara, iletişime, hatta bazen kişisel özgüvene bile etki edebilir. Eşinizin yaşadığı sertleşme güçlüğü, erken boşalma gibi durumlar çoğu zaman yalnızca fiziksel değil, derinlerde biriken psikolojik sebeplerle de ilişkilidir. Ve toplumun, özellikle erkeklerden "hep hazır, güçlü ve istekli" olmalarını beklemesi, bu tür sorunlarla baş etmeyi onlar için daha da zorlaştırabiliyor. Çoğu zaman konuşmaktan bile çekiniyorlar, çünkü bu sorunlar sadece bedenle değil, “yeterli miyim?” duygusuyla doğrudan bağlantılı olabiliyor.

Siz bu süreçte hem anlamaya çalışıyor, hem sabır gösteriyor hem de derinden etkileniyor olabilirsiniz. “Acaba artık beni istemiyor mu?” ya da “Benimle yakın olmak istememesinin nedeni ben miyim?” gibi sorular, sizi hem yoran hem de kalbinizde kırgınlık bırakan düşünceler olabilir. Oysa bu hissettiğiniz duyguların hiçbirinde yalnız değilsiniz. Bunlar, bu tür durumlarda çok sık yaşanan, oldukça insani ve anlaşılır tepkilerdir.Eşinizin bedeniyle ilgili titizliği, başak burcuna özgü o detaycılık, kendine yüksek standartlar koyması ve hata yapmaktan duyduğu rahatsızlık, bu süreci onun için de sessizce zorlaştırıyor olabilir. Bazen bir defa yaşanan başarısızlık hissi, yeniden denemeye dair cesareti bile gölgeleyebilir. İçten içe “Yine yapamazsam, eşim üzülür, kırılır, beni istemez” gibi düşüncelerle boğuşuyor olabilir. Belki de sizin kırılmamanız için kaçmayı tercih ediyor. Ama kaçmak, ne sizi ne de onu iyileştiriyor.

Böyle zamanlarda belki de en kıymetli şey, iki insanın birbirine yargılamadan, suçlamadan, sadece duygularını paylaşabileceği bir alan yaratmasıdır. Günlük hayatın karmaşasından uzak, sessiz ve sakin bir anı seçip şu tür cümlelerle yaklaşabilirsiniz:

-"Son zamanlarda aramızda bir mesafe olduğunu hissediyorum, bu beni düşündürüyor. Senin de nasıl hissettiğini merak ediyorum."

-“Seninle yakın olmayı özlüyorum. Bunu konuşmak sana da iyi gelir mi diye düşündüm.”

-“Seninle birlikte olmak benim için sadece cinsellik değil, kendimi sana ait ve yakın hissetmemi sağlıyor. Bu yüzden bu konuyu birlikte konuşmamız bence önemli.”

Bu tür cümleler karşı tarafın savunmaya geçmeden, yargılanmadan kendini açabilmesi için kapı aralayabilir. Onun adına karar vermeden, ne yaşadığını anlamaya çalışmak ilişkinin bağını güçlendirir. Bu noktada şu tür ifadeler de size destek olabilir:

-“Bu süreç senin için nasıl geçiyor bilmiyorum ama birlikte çözebileceğimiz bir şey varsa yanında olduğumu bilmeni isterim.”

-“Ben seni olduğun gibi kabul ediyorum. Önemli olan bu süreçte birlikte ilerlememiz”

-“Biliyorum bazı şeyler kolay konuşulmuyor ama ben seninle bu konuda da bir ekip olabileceğimize inanıyorum.”

İleriye dönük olarak bir uzmandan "tercihen cinsel terapi alanında çalışan bir psikologdan" destek almak, birlikte çıkabileceğiniz bir yolculuk olabilir. Bazen sadece birkaç seans bile, çiftler arasında yeniden bir yakınlık köprüsü kurmak için yeterli olabiliyor. Cinsellik sadece “bedensel bir eylem” değil; birlikte gülebilmek, sarılabilmek, göz teması kurabilmek, bir yatakta yakın yatmak gibi küçük ama anlamlı dokunuşlardan da besleniyor. Ve bazen, çözüm en çok da bu basit temaslarda filizleniyor.

Bu süreçte lütfen kendinizi de unutmayın. Duygularınızı bir kenara koymak zorunda değilsiniz. İçinizde birikenleri yazmak, bir dostla paylaşmak ya da bireysel olarak bir uzmandan destek almak, size de iyi gelebilir. Sizin duygunuz da, özleminiz de, yalnız hissettiğiniz anlar da görülmeye ve anlaşılmaya değer. Bu kadar içten sorularla çözüm arıyor olmanız bile, aslında ilişkinize ne kadar kıymet verdiğinizin güçlü bir göstergesi.İçinizden geçenleri paylaşmak ya da sadece birinin dinlemesine ihtiyaç duyduğunuzda, ben buradayım.

Sevgiyle Kalın

Uzman Klinik Psikolog Aslı Soylu