Hayat Neden Beni Çok Yoruyor?
Hem iş hem ev çok yoruldum işim çok stresli iş güvenliği uzmanıyım bu aralar her şey üst üste geldi artık stresli bir hayat veya iş istemiyorum kafam rahat olsun istiyorum çocuguma vakit ayırayım eve gidip çalışmayayım istiyorum çok yoruldum etrafımda kimsede beni anlamıyor eşime diyorum takma kafana deyip geçiyor başkasında oyle dertleşecek kimse yok etrafımda çok yoruldum ya çok yorgunum. Sadece sakin huzurlu bir hayat istiyorum ya.
Bu soru 7 Ağustos 2025 13:05 tarihinde Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar 🌿
Yazdıklarınızı okurken, satır aralarından bile ne kadar yorulduğunuz neredeyse bana da geçti. Sanki sadece bedensel bir yorgunluktan değil, ruhunuzun da derin bir “dinlenmeye” ihtiyacından söz ediyorsunuz gibi. Bazen bunu fark etmek her şeyden önemlidir yorgunluğun fiziksel değil de zihinsel, duygusal bir yorgunluk olduğunu fark etmek bir öz farkındalık da göstergesidir . Burada ihtiyacınız olan şey ise bu yorgunlugu kabul etmek gerektiğinde yardım istemek ve kendinizi ihmal etmemektir.
Her iki alanda da – işte ve evde – sürekli bir koşuşturma, bazen de anlaşılamama hissi çok yıpratıcı olabilir. Özellikle de iş güvenliği gibi yüksek sorumluluk gerektiren bir işteyseniz, ister istemez tüm o stres yükünü içinizde biriktirmeniz çok anlaşılır geliyor. Burada size yardımcı olabilecek noktayı ise stres yönetimi tarafıdır bunun için yapabileceğiniz bazı şeylerden bahsedebiliriz.
En basiti kendinize zaman ayırmanız mesela sevdiğiniz bir hobiyi yapmak, eşinizden yardım istemek ve yükünüzü azaltması için destek beklediğinizi konuşmak. Biraz yürüyüş yapmak ve kendinizi dinlemek…
Evde de iş yükünün omuzlarınızdan hemen düşmediğini hissettiriyorsunuz... “Çocuğuma vakit ayırmak istiyorum, eve gidip çalışmak istemiyorum” derken, sanki hem iyi bir çalışan hem iyi bir eş ve ebeveyn olmaya çabalamak, içinizde iki farklı sorumluluğu taşımak gibi. Sonra bir bakmışsınız, birinin yükünü biraz hafifletmek isterken diğerine yetişmek zorlaşıyor… aynı anda her şeye yetişebilmeniz maalesef mümkün değil fakat burada önceliklendirmeler yapabilirsiniz. Ve bu önceliklendirmelerin başına kendinizi eklemelisiniz. Siz yeterince iyi olmadığınız sürece çevrenizdeki kişilere de iyi gelebilmeniz zaten mümkün değildir.
Etrafınızdakiler sizi anlayamıyormuş gibi gelmesi de tuhaf bir yalnızlık yaratabilir. “Takma kafana” benzeri cümleler çoğu zaman iyi niyetli olsa da, bazen sizi durup dinleyecek, kelimelerinizin ağırlığını omuzlayacak birine ihtiyaç duyabilirsiniz. O koca yorgunlukla baş başa kalmak, sessizce mücadele etmek gerçekten zorlayıcı. Yıllardır böyle üst üste gelmiş birikmişliklerin minicik bir dokunuşla taşabiliyor olması hiç de şaşırtıcı değil, inanın.
Türkiye’de, özellikle de yoğun çalışan ve aile sorumluluğu da taşıyan biri için, her şeyi aynı anda kusursuz yürütmek beklentisi bambaşka bir baskı yaratıyor. Sakin, huzurlu bir hayat arzulamakta en ufak bir yanlış yok. Hatta, bence, müthiş bir içgörü ve ihtiyaç… Sanki bu tempoda, bazen herkesin “hallederiz, geçer” dediği şeyler, sizin için artık geçmiyor; kalıcı bir yorgunluğa dönüşüyor olabilir.
Belki şöyle kısa bir egzersizi deneyebilirsiniz: Bir gün içinde sadece kendinize ait, minik bir zaman aralığı yaratmayı düşünebilirsiniz mi? Akşam eve geldiğinizde, çocuğunuz belki oyun oynarken veya uyurken, 5 dakikalığına bile olsa bir odada sessizce oturup nefesinize odaklanmayı deneyin. Gözlerinizi kapatıp, burnunuzdan derin bir nefes alın, karnınızın dolduğunu hissedin; sonra yavaşça verin. Üç-dört kez bu nefes alışverişini kasmadan, kendinizi zorlamadan tekrar edin. Sadece “şu anda buradayım ve nefes alıyorum” diyebilmek, bazen küçücük bir mola verse de iyi gelebiliyor.
Belki de, bu kadar yoğunluk arasında “gerçekten beni dinleyecek, anlamaya çalışacak birine ihtiyacım var” deme cesareti göstermek bile başlı başına önemli. Siz bunu burada, kelimelerle de olsa taşıyabilmişsiniz… Bu yorgunluğun, tek başına çözülmesini beklemek ağır olabilir. İsterseniz, haftanın bir günü bir kahve almak için bile kendi başınıza dışarı çıkmayı deneyin. Burada bunları yazmak, bazen kendi sürecinizi anlamlandırmada ilk adım olabiliyor.
Zor olsa da, ihtiyacınızı net bir şekilde fark etmiş olmanız çok kıymetli. Dilerseniz, bu hislerinizi ve yaşadığınız zorlukları daha detaylı anlatabilirsiniz; birlikte üzerine konuşabiliriz. Sessiz, huzurlu bir köşede dinlenmenin hayali bile bazen başlangıç için umut verebilir. Küçük bir adım bile olsa, kendiniz için bir mola vermeyi deneyebilirsiniz.
Belki de şunu sorabilirsiniz kendinize, “Bana huzur getirecek adım ne olurdu?” Bazen mücadeleye ara vermek, bazen başka bir pencere açmak gerekiyor.🌿
Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle kalın.
Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz