İş Hayatı

İş hayatına nasıl adapte olabilirim?

Gizli Kullanıcı23 Mayıs 2025 19:20

2 yıllık bir bölüm okuyorum. Bu sebeple okuduğum bölüm genellikle özel sektöre bağlı. Bu durum iş bulma ve iş hayatına adapte olma açısından tehlikeli görünüyor. Bir bayan olarak özel sektörde çalışma isteği üzerimde çok fazla yok. Başka alternatifleri de değerlendirmek olası fakat erken yaşta çalışmak, ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Kendime göre iş bulmayı nasıl kolaylaştırabilirim? İş bulamazsam alternatif yolları nasıl oluşturabilirim? Çünkü tekrardan sınavlara girecek gücü kendimde bulamıyorum. Bu iş hayatında beni nelerin beklediğini nasıl öngörebilirim? Teşekkürler.

Bu soru 24 Mayıs 2025 14:02 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Yazdıklarını büyük bir dikkatle okudum. İki yıllık bir bölümden mezun olma sürecinde, iş hayatına dair yaşadığın endişeler, aslında senin ne kadar sorumluluk sahibi ve geleceğini düşünen biri olduğunu gösteriyor. Özellikle “erken yaşta ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum” cümlen, içinde taşıdığın güç ve iradeyi açıkça ortaya koyuyor. Ancak bununla birlikte, iş bulma sürecinin belirsizlikleri, özel sektöre dair çekincelerin ve sınavlara yeniden hazırlanma gücünü kendinde bulamaman, şu anda zihninde oldukça fazla yük oluşturuyor olabilir. Bu satırları yazarken aklında birçok “ya olmazsa?” sorusu dönüyor gibi.


Öncelikle özel sektörde çalışmak istememen çok anlaşılır bir durum. Özel sektör, özellikle bazı alanlarda düzensiz çalışma saatleri, düşük başlangıç maaşları ya da kurumsal olmayan şirket yapıları nedeniyle hem maddi hem de psikolojik olarak zorlayıcı olabilir. Kadın çalışanlar açısından ise kimi sektörlerde güvenlik, mobbing ya da eşitsizlik gibi sorunlarla karşılaşmak da mümkündür. Bu nedenle bu kaygılarını küçümsemeden dikkate almak gerekir. Ancak burada önemli olan, tüm özel sektör deneyimlerini tek bir çatı altında değerlendirmektense; seni zorlamayacak, değerlerine ve yaşam koşullarına uygun iş alanlarını tespit etmektir.


Şimdi ilk olarak kendine şu üç soruyu sorarak başlayabilirsin:


Ben nasıl bir iş ortamında kendimi rahat hissederim? (sessiz/yoğun, takım çalışması/tekil sorumluluk vs.)

Hangi yeteneklerim, özelliklerim beni öne çıkarabilir?

İşten ne bekliyorum? (güvenli ortam, istikrar, gelişim alanı, sosyal fayda vs.)


Bu sorulara verdiğin yanıtlar seni hem kendi değerlerine hem de doğru iş alanlarına yaklaştıracaktır. Örneğin, daha sakin ve istikrarlı bir yapı arıyorsan küçük ölçekli ama kurumsal firmalar, belediyelere bağlı sosyal hizmet projeleri ya da eğitim destek kuruluşları senin için daha uygun olabilir. Veya dijital becerilerin varsa, uzaktan çalışma imkânı sunan işler – içerik üretimi, sosyal medya yönetimi, asistanlık gibi – sana hem alan hem de özgürlük kazandırabilir.


İş bulmayı kolaylaştırmanın bir diğer yolu da “ara beceriler” geliştirmektir. Yani, bölümün ne olursa olsun seni farklılaştıracak, öne çıkaracak bazı yetkinlikler edinmek. Bunlar iletişim, zaman yönetimi, Excel gibi temel programlar, e-posta yazışma dili, müşteri ilişkileri gibi alanlar olabilir. İnternette ücretsiz veya uygun fiyatlı eğitimlerle bu becerileri kazanabilir, CV’ne ekleyebilirsin. Böylece seni benzer mezunlardan ayıran güçlü bir profil yaratmış olursun.


Öte yandan mezun olduğun bölüm seni heyecanlandırmıyorsa ya da o alanda çalışmayı istemiyorsan bu da önemli bir içgörü. Çünkü bazen toplumun “bir bölüm oku, bir iş bul, devam et” baskısı, kişinin gerçek ilgilerini, yeteneklerini görmesini zorlaştırabilir. Kendine bu noktada izin verebilir misin: “Evet, ben bu bölümde okudum ama mesleki yönümü başka bir alana da çevirebilirim.” Bugün birçok insan bölüm dışı işler yapıyor ve hatta burada daha mutlu oluyor. Önemli olan senin iş yaşamında kendini değerli hissettiğin, katkı sunduğun ve geliştiğin bir alan yaratabilmen.


“Peki ya iş bulamazsam?” sorusu da çok gerçek ve yorucu bir soru. Burada kendine alternatif yollar açmak hem psikolojik olarak güvende hissetmeni sağlar hem de yol haritanı çeşitlendirir. İşte bu noktada birkaç alternatif senaryo üretebilirsin:


Kısa süreli stajlar veya gönüllülük çalışmaları hem CV’ni güçlendirir hem de sana sektör deneyimi kazandırır.


Bazen tam zamanlı iş zorlayıcı olabilir ama yarı zamanlı bir işe girip aynı anda başka beceriler geliştirmek, geçiş sürecini kolaylaştırabilir.


İlgi duyduğun alanlara yönelik – örneğin grafik tasarım, çocuk gelişimi, dijital pazarlama – küçük adımlarla başlayabilir ve bu alanda freelance iş alabilirsin.


Belediyeler, kaymakamlıklar, sivil toplum kuruluşları belirli dönemlerde projelere katılım açıyor. Bu alanlar hem sana anlamlı bir katkı sağlar hem de istikrarlı bir yapı sunabilir.


Sınavlara hazırlanma konusunda gücün kalmadığını söylüyorsun, bu da çok anlaşılır. Sınav süreçleri hem fiziksel hem de psikolojik olarak tüketici olabilir. Ama belki de şu anda bir durup, biraz dinlenip “ben ne istiyorum?”u yeniden sorgulaman gereken bir dönemdesin. Sınavlara yeniden hazırlanmak zorunda değilsin; farklı yollar, yeni geçiş kapıları her zaman var. Ve unutmamalısın ki, hiçbir yol sadece tek bir şıkla sınırlı değil. Hedeflerin değişebilir, şekil alabilir, sen de bu şekillenmeye alan tanıdığında yönünü daha sağlıklı çizebilirsin.


Peki iş hayatında seni neler bekliyor olabilir? Bu sorunun yanıtı biraz kendi öz farkındalığını artırmakla mümkün. Örneğin:


İlk dönemler belirsizlik, kararsızlık ve özgüven eksikliği yaşaman normaldir. Ama bu senin yeteneksiz olduğunu değil, deneyim kazanma sürecinde olduğunu gösterir.


İş yerinde insan ilişkileri önemli bir rol oynar. Bu yüzden iletişim becerilerini geliştirmek (konuşma, dinleme, geri bildirim alma-verme) seni güçlü kılar.


Bazı işlerde maddi kazanç başta düşük olabilir ama öğrenme açısından fırsatlar sunar. Başlangıçta yatırım gibi gör, sonra sana farklı kapılar açabilir.


Zorluklar seni yıldırmasın. Her zorluk, bir öğrenme fırsatıdır. İlk işin mükemmel olmayabilir ama seni olgunlaştıran bir deneyim olabilir.


Şimdi kendine bu alanı tanımak için zaman ve sabır vermelisin. Her şey bir anda çözülmeyecek. Ancak adım adım ilerledikçe kendine daha çok güvenecek, ne istediğini daha net hissedeceksin. Belirsizlik bir düşman değil; seni yönlendiren bir pusula gibi çalışabilir. En önemlisi, bu süreci bir tek sen yaşamıyorsun. Benzer yaşlarda pek çok genç aynı belirsizlik içinde yol alıyor. Senin bu yazıyı yazman bile, farkındalığının ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Bu çok büyük bir avantaj.


Son olarak, bu süreçte yalnız olmadığını ve destek alabileceğini bilmeni isterim. Dilersen yaşadığın bu belirsizliklerle başa çıkmak, mesleki yönelimlerini netleştirmek ve kendini daha iyi tanımak için bir ruh sağlığı uzmanından destek alabilirsin. Bazen içinden çıkamadığın düğümleri biriyle çözmeye başlamak, en kestirme yol olabilir. Ayrıca bu süreçte sana küçük bir egzersiz önerim var:


Bir defter al ve başlığı şu olsun: “Kendimle ilgili keşif notlarım.” Altına şu soruları yaz:

En çok ne yaparken zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorum?

İnsanlar bana en çok hangi konuda danışıyor?

Yapmak zorunda olmasam bile yine de yapacağım bir meslek ne olurdu?

En çok hangi ortamda kendimi özgür hissediyorum?


Bu sorulara verdiğin cevaplar, seni seni anlatan işlere doğru yönlendirebilir. Unutma, senin yolculuğun sana özgü. Başkalarının zamanlamasıyla değil, kendi adımlarınla ilerleyeceksin. Sen yeter ki yönünü aramaktan vazgeçme.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

alinti

Cevabınız için çok teşekkür ederim. İş hayatıma yön verirken uygulamaya çalışacağım.

Yorumlar

Psk. Betül Canbel

Merhaba Sevgili Danışan, Güzel geri dönüşleriniz için ben de teşekkür ederim. Tekrar bir sorunuz olduğunda buradayız. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel

26 Mayıs 2025 09:44