İş yerinde değer görmek için ne yapmalıyım?

Merhaba değerli danışan, yaşadığınız bu duyguların ve iş yerinde kendinizi yetersiz hissetmenin sizin için ne kadar zorlayıcı olduğunu anlıyorum. Yeni bir işe başlamak, özellikle sağlık sektöründe olduğu gibi yüksek tempolu ve iletişim odaklı bir alanda, kendinizi kanıtlama ihtiyacı hissettirebilir. Bu süreçte, kendinizi değersiz ya da yetersiz hissetmeniz tamamen anlaşılır bir durumdur, ancak bunun sizin kişisel değerinizle doğrudan bağlantılı olmadığını hatırlamanız önemlidir.

İş yerinde değer görmek, genellikle bireyin önce kendi değerini fark etmesiyle başlar. Siz bir sağlık personeli olarak, zaten çok önemli ve insan hayatına dokunan bir iş yapıyorsunuz. Kendinize bu katkının farkında olduğunuzu hatırlatmak için şu soruları sorabilirsiniz:

--> İşimle insanlara nasıl yardım ediyorum?

--> Benim katkılarım ekip arkadaşlarıma veya hastalara nasıl bir fayda sağlıyor?

Bu soruları yanıtladığınızda, yaptığınız işin ne kadar anlamlı olduğunu ve aslında değerinizi göstermek için gerekli her şeye zaten sahip olduğunuzu fark edebilirsiniz. Ancak bunları cevaplarken şunu hatırlamak sizin için önemli bir unsur olacaktır: ''Yaptığımız işler bizleri değerli kılmaz, bizleri değerli kılan özümüzdeki benliktir ve bu benlik o işi yaparken insanlığa fazlasıyla katkı sağlıyor''

Yeni bir iş yerinde büyük bir etki bırakmak zaman alabilir. Bu nedenle, küçük başarılarınızı fark edip takdir etmek önemlidir. Örneğin, bir hasta ya da meslektaşınız size teşekkür ettiğinde, bunu bir başarı olarak görün ve kendinizi takdir edin. Küçük başarıların birikmesi, öz-saygınızı ve iş yerindeki varlığınızı güçlendirebilir.

Diğer yandan sınır koymak, iş yerinde değer görmek ve saygı görmek için kritik bir beceridir. Sınır koymanın en önemli adımı, kendi ihtiyaçlarınızı ve limitlerinizi belirlemektir. Örneğin:

1. Sizi rahatsız eden veya iş yükünüzü artıran durumlar olduğunda, nazik ama net bir şekilde “Bu şekilde hissettiğimi düşünüyorum” diyerek kendinizi ifade edebilirsiniz.
2. Sınırlarınızı ifade ederken açık ve sakin bir dil kullanmaya özen gösterin. Örneğin, “Bu görev benim kapasitemin üzerinde ve bu şekilde ilerlersem diğer işlerimi aksatabilirim” demek, durumunuzu net bir şekilde ifade eder.

Bunlarla birlikte kendinizi çekingen veya sessiz hissettiğiniz durumlarda, bu tutumun başkaları tarafından sizin yetersiz veya geri planda biri olduğunuz şeklinde algılanabileceğini unutmayın. Bu algıyı değiştirmek için:

1. Toplantılarda veya ekip çalışmalarında fikirlerinizi paylaşmayı deneyin. Hatalı ya da eksik bir fikir söylemekten korkmayın; bu, katkı sunma çabanızın bir göstergesi olarak algılanacaktır.
2. Göz temasını artırın ve beden dilinizi daha açık hale getirin. Bu, sizin kendinize güvendiğiniz ve çevrenizdeki kişilerle iletişim kurmaya açık olduğunuz mesajını verecektir.

NOT: En önemli geliştirici bu ekip çalışmalarına dair geri dönütler alabilmektir. Bu yüzden iş yerinde kendinizi geliştirmek ve daha fazla değer görmek için, ekip arkadaşlarınızdan veya yöneticilerinizden geri bildirim istemek iyi bir adım olabilir. Örneğin, “Bu görevde performansımı nasıl değerlendirirsiniz?” ya da “Daha iyi nasıl katkı sağlayabilirim?” gibi sorular sormak, hem sizi proaktif bir çalışan olarak gösterecek hem de gelişim fırsatlarını görmenizi sağlayacaktır.

Diğer bir önemli nokta ise, kaybetme ve terk edilme korkusudur. Bu duygular iş yerindeki davranışlarınızı ve diğer insanlarla olan ilişkilerinizi etkileyebilir. Bu korkuların geçmiş deneyimlerinizden kaynaklanabileceğini biliyorum ve bu farkındalık çok kıymetli. Ancak bu duygularla başa çıkmak için şunları deneyebilirsiniz:

1. Gerçeklik Kontrolü: Kaybetme korkusu hissettiğinizde, kendinize şu soruları sorabilirsiniz: “Bu durum gerçekten bir kayıp mı, yoksa benim geçmişteki korkularımın bir yansıması mı?”
2. Küçük Riskler Alın: Kendinizi geri çekmek yerine, küçük sosyal riskler almayı deneyin. Örneğin, bir meslektaşınıza bir konuda yardım teklif edin ya da iş dışında bir etkinlikte bulunmayı önerebilirsiniz.

Ek olarak meditasyon ve olumlamaların sizi rahatlatması önemli, ancak bu yöntemlerin yanında harekete geçmek de gereklidir. Duygularınızı anlamlandırmak ve davranışlarınızı küçük adımlarla değiştirmek, iş yerindeki algınızı dönüştürmede daha etkili olacaktır.

Sözlerime son verirken, son olarak şunu hatırlatmak isterim; İş yerinde değer görmek ve saygı duyulmak, zamanla oluşan bir süreçtir. Ancak bu süreçte en önemli nokta, kendinizi anlamanız, kendi değerinizin farkına varmanız ve bu değeri dış dünyaya yansıtmanızdır. Küçük adımlar atarak sınırlar koymayı, kendinizi ifade etmeyi ve sosyal görünürlüğünüzü artırmayı deneyin. Eğer bu süreçte duygusal yükünüzü yönetmekte zorlanırsanız, bir uzmandan destek almak hem kaygılarınızla başa çıkmada hem de iş yerindeki özgüveninizi artırmada size yardımcı olabilir.

Unutmayın, sizin değerinizi belirleyen şey, sadece iş yerinde başkalarının size olan davranışları değildir. Kendinize gösterdiğiniz sevgi ve saygı, çevrenizdekilere de bu değeri hissettirecektir.

Sağlıcakla Kalın...