Özgür Sarımaden

Psk. Özgür Sarımaden

İstanbul

Online Terapi, Bağlanma, Endüstriyel ve Örgütsel Psikoloji, İş Yaşamında Motivasyonel Sağlamlık, Anksiyete, Depresyon

5.0
(6 Yorum)

Uzman Hakkında

Eğitimime İstanbul’da başladım ve psikolojiye olan ilgim doğrultusunda Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji bölümünü tercih ettim. Metropol bir şehirde yaşamanın en güzel imkanlarını kullanarak zengin bilim ve kültür-sanat faaliyetlerini değerlendirerek bir çok sosyal projede görev aldım. Çalışmalarım sırasında KAÇUV, AHBAP gibi derneklerle tanıştıkça bir çok sivil toplum faaliyetinde yer edinme imkanım oldu. Eğitimim sırasında Endüstri ve Örgüt Psikolojisi alanında olan ilgim doğrultusunda BAUSEM ( Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ) üzerinden İnsan Kaynakları Yönetimi Uzmanlığımı, sertifikasyon programı ile tamamlama imkanı buldum. Mezuniyetim sonrasında, eğitim almak istediğim Klinik Psikoloji alanını daha iyi tanımak, çalışma koşulları ve ortamlarını deneyimleyebilmek adına Fransız Lape Klinik Psikoloji Eğitim Programına katılım sağladım. 

Bu sırada üniversiteye başladığım zamandan beri ilgiyle takip ettiğim Endüstri ve Örgüt Psikolojisi alanında ilk defa yapılacak olan EOPK ( 1. Endüstri Ve Örgüt Psikolojisi Kongresine ) katılım sağlama imkanım oldu. Bu sayede örgütsel ve endüstriyel faaliyetleri gerçekleştirilen söyleşiler kapsamında daha iyi deneyimleme şansını elde ettim. 

Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra, yüksek lisans eğitimimi, edindiğim deneyimler kapsamında halen devam etmekte olduğum Okan Üniversitesi Klinik Psikoloji programı ile ilerletmekteyim. Mevcutta Türk Psikologlar Derneği, Bahçeşehir Üniversitesi Mezunlar Derneği üyesiyim.

2023 yılında başlatmış olduğum ''Özümüze Dönmek'' adlı Spotify Podcast kanalımda 4 senede öğrendiğim bilgilerimi kısaca özetlemeye çalışmaktayım. Aynı zamanda psikoloji alanında uzmanlaşmak isteyen nice öğrenci arkadaşım için kurduğum, gerek profesyonellere gerekse danışmanlık hizmeti almak isteyecek olan nice bireye psikoloji alanı hakkında bilgi vermek için, içerisinde 16 tane psikolog arkadaşımın bulunduğu ''Antik Psikoloji'' Instagram sayfasının kurucusuyum.

Eğitim

  • Bahçeşehir Üniversitesi - Lisans
  • Okan Üniversitesi - Yüksek Lisans

Seminerler / Konferanslar (Sertifikalar)

  • 1. Endüstri Ve Örgütsel Psikoloji Kongresi- Adana (Motivasyonel Çalışma Stratejileri, İş yaşamının karakterleri)
  • Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi (BDT)
  • Öz Liderlik

Uzmanlık Alanları

Depresyon
Yetişkin Psikolojisi
Stres
Duygudurum Bozuklukları
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
Varoluşsal Kaygılar
Narsistik Kişilik

Çalışma Ekolleri

  • Psikodinamik Terapiler
  • Bilişsel Davranışçı Terapiler (BDT)

Cevaplar (26)

Merhaba değerli danışan , yaşadığınız durumunu anlıyorum, bu sizi çok etkilemiş görünüyor ve geçmişte başınızdan geçen olaylar bugün düşüncelerinizi ve tutumlarınızı şekillendiriyor. Özellikle çocukluk dönemi bireyin kişilik yapısının oluşmasında büyük rol oynar, deneyimleri saf çocuk halinizle düşünmenizde ve ilişkilere verdiğiniz tepkilerde büyük rol oynar. Bu yüzden çocuk yaştaki hikayenizde, sadece bugünkü kaygılarınızda ve yalan söyleme ile ilgili hassasiyetinizde bir sebep olduğunu söyleyebilirim. Çocukken yüksek notlara ulaşma baskısı ve bu yüzden yalan söyleme davranışınız, bu dönem başa çıkma mekanizmanızdı. Fakat öğretmeniniz size ödevinizde çok büyük bir hatırlatma yaptı ve bu o dönemde size zarar verdi. Sanırım bu olay, bilinçaltınıza derin bir yara bıraktı ve bugün yalan söyleyememe hatta yalan bir durumla karşılaşma korkusuna yol açmış gibi görünüyor. .Bu geçmiş deneyim, bir yandan sizi doğruculuğa yöneltmiş ve dürüstlüğü hayatınızın önemli bir değeri haline getirmişken, diğer yandan da yalanla karşılaştığınızda yoğun bir duygusal tepki vermenize neden olmuş gibi görünüyor. Öte yandan bu durum olumlu bir değer yaratırken diğer yandan kaygılarınızı ve ilişkilerde yaşadığınız zorlukları artırabilir. Geleceği düşünme ve planlı hareket etme zorunluluğu hissetmeniz, çocuklukta yaşadığınız kontrol kaybı hissiyle ilişkili olabilir. Çocukluk döneminde hissettiğiniz güvensizlik, bugün geleceği kontrol etme ve her şeyi planlama isteğiyle kendini gösterebilir. Ancak bu düşünce yapısı, her zaman faydalı olmayabilir; çünkü hayat her zaman kontrol edilebilir değildir ve bu tür bir kontrol arzusu, kaygılarınızı artırabilir. Gelin beraber bu konu ile ilgili yapabileceklerinize birlikte göz atalım !---> Geçmiş Deneyimlerinizi Daha İyi Anlamaya ÇalışınÇocuklukta yaşadığınız olaylar, bugünkü düşüncelerinizin temelini oluşturmuş olabilir. İlk adım olarak bunun farkına varmak,iyi bir başlangıç olabilir. Yalan konusundaki hassasiyetiniz, o dönemde yaşadığınız utanç ve hayal kırıklığı hissiyle bağlantılı olabilir. Bu duyguların doğal olduğunu kabul etmek ve kendinize şefkat göstermek önemlidir. Bu sebeple bir duygu/deneyim defteri kayıt altına almanızı önerebilirim. Bu kayıtları okudukça duygularınızın ne boyutta ve nasıl şekillendiğini daha iyi anlayabileceğinizi umut ediyorum. ---> Duygularınızı Fark Edin, Notlandırın ve Kabul EdinDuygu/deneyim defterinizi tutarken kaygılarınızın ve negatif düşüncelerinizin farkına varmak, bu duygularla başa çıkmak için önemli bir adımdır. Kendinize şu soruları sorup defterinize not edebilirsiniz;“Bu kaygının bana söylemek istediği şey ne?”“Bu kaygı gerçek bir tehdit mi, yoksa geçmişten gelen bir öğrenilmiş düşünce mi?”---> Kaygılarınızı Azaltmaya Yönelik Teknikler UygulayınYaşadığınız kaygılarınızın üstesinden gelmek için nefes egzersizleri, gevşeme teknikleri ya da meditasyon gibi yöntemleri deneyebilirsiniz. Bunun ile birlikte , kaygıyı tetikleyen düşünceleri fark ederek bunları yeniden çerçevelemek de faydalı olabilir. Örneğin, “Her şeyi planlamalıyım” düşüncesini, “Plan yapmak önemlidir ama her zaman her şey kontrolümde olamaz” şeklinde değiştirmek rahatlatıcı olabilir. Tüm bunları uygularken, Dr. Dennis Greenberger, Dr. Christine A. Padesky birlikte yazmış oldukları ''Evinizdeki Terapist'' kitabından faydalanmanızı şiddetle öneririm. ---> Profesyonel Destek Almayı DüşününGeçmişte yaşadığınız bu olayların bugünkü davranışlarınız üzerindeki etkisini anlamak ve duygusal yükünüzü hafifletmek konusunda zorlandığınızı ve sizi günden güne daha çok zorladığını düşünüyorsanız bu durum için bir uzmanla görüşmek faydalı olabilir. Sizin durumunuz özelinde, söyleyebilirim ki özellikle bilişsel davranışçı terapi (CBT), yalan, kaygı ve geçmiş travmalar üzerinde çalışmak için etkili bir yöntemdir. Bu ekol ile çalışan profesyonellerle iletişim kurmak ve detaylı bir seans planlaması yapmak faydalı olacaktır. Son olarak, belirtmeliyim ki yaşadığınız bu durumlar, geçmişten gelen etkilerin bugününüze yansımasıdır ve bu etkileri anlamak, onları yönetmek için önemli bir adımdır. Yalan konusunda dürüstlüğünüzü koruyarak, kaygılarınızı hafifletmek ve ilişkilerinizde denge kurmak mümkündür. Yaşadığınız durumlar çözülemeyecek durumlar değildir. Bu süreçte kendinize karşı sabırlı, nazik ve öbür yandan cesur olun. Unutmayın;''Girmekten korktuğunuz mağara, aradığınız hazineyi barındırır. '' - Joseph Campbell Sağlıcakla kalın. ..

Devamını Oku...

Merhaba değerli danışan, ilişkinizde yaşadığınız duygusal fırtınanın ne kadar yorucu olabileceğini anlıyorum. Uzun süreli bir ilişkide zaman geçtikçe farklı beklentilerin ve duyguların gelişmesi oldukça normaldir. Burada önemli olan, bu duyguları nasıl işlediğiniz ve bunları partnerinizle ne kadar tartıştığınızdır. Öncelikle, partnerinize, sizinle ilgilenmesini ya da sizin için bir şey yapmasını istediğinizde, bunun gösterilme biçiminden bir beklentiniz olmaması gerektiği anlaşılmalıdır. Böyle durumlarda ilişki içindeki taraflar kendi bakış açılarına devam etmenin meşru olduğuna inanabilir. Partneriniz, destek sunduklarını düşündükleri kendi zihinlerinde destekleyici olduklarına inanabilir ama sizin ihtiyacınız bu çabaların dışındadır ve desteksiz hissedebilirsiniz. Bu bir yanlış anlama ya da eksiklik değil, çatışan sevgi dilleri ve beklentilerin çarpışmasıdır. Bu durumdan çıkmak için partnerler arasında çok daha net ve iyi bir iletişim kurma denemesine ihtiyaç vardır. Örneğin, " Beni önemsediğini biliyorum ama bunu yaparsan daha mutlu olurum " ifadesi, suçlamadan duyguların ve ihtiyaçların kabul edilmesini sağlar. Sürekli kavga etmek ve sebepsiz yere kavga ediyormuş gibi hissetmek, ilişkinizde iletişimin az olduğunun işaretleri olabilir. Bu ayrıca bastırılmış duyguların bir türüdür. Bu tartışmaları körükleyen belki de partnerinizin ihtiyaçlarınızı bilmemesi üzerine duyduğunuz hayal kırıklığıdır. Bu hisleri kelimelerle temizlemek, tartışmaları önleyebilir. Öte yandan ağlama ve bağırma gibi ani tepkiler, birikmiş duygulardan kaynaklanabilir. Bu nedenle, bu birikimi fark etmek ve bu duyguları önceden ifade etmeye çalışmak, bu tür patlamaları önlemek için önemlidir. Kendi duygularınızı kontrol edemediğinizi hissettiğiniz zamanlarda şu adımları yapabilirsiniz:Deneyimlediğiniz duyguyu tanımlayın ve isimlendirin. Örneğin, "Şu an hayal kırıklığına uğradım" gibi bir şey söylemek, duygunun kontrolünü ele almanıza yardımcı olur. Bu duyguları anında partnerinize yansıtmak yerine, bir yerde kendinize zaman ayırın ve bir dakika boyunca nefes alın. Bu, daha üretken bir diyalog için bir alan açar. Partnerinize konuşurken kendinizle ilgili ifade etmek istediklerinizi net bir şekilde "ben ifadeleri" ile kullanın. "Bir ilişkiye sahip olmak harikaydı ama daha fazla birlikteliği özlüyorum" gibi ifadeler duymalarını sağlar ve savunma pozisyonuna geçmelerini engeller. Her iki taraf da kendilerini duyulmuş ve anlaşılmış hissettikçe, ilişki daha sağlıklı hale gelir ve taraflardan biri diğerine anlaşmazlıkları önlemek için yalvarmak zorunda kalmaz. Bu nedenle, partnerinizle birlikte çözümler aramak ve ilişkiniz üzerine bir diyalog kurmak faydalı olabilir. Bu süreçte tıkanmış hissediyorsanız, bir çift terapisti ile çalışmak ilişkinizdeki dinamikleri anlamanıza ve daha etkili iletişim kurmaya başlamanıza yardımcı olabilir. Unutmayın ki bir ilişkinin refahı, her iki tarafın da diğerinin ihtiyaçlarını anlamasına ve her ikisinin de bu ihtiyaçları karşılamak için birlikte çaba göstermesine bağlıdır. Bu soruları ve duyguları ele almaya istekliliğiniz, ilişkinizi sağlamlaştırmak için gerekli bir adımdır. Başka sorunuz olursa her daim burada olacağımızı sizlere ileterekSağlıklı günler diliyorum. ..

Devamını Oku...

Merhaba, yaşadıklarınızı tamamen anlayabiliyorum çünkü bu, katlanılması çok kafa karıştırıcı bir durum. Ancak, psikodinamik bir perspektiften bakıldığında, rüyalar bilinçaltımızı temsil eder ve bu nedenle bazen gerçek hayatı temsil eden sembolik içerikler barındırabilir. Sorunuzda dediğiniz gibi, ilişkinizde güvenle ilgili bir sorun yokken sevgilinizle ilgili böyle rüyalar görmek, bilinçaltınızda işlenen duygulardan, hislerden ve deneyimlerden kaynaklanıyor olabilir. Psikodinamik yaklaşım, rüyaların bilinçaltının arzularını, korkularını, çatışmalarını veya bastırılmış duygularını ifade etmenin bir yolu olduğunu öne sürer. Sigmund Freud, rüyaların “arzu tatmini” veya bilinçaltında işleyemediğimiz şeylerin yeniden işlendiği süreçler olduğunu iddia eder. Bu bağlamı dikkate alırsanız, rüyanızda sevgilinizin sizi aldatması ya da yalan söylemesi gerçekte bir sorunla ilgisi olmayabilir. Bunun yerine, bu rüyalar bilinçaltınızda mevcut güven, kaybetme korkusu veya başka bir deneyimin sembolik bir yansıması olabilir. Bu konuyla ilgili daha fazla bilgilenmek isterseniz. Prof. Dr. Doğan Şahin'in ''Kişilik ve Zihin'' adlı kitabını okumanızı öneririm. Peki, Bu Rüyalar Ne Anlam Taşıyor Olabilir?Kaybetme Korkusu ve Güvenlik İhtiyacı: Rüyalarınızdaki sürekli aldatma veya kandırılma imgeleri, ilişkinizde yaşadığınız kaybetme korkusunu temsil ediyor olabilir. Güzel bir ilişkiye sahip olduğunuzu söylüyorsunuz; bu da bilinçaltınızda bu ilişkiyi kaybetme korkusu yaratabilir. Sevgilinizle ilgili rüyanızdaki semboller, sevgiliniz hakkında değil, kendi güvenlik ihtiyaçlarınız hakkında size bir şeyler söylüyor olabilir. Çözümlenmemiş Travma ve Bilinçdışı Çatışmalar: Güveninizi kıran geçmişteki bir deneyim, bilinçli bir şekilde çözdüğünüzü ve aştığınızı düşünseniz bile bilinçaltınızda kendini göstermeye devam edebilir. Örneğin, şu anki ilişkinizin dışındaki bir önceki ilişki, aile dinamikleri ya da güvendiğiniz birinin sizi hayal kırıklığına uğratması, bilinçaltınızda yeniden işlenmeye başlayabilir. Bu durum, doğrudan ilişkinizle ilgili olmasa da, rüyalarınıza yansıyabilir. Bilinçdışı Endişeler ve Kaygı: İyi bir ilişkide, bazen bilinçdışı endişeler ortaya çıkabilir, örneğin “Bu mutluluğu hak ediyor muyum?” ya da “Bu ilişki iyi kalmaya devam edecek mi?” gibi. Bu tür bilinçdışı kaygılar rüyalarla yansıtılabilir. Hatta sevgilinizin sizi aldatması veya size yalan söylemesi gibi rüyalar, ilişkinizin kendi içsel durumunuza dayanarak yıkılacağı korkusunu sembolize edebilir. Çünkü rüyalar güçlü biçimde sembolik motivasyonlarla dolu olabilir, bazen bilinçli düşüncelerimizi etkileyebilirler. Bazı rüyalar gerçek hayatınıza bağlıdır ve örneğin aldatılma gibi duygusal olarak üzücü imgeler gördüğünüzde, bu ikisinin bağlantılı olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak unutmayın ki, rüyalar tam olarak gerçekliği göstermez, daha çok duygularınızın ve bilinçaltınızın bir yansımasıdır. Bu rüyalar sık sık tekrarlanırsa, kaygınızı artırabilir ve ilişkinizi zorlayabilir. Örneğin, partnerinizin davranışlarına aşırı dikkat geliştirebilir, var olmayan şeyleri yansıtabilir veya daha fazla güvence ya da doğrulama ihtiyacı duyabilirsiniz. Bu yüzden bilmek önemlidir ki, bu rüyalar sizin içinizdeki bir çatışmadan kaynaklanır, gerçek bir sorundan değil. Nasıl Baş Edebilirsiniz?Duygularınızı İşleme İzni Verin: Rüyalarınızın sizde uyandırdığı duyguları araştırın. Örneğin, kaygılı, kızgın, korkmuş veya güvensiz hissediyorsanız, günlük tutarak veya bu duyguların nereden kaynaklandığını keşfetmek için bir terapistle çalışarak bu duyguların kaynağını keşfedebilirsiniz. Partnerinizle Açık İletişim Kurun: Rüyalarınızın ilişkinizi etkilemeye başladığını düşündüğünüzde, bunu partnerinize söylemenizde bir sakınca yoktur ve kendinizi daha hafif hissedersiniz. Rüyalarınız hakkındaki açıklamanız sırasında, bu endişelerin bilinçaltınızdan geldiğini ve ilişkinizin güvenine etki etmediğini belirtmek, iletişiminize bir seviye katacaktır. Stres Azaltma ve Rahatlama Teknikleri: Kaygı rüyaları genelde kaygı ve stresle bağlantılıdır. Rahatlama teknikleri, meditasyon veya farkındalık pratikleri gibi yöntemler zihninizi yatıştırır ve rüya deneyiminizi azaltır. Psikodinamik Terapi Desteği Almak: Psikodinamik terapi, rüyalarınızı ve bilinçaltınızın çatışmalarını daha derin bir düzeyde keşfetmenize yardımcı olabilir. Bu süreçte, bir terapist rüyalarınızın kökenini izleyerek onları olumlu bir şekilde işlemeniz için sizi yönlendirecektir. Dolayısıyla, tekrarlamak gerekirse, rüyalarınız muhtemelen bilinçaltınızdan size gelen bir mesajdır, ancak bu tür mesajlar her zaman somut bir sorunu ifade etmez. Rüyalar, içsel mücadelelerinizi ve duygusal isteklerinizi anlamanın bir aracıdır. Bu durumun ilişkinizin gerçek bir sorunu olmadığını ve 'kendine çalışma'yla çözülebileceğini unutmayın. Duygularınızın farkında olmak ve partnerinizle olan iletişiminiz, rüyaların sizi etkilemesini engelleyip iyi ilişkilerinizin keyfini çıkarmanın iyi bir yolu olabilir. Daha fazla sorunuz olursa, sizi bilgilendirmek için buradayız. Sağlıklı günler dilerim. ..

Devamını Oku...

Merhaba değerli danışan, öncelikle, bu soruyu sormanız, bu konudaki farkındalığınızı artırmaya istekli olduğunuz anlamına gelir. Buna dikkat ettiğiniz için sizi takdir ediyorum. Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bir düşünce/eylem bozukluğu gibi görünebilir ve çoğu açıdan öyledir; ancak bu bozukluk, bilinçli olarak tanımaktan çok daha karmaşıktır. Ve OKB genellikle siyah-beyaz olarak görüldüğünden, OKB'nin doğası, insanların düşüncelerini nasıl duyduğunu veya çevrelerinde meydana gelen dünyayı nasıl algıladıklarını da etkiler. Sorunuzda tanımladığınız senaryolar; örneğin "aşırı düşünme", "olmamış bir şeyin olmuş gibi hissetmek" veya "olayları kişiselleştirmek", bazı insanlarda OKB'nin belirtileri olabilir. OKB öncelikli olarak obsesyonlar (tekrarlayan, zorlayıcı düşünceler, görüntüler veya dürtüler) ve kompulsiyonlar (bu düşünceleri azaltmak için yapılan tekrarlayıcı davranışlar veya zihinsel eylemler) ile karakterize edilir. Ancak bu durum basit tekrarlayıcı görevlerin ötesine geçer. Düşünce süreçlerini ciddi ve şaşırtıcı şekillerde de etkileyebilir. Bu duruma sahip kişilerde bir örnek:Aşırı Sorumluluk ve Kişiselleştirme: Birey, kendisiyle hiç ilgisi olmayan olayları bile kişiselleştirip bunun sonucu olarak suçluluk duyabilir. Örneğin, bir konuşma sırasında söylenen genel bir ifadeyi kendisine yönelik zannedebilir. Bu durum, bir olayın gerçek konteksti ne olursa olsun kişiselleştirilmesine yol açacaktır. Algıları/Yorumları Çarpıtma/Yanlış Yorumlama: OKB'den muzdarip bir kişi, olayları gerçekte olduklarından farklı algılayabilir. Örneğin, bir arkadaşının belirli bir şekilde davrandığını görür ve "Bana kızgınlar" diye düşünür, sonrasında bu duruma üzülür veya sürekli düşünür. Düşünce-İnanç Kaynaşması: Bozukluğun bir diğer özelliği de bir düşüncenin, gerçekleşen bir olayla eşdeğer olduğuna inanılmasıdır. Örneğin, birdenbire rahatsız edici bir düşünce akla geldiğinde, "Bu düşünce, gerçekten böyle bir şey yapacağımı mı gösteriyor?" diye düşünebilir ve bu durumu takıntı haline getirebilir. Sorunuzda dediğiniz gibi, OKB'li insanlar, henüz gerçekleşmemiş bir şeyin aslında olduğunu görmeye veya hissetmeye meyillidir. Bunun birkaç nedeni olabilir:· Zihinsel Kaçınma: OKB'li bireyler düşüncelerini o kadar ciddiye alırlar ki, takıntılarından kaçınmak adına onları analiz etmek için sonsuz saatler harcarlar ve bu nedenle - var olmayan olaylar "gerçek" gibi hissedilir. · Belirsizliğe Tahammülsüzlük: OKB'li insanlar genellikle belirsizliğe düşük toleransa sahiptir. Bir şey tamamen açık olmadığında, beyin bunu olumsuzlukla doldurma eğilimindedir. · Anksiyetenin Fiziksel Belirtileri: Aşırı anksiyete bir düşünceyi veya algıyı daha güçlü ve daha gerçek hissettirebilir. NOT/EK BİLGİ: Bazen bireyin obsesyonları doğrudan komplüsyon ile bağlantılı olmak zorunda değildir. Örneğin ''kirlenmek'' ile ilgili obsesyonu olan bir bireyin, sadece aşırı temizlenmek üzerine bir komplüsyonu olmak zorunda değil. Sadece nesneleri düzene sokmak, bardakları dizmek gibi eylemler bile ne kadar alakasız gözükse de ''kirlenmek'' ile ilgili obsesyonu olan birini rahatlatmaya yetecek bir komplüsyon görevi görebilir. Başka sorunuz olursa her daim burada olacağımızı bildirerek, Sağlıklı günler diliyorum. .. .

Devamını Oku...