kafama göre iş bulamıyorum ne yapmam lazım?
merhaba betül hocam
Ben 2 yıllık laboratuvar bölümünden mezunum ve kendi alanımda çalışma fırsatım hiç olmadı çünkü tecrübeli arıyorlar ve ben kriterlerine uymuyorum halbuki bana fırsat verseler eğitseler kapıcam işi hemen ama yok bu hakkı bile vermiyolar. olduğum şehirde daha çok depo fabrika tarzı işler var ve bu yerlerde çalışmak hiç istemiyorum beni tatmin etmiyolar aşırı sıkılıyorum bu tarz kapalı iş yerlerinde ve yapılan işten daha önce çok girdi çıktı yaptım çünkü ve cidddiye alamıyorum bu tür işleri çünkü bi insanın uuzn süreli çalışacağı türden yerler asla değil. max 3 4 sene belki . ilerisi gelmez. ben 1 ay bile çalışmak istemiyorum çünkü içim sıkılıyor bu yerlerden çok aşırı sıkıcı geliyor bana. e kendi alanımda da iş yok, birkaç mağazaya başvurdum ama çalışma saati akşam 11 de bitiyor ve olduğum mahalleye servis yok otobüste geçmiyor. coğrafya kaderdir sanırım diyorum böyle olunca. napıcam hiç bilmiyorum ne önerirsiniz? sizce benim çalışma azmim mi yok? aslında farklı bi iş kolu olsa seve seve çalışır heyecanla beklerim farklı bi alan oldupu için ama söz konusu depo yerleri olunca içimi sıkıntı basıyor
Bu soru 17 Ekim 2025 13:24 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan,
Yazdıklarından çok net bir şekilde anlaşılıyor ki sen aslında çalışma isteği düşük biri değilsin, aksine üretmek, öğrenmek, kendini geliştirmek isteyen birisin. Fakat içinde bulunduğun çevre koşulları, sana uygun fırsatların kısıtlı oluşu ve mevcut iş seçeneklerinin senin değerlerinle örtüşmemesi sende bir motivasyon çatışması yaratıyor. Bu durumu “çalışma azmim mi yok?” diye yorumlaman çok doğal; çünkü sistem sana “ya bu işleri kabul et ya da boşta kal” gibi iki uç seçenek sunuyor. Oysa ki burada sorun senin azmin değil, sana uygun alanın sınırlılığı.
İlk olarak şunu bilmelisin: İnsan, işinden tatmin olmadığı zaman sadece sıkılmakla kalmaz, aynı zamanda kendilik değerini de sorgulamaya başlar. “Ben neden herkes gibi çalışamıyorum?” “Acaba ben mi fazla seçiciyim?” gibi düşünceler gelir. Ancak bu, bir “tembellik” değil, benlik ve anlam arayışıdır. Senin anlatımında özellikle şu cümle çok önemliydi: “Beni tatmin etmiyor, içim sıkılıyor.” Bu cümle, senin zihninin rutin, mekanik işlerde kalmaya değil; öğrenmeye, gelişmeye, etkileşime, yeniliğe ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Bu da kişilik özellikleri açısından yaratıcılığı yüksek, monotonluğa tahammülü düşük, bilişsel uyarım ihtiyacı fazla bir yapıya işaret eder. Bu özelliklere sahip kişiler, kendi potansiyellerini kullanamadıklarında hızla tükenmişlik, sıkılma ve motivasyon kaybı yaşarlar.
Şimdi biraz daha somut düşünelim. Elindeki diploman laboratuvar alanında ama tecrübe şartı seni engelliyor. Burada iki yönlü ilerlemek mümkün:
Kısa vadeli strateji: Henüz kendi alanında fırsat bulamıyorsan, bu zamanı “geçici ama geliştirici işler”le değerlendirmek. Bu, seni sıkmayan ama ileride referans olabilecek işler olabilir. Mesela özel laboratuvarlarda ya da kliniklerde gönüllü kısa süreli stajlar, belediyelerin ya da üniversitelerin dönemsel sağlık projeleri, eczanelerde yardımcı pozisyonlar, online sertifika programlarına destekli katılımlar. Bu tür küçük deneyimler, hem CV’ne anlam katar hem de tecrübe engelini kısmen aşar.
Orta–uzun vadeli strateji: Kendi bölümünle doğrudan bağlantılı olmasa da seni entelektüel olarak tatmin edebilecek alanlara yönelmek. Örneğin sağlık yönetimi, biyoteknoloji, çevre analizi, klinik veri takibi, ya da laboratuvar yazılım sistemleri gibi alanlar senin geçmişini destekler. Bu alanlarda kısa süreli online eğitimler alarak “farklı bir uzmanlık” geliştirebilirsin. Bu seni hem bulunduğun şehirle sınırlı olmaktan kurtarır hem de online çalışma fırsatları açabilir.
Psikolojik tarafta ise dikkat etmen gereken bir nokta var: Uzun süredir “yerinde sayma” hissi yaşayan kişilerde zamanla öğrenilmiş çaresizlik gelişebilir. Bu, “Ne yapsam olmuyor.” düşüncesinin içselleşmesidir. Senin “coğrafya kaderdir” cümlen de biraz bu duygudan besleniyor gibi. Elbette çevresel koşullar önemlidir, ancak bu koşulların seni tanımlamasına izin verdiğinde, içindeki üretkenlik enerjisi bastırılmaya başlar. Bu yüzden sana önerim şu olur: Kendine “şu anda elimdeki imkanlarla neyi küçük ölçekte değiştirebilirim?” sorusunu sormak. Büyük sıçramalar değil, küçük yön değişimleri bile psikolojik olarak hareket alanını genişletir.
Bir de şunu hatırla sevgili danışan: Senin sıkılma nedenin “emek vermek istememen” değil, emeğinin anlamlı bir yere akmamasıdır. Bu fark çok büyük. İnsan doğası gereği anlamlı bir hedef uğruna çabalamaktan keyif alır. Senin içinde de o enerji var ama yanlış zeminlere akıyor. Eğer seni tatmin eden işin özelliklerini yazarsan (örneğin açık havada olmak, insanlarla iletişimde olmak, yaratıcı yanını kullanmak vb.), birlikte o özelliklere uygun iş kolları düşünebiliriz. Çünkü bazen insanlar kendi diplomalarına çok sıkı tutunduklarında farkında olmadan kendilerini daraltırlar. Oysa senin gibi meraklı, öğrenmeye açık biri için “paralel kariyer” yaratmak mümkündür.
Son olarak, seni bir noktada yoran şeyin “gelecek belirsizliği” olduğunu fark ediyorum. Bununla baş edebilmenin yolu, geleceği bütünüyle çözmeye çalışmak değil, kısa vadeli kontrol alanları oluşturmaktır. Mesela:
Önümüzdeki 1 ayda sadece 2 online sertifika programına başvuracağım.
3 ay içinde şehirdeki sağlık kuruluşlarına bizzat gidip 10 yerle yüz yüze görüşeceğim.
6 ay sonunda tecrübemi geliştirecek bir projede görev almış olacağım.
Bu hedefler küçük ama gerçekçidir; sana güç ve ilerleme hissi verir.
Kısacası sevgili danışan, senin çalışma azmin değil, “anlamlı bir zemin bulamaman” sorun. Şu anda yaşadığın sıkışmışlık geçici. Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel
Yorumlar
senemmm
hocam çok teşekkürler beni çok iyi anlamışşsınız:) öğrenilmiş çaresizlik var biraz bende evet ama inanın bunun için haklı sebeplerim var.
17 Ekim 2025 17:26Psk. Betül Canbel
Merhaba Sevgili Danışan, Güzel geri dönüşleriniz için ben de teşekkür ederim. Tekrar bir sorunuz olduğunda buradayız. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel
21 Ekim 2025 11:17