Karşılaştırma yapmayı nasıl bırakabilirim?

Merhaba değerli danışan,

Yaşadığınız duygusal karmaşayı ve içinde bulunduğunuz durumu anladığımı belirtmek istiyorum. Yeni mezun olmanın, hayatınıza dair belirsizliklerin ve çevresel baskıların yoğun bir şekilde hissedildiği bir dönemdesiniz. Öğretmenlik yapmak istemediğinizi fark etmeniz, kendi isteklerinizi tanıma yolunda önemli bir adımdır. Ancak toplumun ve çevrenizin beklentileri, bu isteğinizin önüne geçmeye çalışıyor gibi görünüyor. Bu tür baskılar, bireysel hedefleri olan bir insan için oldukça zorlayıcı olabilir.

Öncelikle şunu vurgulamak isterim: Her bireyin kendine özgü bir gelişim süreci ve hayattan beklentileri vardır. Yaşıtlarınız özel kurumlarda çalışmaya başlamış ve kendi hayatlarını kurmuş olabilir, ancak her bireyin kişisel yolculuğu farklıdır. Sizin de bu yolculuğu kendi koşullarınıza göre sürdürme hakkınız var. Başkalarının izlediği yoldan sapmak, geç kalmış olduğunuz anlamına gelmez. Kendi isteklerinizi ve yaşam değerlerinizi tanımladıkça, kıyaslama yapmanın aslında sizin potansiyelinizi gölgeleyen bir düşünce alışkanlığı olduğunu fark edebilirsiniz. Kendinize, bu yolda ilerlemek için biraz zaman tanıyın.

Yaşadığınız çevrenin sınırlayıcı düşüncelerini hayatınıza çok fazla yansıttığınızı fark etmeniz de oldukça önemli. Küçük yerleşim yerlerinde bazı düşünce kalıplarının dayatılması sıkça görülen bir durumdur ve bu durum bireyin kendi yolunu bulmasını zorlaştırabilir. Ancak bu düşüncelerin çevresel olduğunu ve sizin kendi değerleriniz, istekleriniz ile çelişebileceğini unutmamanız gerekir. Bu tür düşüncelerin sizin değerlerinizin bir parçası olmadığını kabul etmek, üzerinizdeki baskıyı hafifletebilir.

Ayrıca, ailenizin bir noktadan sonra size “hadi kendi hayatını kur” gibi bir baskı uygulayacaklarını düşünmek, onların sizin üzerinizde bir ağırlık oluşturduğunu hissetmenize neden olmuş olabilir. Bu düşüncenin sizde yarattığı stresi azaltabilmek adına, ailenizle iletişim kurmayı ve isteklerinizi paylaşmayı deneyebilirsiniz. Kendi beklentilerinizi, hedeflerinizi ve kariyer tercihlerinizi onlara açıklamak, bu baskıyı hafifletmeye yardımcı olabilir.

Aileler çoğu zaman çocuklarının mutluluğunu ister ve siz de mutluluğunuzun kendi yolunuzu izlemekten geçtiğini anlatırsanız, onlardan destek görme olasılığınız artabilir.

Kendinizi başkalarıyla kıyaslama ve geç kalmışlık hisleri de yaşamınızı kısıtlayan düşünce kalıpları arasında yer alıyor. Bu tür düşünceler genellikle insanın içsel motivasyonunu ve hayat enerjisini düşürür. Bu noktada, dikkatinizi başkalarının yaşantısına değil, kendi hayatınızda gerçekleştirmek istediklerinize yönlendirmeyi deneyebilirsiniz. Kendinize küçük hedefler belirleyerek başlayabilirsiniz; örneğin, öğretmenlik dışında yapmayı düşündüğünüz meslekleri veya hobileri keşfetmek için adımlar atabilirsiniz. Böylece kendinize özgü hedeflere ulaşmak, kıyaslamadan uzak, daha kişisel bir başarı duygusu yaşamanıza yardımcı olabilir.

Son olarak, kendinize yük gibi hissettiğiniz anlarda, aslında ailenize duygusal anlamda destek sağlayan biri olduğunuzu unutmayın. Kendi hayatınızı kurarken bile, onlara bir yük olmadığınızı ve bireysel hedeflerinizi gerçekleştirme hakkınız olduğunu bilmelisiniz.

Unutmayın, hayat bir yarış değil ve geç kalmak kavramı her birey için farklı bir anlam taşıyor.

Şu anda kendinize olan güveninizi, değerlerinizi ve hayattan beklentilerinizi tanıdığınız bir süreçtesiniz. Bu süreç, hayattaki konumunuzu daha net bir şekilde tanımlamanıza ve kendi yaşam yolculuğunuzu daha sağlam adımlarla ilerletmenize yardımcı olacaktır.

Eğer bu konularda daha derin bir destek arıyorsanız, profesyonel bir danışmandan yardım almak, duygu ve düşüncelerinizi sağlıklı bir şekilde ifade edebilmenizi kolaylaştırabilir. Kendinizi keşfetme yolculuğunuzda attığınız her adım, daha sağlam bir geleceğe katkıda bulunacaktır.