• Anasayfa
  • Sorular
  • Konfor alanımdan çıkamıyorum aşırı mükemmeliyetçiyim
Eğitim

Konfor alanımdan çıkamıyorum aşırı mükemmeliyetçiyim

Gizli Kullanıcı11 Temmuz 2024 10:45

İki üniversite okuyorum aynı zamanda bir sınava hazırlanıyorum. Hobilerimi yapamıyorum derslerim yetişmiyor sürekli erteliyorum erteledikçe çığ gibi büyüyor ve hiçbir şey yapamıyorum yıllardır bunu bırakamadım ve bir işe başlayıp bitirmek için mükemmel olmalıyım diyorum. Kendimi günlerdir depresif agresif öfkeli bir şekilde buluyorum. İnsanlarla iletişimim kötüleşiyor. Sürekli kendimi suçluyorum potansiyelimin farkındayım ama harekete geçemiyorum. Keşke bu bölümü seçmeseydim diyorum. Neler yapmalıyım?

Bu soru 12 Temmuz 2024 17:43 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Nihal Sena Çetin tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba,

Böylesine yoğun bir programın sizi zorluyor olması oldukça normal. Hem iki üniversitede eğitim almak hem de bir sınava hazırlanıyor olmak oldukça güç olabilir. Yaşamınızda kendinize belirlediğiniz hedefleriniz nelerdi? Kaçına ulaştınız, kaçına ulaşamadınız? Bunları düşünmenizi isteyeceğim sizden. Daha sonrasında ulaşamadığınız hedeflerinizde engeller neydi sizce? Çevrenin etkisi, ailenin yeterince destek vermemesi, yeterli imkânlara sahip olamamak gibi, sizce hedeflerinize ulaşamamanızdaki engeller bunlardan birkaçı olabilir mi? Büyük bir ihtimalle birkaç sorumlu bulmuş olabilirsiniz. Bazen gözümüzden kaçan önemli bir sorumlu vardır o da kendimiz…

Bilinçli yanımız, hedeflerimize ulaşmaya çabalarken bilinç dışı biriken korkularla kendini koruma güdüsüne girer. Bizi korumak yerine kendi kendimizi sabote eder konumda oluruz. Böylece karşımıza yeni zorluklar çıkmış olur. İçinizde ne kadar çok o şeyi tamamlamak isteseniz de erteledikçe işler tersine gitmeye başlıyor olabilir. Burada birbirine zıt iki durum olduğunu siz de fark etmiş olabilirsiniz. Tamamlamak istiyorsunuz ama erteledikçe çığ gibi büyüyor. Ertelemenin altındaki temel motivasyona bakmaya çalışalım. Altında yatan birçok neden olabilir. Kişinin geçmişte çok fazla eleştirilmiş olması, hata yaptığında çok büyük tepkiyle karşılaşmış olması, onu yetiştiren ebeveyninin beklentilerini karşılayamamış olma gibi birçok neden olabilir. Kişi bilinç dışında hata yapacağını hissedeceği duygudan kaçmak için o işi erteleme durumuna girebilir. Duygusal olarak korunmak için böyle yanlış bir yöntem seçilmiş olabilir. Dışarıdan sadece bir erteleme olarak görülen bir davranışın arka planında daha farklı şeyler barındırıyor olabilir. Bu erteleme davranışı için pek çok örnek verebiliriz. Yüksek lisans veya doktora tezi mükemmel olsun diye hiç başlayamamak veya iş hayatında başarısız olma korkusundan dolayı işe girmekten çekinmek gibi. Kendini sabote etme döngüsünü fark etmek burada önemlidir. Uzun bir süredir bu döngü içinde olduğunuzu fark etmiş görünüyorsunuz. Bu döngüyü kırmanın ilk adımı fark etmektir. Mükemmeliyetçilik ilerlemenizi engelleyen imkânsız bir standarttır.

Kendini sabote etme davranışının altında asıl nedenin ne olduğuna bakarak küçük anlamlı değişikliklerle başlayabilirsiniz. Yapmayı planladığınız hedeflerinizi küçük parçalara bölerek üzerinde çalışmak istediğiniz tek bir şeyi seçebilirsiniz. Bir seferde büyük bir değişiklik yapmayı bekleyemeyiz. Bu durum gerçekçi ve sürdürülebilir olmayabilir. Yapmayı planladığınız şeylerin bir listesini yapıp belirli süreler ayırıp ilerlemek size nasıl gelir? Böylece hedeflerinize ulaşabilir ve kendinizi motive edebilirsiniz.

Hissettiğimiz her duygunun bir anlamı vardır. Duygular bir alarm sistemi gibidir, bize uyarılarda bulunurlar. Duygularımızı önemsediğimizde hayati katkıları olduğunu görebiliriz. Geçmişte yaşadığımız travmalar çocukken zihnimize ağır yükler bırakmış olabilir. Bu sebeple duygularımızı bastırıyor ve yok sayıyor olabiliriz. Bu şekilde bir savunma mekanizması geliştirmiş olabiliriz.

Bahsettiğiniz duyguları anlamaya çalışın. Duygularımızın en büyük işlevi hayatta kalmamıza yardım etmektir. Duygularımız acıdan kaçmaya, diğer insanlarla ilişki kurmamıza ve karşımıza çıkan sorunları çözmemize yardımcı olur. Hayatta karşımıza çıkan bazı durumlarda birden fazla duygu hissedebiliriz. Bazen ilk duygumuz öfke olabilirken bu duygumuz başka bir duyguyu da tetikleyebilir. İlk ortaya çıkan duygumuz birincil duygu, diğer duygu ikincil duygudur. Geçmişi özgürleştirmek ve bugünü anlayabilmek için duyguları tanımak ve duyguların size anlatmaya çalıştıklarına kulak vermek gerekir.

Kendinize çok fazla yüklendiğinizi hissediyor olabilirsiniz. Zaman zaman kendinize dinlenme vakitleri oluşturmaya çalışın. Gün içinde kısa da olsa ruhunuza iyi gelecek güzel aktiviteler yapabilirsiniz. Negatif düşüncelerinizi yeniden çerçeveleme yaparak daha olumlu düşünceler oluşturabilirsiniz; “Keşke bu bölümü seçmeseydim” gibi düşünceler yerine, bu süreçten ne öğrenebileceğinize odaklanmak sizi daha olumlu bir noktaya yönlendirebilir. Bahsetmiş olduğunuz sıkıntılar için profesyonel destek almak isterseniz bir uzmana başvurmak faydalı olabilir.

Sevgilerimle…

alinti

çok teşekkür ederim :)

Cevaplanmış benzer sorular

Eğitim

Akranlarım, bana karşı neden böyle davrandılar?

Eğitim hayatım boyunca hep çok başarılı bir öğrenciydim. Öğretmenlerim ve yakın çevrem tarafından hep takdir edildim. Çok saygılı ve efendi biti olduğumu herkes, söyler. Her başarı, beraberinde bazı sorunları da getiriyor. Örneğin ilkokulda ve ortaokulda sınıf arkadaşlarım, sınıfta herkesin doğum gününü parti ile tek tek kutlarken sıra bana gelince-birkaç dostum hariç- hep es geçtiler. Ötekileştirildiğimi özellikle hissettim. Lisede çok mutluydum. Rüyalarda yaşıyor gibiydim. Üniversiteye geçiş sınavında ilk 900'de yer aldım ve istediğim bölüme yerleştim. Düzenli ve disiplinli olarak çalıştım. Üniversitede sınıf arkadaşlarım tarafından gene dışlandım, ötekileştirildim. Onlara karşı hiçbir şey yapmadım. Kendi hâlimde ders çalıştım. Kımseyi kırmadım. İncitmemeye özen gösterdim. Ama onlar, benimle hiçbir şey yapmak istemediler. Sınıfça etkinlik yaptıklarında bana hiçbir zaman haber vermediler. Hep, yalnız kaldım. Ben etkinlik yaptığımda gerek aynı bölümden gerekse farklı bölümden arkadaşlarımı çağırıyordum ama genel olarak benimle bir şey yapmak istemediler. Üniversitede dışlandığımı, ötekileştirildiğimi, istenmediğimi, yalnızlığın acı yüzünü iliklerime kadar hissettim. Üniversite hayatım boyunca sadece yurt arkadaşlarımla eğlenebildim. Bazen acaba bende mi sorun var diye düşündüm. Benden yaşça büyük olanlar, hocalarım, öğretmenlerim; beni hep çok sevip takdir ettiler ama akranlarım, beni hiçbir zaman istemedi. Acaba neden?