onu unutamıyorum ve hayatıma devam edemiyorum
bundan 2 sene önce hayatımda biri vardı,pek bi yaşanmışlık yok fakat kendime bugüne kadar en uygun gördüğüm en iyi hissettiren kişi uzak mesafe yüzünden bitti fakat zihnimde ve kalbimde 2 senedir yeri aynı ve ben hayatıma devam edemiyorum. Tekrardan bir araya gelmek istediğimde de karşılık görmedim hayatıma birini alamıyorum hayatıma devam edemiyorum ne yapmam gerekiyor bilmiyorum gidip yüzleşmek mi çözer ne yapılır
Bu soru 24 Nisan 2025 13:46 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Öncelikle Merhabalar.Yazdıklarınızı okuduğumda, zaman geçmesine rağmen kalbinizde hâlâ o kişiye dair derin bir iz taşıdığınızı hissettim diyebilirim. Bu duyguların iki yıl gibi uzun bir sürenin ardından bile canlı kalması, o ilişkiye yüklediğiniz anlamın ve onun sizin için ne kadar özel bir yerde durduğunun göstergesi olabilir.
İnsanın hayatına birini dahil etmesi, güvenmesi, duygusal olarak bağ kurması kolay bir süreç değildir. Hele ki o bağ bir şekilde yarım kaldıysa, bu tamamlanmamışlık hissi zihinde sık sık “Acaba?”, “Ya farklı olsaydı?” gibi sorularla kendini göstermeye başlar. Bu tür soruların cevapsız kalması, kişinin zihninde sürekli bir döngü yaratabilir. Siz de bu döngüde uzun zamandır kalmış gibisiniz. Sanki bir yandan o geçmişe tutunma isteğiniz var, bir yandan da artık bu durumdan yorulduğunuzu hissediyorsunuz.
Uzak mesafe ilişkilerinde yaşananlar çoğu zaman hem fiziksel hem de duygusal anlamda “uzaklığı” derinleştirebilir. Bir ilişki bittiğinde geride sadece yaşanmışlıklar değil, yaşanamayan ihtimaller de kalır. Ve bazen asıl özlenen, o ihtimallerin hayalidir. Belki de sizin zihninizde bu ilişki zamanla idealleşmiş olabilir. Bu, yeni bir ilişkiye adım atmayı da zorlaştırır; çünkü hiçbir şey o hayalin yerini dolduramazmış gibi hissedilir.
Yüzleşme düşüncenize gelince; evet, bazı durumlarda bir kişiyle yeniden yüz yüze gelmek, bazı sorulara yanıt almak iyileştirici olabilir. Ancak bu yüzleşme, beklentinizin karşılanmaması halinde daha çok can da yakabilir. Bu noktada kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: “Gerçekten onun ne düşündüğünü bilmeye mi ihtiyacım var, yoksa içimde bu hikâyeye bir nokta koyabilmeye mi?”
Bu duygularla baş etmek, çoğu zaman bir “vedayı” içten içe kabul edebilmekle başlar. Hiç göndermeyeceğiniz bir mektup yazmak, bu duygularla yüzleşmenizi sağlayabilir. Belki de bu mektupta ona anlatmak isteyip söyleyemediklerinizi, içten bir şekilde kaleme alabilirsiniz. Sonrasında bu mektubu okumak zorunda bile değilsiniz. Önemli olan, o duyguların bir yerde dışa çıkmasına izin vermenizdir.
Yeni birini hayatınıza alamama durumunun, hâlâ zihninizin ve kalbinizin bir bölümünün geçmişte olmasıyla ilgili olması çok anlaşılır. Kalbinize yeni bir alan açabilmek için önce o eski duygulara yerinde bir veda etmek gerekebilir. Bu süreç zaman alabilir. Kendinize, iyileşmek için zamana ihtiyaç duyduğunuzu kabul etme izni vermeniz, sürecin doğal bir parçası.
Peki, hiç düşündünüz mü sevgili danışanım; bu ilişki sizin hayatınızda neyi temsil ediyordu? Belki de sadece bir insanı değil, onunla birlikte gelen güveni, sıcaklığı ya da başka bir ihtiyacı da özlüyorsunuzdur. Sizi o kişiyle kendinizi “tamamlanmış” hissettiren neydi? Bu soruların cevabı, sizin bugün neleri yeniden inşa etmeniz gerektiğiyle ilgili önemli ipuçları verebilir.Bu soru üzerinde düşünmenizi öneririm size.
Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.
Psikolog Aysel Kacak