Pdr okuma hayalimden vazgeçmeli miyim?

Sevgili danışanım,

Hayatınızın bu döneminde yönünüzü belirlemeye çalışırken yaşadığınız kararsızlık, son derece insani ve anlaşılır bir durum. Öncelikle şunu bilmelisiniz: Kendiniz gibi olma arzunuz, psikolojik danışmanlık mesleğinin özüyle çelişen bir şey değil. Aksine, bu alanda iyi bir uzman olmanın en temel adımlarından biri, önce kendi kimliğini tanımak, sahiplenmek ve sonra da başkalarına bu yolu açabilmektir.

Otizm çok geniş bir spektrum. Bu spektrum içinde farklı işlevsellik ve zeka düzeylerine sahip pek çok kişi bulunuyor. Kimileri az, kimileri çok olsa da yardıma ihtiyaç duyabiliyor. Bu yardımı sağlamak, onların potansiyellerini desteklemek ve daha kapsayıcı bir dünya inşa edebilmek için ilk adım; doğru tanılama ve sınıflandırma sistemleriyle ihtiyaçları anlamaktan geçiyor. Bu, otizmin bir “kusur” ya da “kurtulunması gereken bir hastalık” olduğu anlamına gelmiyor. Tıbbi bir bakış açısıyla yapılan değerlendirme, yalnızca bireyin ne tür desteklerle daha iyi işlev gösterebileceğini anlamamıza yardım ediyor.

Bu alanda eğitim alırken bazı derslerde hâkim teorilere ve sınıflandırmalara yer verilecektir, evet. Ancak bu durum, kendiniz olamayacağınız ya da kendi görüşlerinizi ifade edemeyeceğiniz anlamına gelmez. Akademik alan, sorgulayıcı ve eleştirel düşünceye her zaman açıktır. Önemli olan, farklı düşünceleri insan hakları, bilimsel bilgi ve etik ilkeler doğrultusunda ifade edebilmek. Sizin sahip olduğunuz bu hassasiyet ve farkındalık da PDR alanına çok yakışır.

26 yaşında olmanız ise kesinlikle bir engel değil, aksine olgunlaşmış ve ne istediğini daha iyi tanıyan biri olmanın avantajlarını taşıyorsunuz. Bugün birçok kişi kariyerine 30’larında, hatta 40’larında yeniden yön veriyor ve bu yaşlar artık geç değil, yalnızca farklı bir başlangıç noktası. Yüksek lisans ve doktora süreçleri yalnızca akademik birer unvan değil; aynı zamanda kendinizi, mesleğinizi ve insanlara nasıl katkı sunmak istediğinizi derinlemesine keşfedeceğiniz özel yollar. Bu süreçte, sizin gibi yaşamla ve kendiliğiyle teması güçlü kişilerin ortaya koyacağı her katkı çok kıymetli.

Psikoçe Eğitim ve Danışmanlık Merkezi kurma hayaliniz de yalnızca bir merkez kurmaktan ibaret değil aslında. Bu, başkalarına temas etmek, özgün bir vizyonla destek sunmak, toplumda farklılıkları kapsayan bir yaklaşımı büyütmek demek. Siz, yalnızca mesleki bir rol üstlenmek değil; kendi değerlerinizle uyumlu, kapsayıcı bir alan inşa etmek istiyorsunuz. Bu, çok güçlü bir motivasyon ve sizi yalnızca bir uygulayıcı değil; yol açan, alan açan biri haline getirebilir.

Kısacası, yaşınız bir engel değil, bu yola daha farkındalıkla adım atmanızı sağlayacak bir güç olabilir. Unutmayın, önemli olan ne kadar erken başladığınız değil; bu yolda ne kadar kararlı, kendinize sadık ve niyetinizle bütünlüklü yürüdüğünüzdür.

"Ne yapmamı önerirsiniz?" sorusu, aslında içinde hem bir yön arayışını hem de duygusal bir yükü taşıyor. Fakat böylesi önemli bir kararı tek bir cevapla şekillendirmektense, bu konuyu birlikte daha derinlemesine düşünmek çok daha sağlıklı olabilir. Belki de bir sonraki adım, bu alandaki isteklerinizin, endişelerinizin ve değerlerinizin detaylarını birlikte gözden geçirmek olur. Şayet içinizden gelirse, başka sorularla bu yolculuğa devam edebiliriz. Unutmayın, bazen sorular da en az cevaplar kadar iyileştiricidir. Kalbinizle uyumlu kararlar almanız dileğiyle. 💛