Psikolojik baskı ve iş yerinde dışlanma
İş yerinde birlikte çalıştığım kişi bana haset ettiği için yıllardır itibarsızlaştırmaya yada algı oyunlarıyla küçük görülmeye maruz kalıyorum ve beni dışlayan kişi tarafından psikolojik baskı altında hissediyorum kendimi kendince bana değer vermeyerek yada sürekli surat asarak benim kendimi suçlu hissetmeme sebep oluyor ve ben bunu çok kafama takıp çok kafamda kuruyorum bende onu takmak istemiyorum ama yapamıyorum süreli takıyorum bundan nasıl kurtulurum düşüncemdenn
Bu soru 18 Ağustos 2025 12:31 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Seni çok iyi anlıyorum; iş ortamında sürekli olarak küçümsenmek, dışlanmak ya da algı oyunlarına maruz kalmak oldukça yıpratıcı ve kişinin kendilik algısını zorlayıcı bir durum olabilir. Özellikle karşımızdaki kişi bize mesafeli, soğuk ya da değersizleştirici bir tutum sergilediğinde, bu davranışları kişiselleştirme ve “benimle ilgili olmalı” diye düşünme eğilimimiz olur. Fakat aslında unutmamak gerekir ki, başkalarının davranışları çoğunlukla kendi içsel dinamikleri, yetersizlik duyguları ya da başa çıkamadıkları duygularıyla ilgilidir. Yani karşındaki kişinin haset duygusu ya da seni değersiz göstermeye yönelik tutumları, onun iç dünyasının bir yansımasıdır. Bu noktada senin yapabileceğin en koruyucu şey, bu davranışları kendine mal etmemek, yani “onun tavrı benim değerimle ilgili değil, kendi yetersizlik hissiyle ilgili” şeklinde bir mesafe koymaktır.
Zihninde bu olayları sık sık kurduğunu söylüyorsun; bu çok anlaşılır, çünkü zihin tehdit algısı yaratan durumlara odaklanmaya eğilimlidir. Ancak bu noktada farkındalık geliştirmek çok kıymetli. Zihninde o kişiyi ve davranışlarını düşündüğünü fark ettiğinde, kendine şunu sorabilirsin: “Şu an bu düşünce bana iyi geliyor mu, bana fayda sağlıyor mu?” Eğer cevabın hayırsa, düşünceyi bilinçli olarak serbest bırakmayı ve odağını başka bir şeye yönlendirmeyi deneyebilirsin. Düşünceleri bastırmaya çalışmak genellikle işe yaramaz, ama onların gelip gitmesine izin verip senin onlara tutunmaman mümkündür.
Ayrıca kendine hatırlatman önemli olan bir nokta şu: Senin değerini, iş yerindeki herhangi bir kişi ya da onun tavrı belirlemiyor. Senin kişisel değerini, mesleki yeterliliğini ve insani yanlarını tanımlayan şey senin varoluşun, emeğin ve kişiliğin. Başkalarının davranışları senin içsel değerini eksiltmez. Burada yapabileceğin şey, sınırlarını korumak, mümkünse mesafeni sağlıklı şekilde koymak ve zihinsel enerjini kendi gelişimine, işine ve hayatının keyif aldığın alanlarına yönlendirmek olabilir.
Bu süreçte kendine şefkat göstermen de çok önemli. “Ben neden bu kadar kafama takıyorum?” diye kendini yargılamak yerine, “Böyle hissetmem çok normal, çünkü zor bir durumdayım. Ama bu duygular gelip geçici” diye yaklaşmak, içsel yükünü hafifletecektir. Zamanla, başkalarının tavırlarını kontrol edemediğini ama kendi içsel tepkilerini yönlendirebileceğini fark ettikçe bu döngüden çıkman çok daha kolaylaşacaktır.
Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya
Teşekkürler
