Sosyal Hayat

Yalnızlık duygumu nasıl aşabilirim?

Gizli Kullanıcı5 Mayıs 2025 22:14

Merhaba öncelikle, yalnızlık duygusu çok ilginç bir şey bence. Yanında biri olduğu halde yalnız hissedebilmek mesela. 21 yaşındayım gerçekten vakit geçirmekten keyif alacağım bana bir şeyler katabilecek, benim ona bir şeyler katabileceğim bir arkadaş veya bir sevgili herhangi bir şekilde samimi güzel bir ilişki istiyorum. Ama yeni birileri ile özellikle bir erkekle tanışabilmek bana çok zor geliyor. Asosyal biri değilim. Tanıştığım ya da benden hoşlanan birileri de oluyor elbette ama gerçekten kafamdaki gibi bir kişiyle hiç tanışamayacak mıyım sorusu beni bırakmıyor. Hukuk okuyorum dolayısıyla derslerim yoğun yeni ortamlara girmeye çok vaktim olmuyor aynı arkadaşlarımla buluşuyoruz boş vakitlerimde. Ama hayatımda tatlı güzel bir heyecan olsa diyorum birinden hoşlansam bir şey hissetsem o da aynı şekilde hissetse. Yani biri benden hoşlanıyor tamam ben ondan hoşlanmıyorum arkadaş olarak görebiliyorum. Tüm bunlar hep aynı monotonlukta devam mı edecek diye düşünmeden edemiyorum. Karşılıklı birbirimizi geliştirebileceğimiz iyi niyete dayanan güzel bir ilişki istiyorum ama yeni kimseyle tanışamıyorum. Bir tesadüf olsun hayatımda yeni bir renk gelsin istiyorum ama böyle hayalle de olmuyor. Arkadaşlarımı çok seviyorum ama hep aynı insanlarla vakit geçirmek insana yeni bir şey katmıyor ki. Hem onlara da genelde ben diyorum buluşalım diye bu da bazen kötü hissettiriyor. Diyorum ki kimsenin bana ihtiyacı yok mu? Kimse beni özleyip buluşmak istemiyor da hep ben mi yazıyorum buluşalım diye gibi bir düşünce beliriyor aklımda. Sonra da diyorum ders çalışmam gerek sınavlarım var hep bu döngüdeyim. Epeyce uzun bir mesaj oldu şimdiden yanıtınız ve tavsiyeleriniz için teşekkür ediyorum.

Bu soru 6 Mayıs 2025 18:16 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Sevgili danışanım,

Öncelikle merhabalar.Yazdıklarınızı okurken, kelimelerin arasında güçlü bir özlem ve içsel bir sorgulama hissettim diyebilirim.Sanki hem derin bir bağ kurma arzusu taşıyorsunuz hem de bu arzunun gerçekleşme ihtimaline karşı büyüyen bir belirsizlikle baş etmeye çalışıyorsunuz. “Yanımda biri olsa da yalnız hissedebiliyorum” dediğiniz anda, bu yalnızlık duygusunun ne kadar içsel ve karmaşık bir deneyim olduğunu çok iyi yansıtmışsınız diyebilirim.

21 yaş… Bu dönem, insanın hem kendini tanıdığı hem de hayatına kimleri alıp kimlerle yola devam edeceğini anlamaya çalıştığı oldukça özel bir zaman dilimi. Hukuk gibi oldukça yoğun bir bölümde eğitim görürken, sosyal ilişkilerinizde de derinlik ve anlam arıyor olmanız aslında bu sürecin çok doğal bir parçası. “Gerçekten vakit geçirmekten keyif alacağım, bana bir şey katacak, benim de ona bir şey katabileceğim biriyle karşılaşabilecek miyim?” sorunuzun ardında, sadece bir eşlikçi değil; bir yol arkadaşı, bir paylaşım ve karşılıklı gelişim beklentisi görüyorum. Bu, sıradan bir arkadaşlıktan ya da yüzeysel bir ilişkiden çok daha fazlasını isteyen bir bakış açısı. Ve bu oldukça kıymetli.

Yeni biriyle tanışmanın sizde zor hissettirmesi, sosyal becerinizin eksikliğinden değil; muhtemelen “tanışmak” eyleminin sizin için sıradan bir etkileşim değil, anlamlı bir bağlantı arayışı taşımasından kaynaklanıyor. Çünkü bir insanla yalnızca konuşmak değil, anlaşılmak, duyguların paylaşılabilmesi, zihinlerin birbiriyle uyumlanması beklentiniz var gibi görünüyor. Bu yüzden de, belki tanışma fırsatları çıksa bile, “Kafamdaki gibi biri değil” diyerek içten içe bir hayal kırıklığı yaşıyor olabilirsiniz.

Aynı arkadaş grubuyla vakit geçirmek güvenli hissettirse de, siz bu rutinden artık bir yenilik beklentisi duyuyorsunuz. Yani sadece sosyal olmak değil, sosyal bağların kalitesi sizin için daha önemli gibi. Ve bu noktada “hayatımda tatlı bir heyecan olsa, biriyle karşılıklı bir şey hissetsek” isteğiniz, şu anki çevrenizin bu ihtiyaca tam olarak yanıt veremediğini gösteriyor olabilir. Bu da duygusal anlamda sizi zaman zaman bir boşluk duygusuna itebilir.

Özellikle de arkadaşlık ilişkilerinde hep sizin adım atan taraf olmanız, "Acaba sadece ben mi çabalıyorum?" hissini doğurabilir. Bu düşünce, yalnızlık hissini daha da yoğunlaştırabilir. Oysa ilişkilerde roller her zaman eşit dağılmaz; bazen biri daha çok organize eder, diğeri daha çok katılır. Bu denge sürekli sabit kalmaz ama sizin hissettiğiniz bu “tek taraflılık” hali yorucu olabilir. “Kimsenin bana ihtiyacı yok mu?” diye düşündüğünüz anlar, değer görme ve ait olma ihtiyaçlarınızın sesidir aslında. Bu çok insani ve anlaşılır bir arayıştır.

Sosyal çevre oluşturmak ya da genişletmek, çoğu zaman sanıldığı gibi büyük değişikliklerle değil, küçük ve anlamlı adımlarla olur. Belki okulda ilginizi çeken bir kulübe katılmak, ya da bir seminerden sonra kısa bir sohbet başlatmak gibi basit adımlar, tahmin ettiğinizden daha farklı kapılar açabilir. Elbette, bir insanla anlamlı bir bağ kurmak, yalnızca ortamlarda bulunmakla mümkün olmayabilir ama bazen o ortamlar, tesadüflerin gerçekleşeceği zemini oluşturur. Beklentinizin yoğunluğu, hayal kırıklıklarını da beraberinde getirebilir; bu yüzden bazen o beklentiyi biraz gevşetmek, sürecin doğal akışına izin vermek iyi gelebilir.

Bununla birlikte, bu dönemde ders yoğunluğunuzla birlikte sürekli aynı döngü içinde sıkışmış gibi hissetmeniz de oldukça yorucu olabilir. Sanki bir yandan akademik sorumluluklar, diğer yandan duygusal ihtiyaçlar arasında bir denge kurmaya çalışıyorsunuz. Ve bu denge bazen sizi tükenmiş hissettirebilir. O nedenle hayatınıza kendi başınıza da olsa küçük dokunuşlar eklemek –örneğin yeni bir kitapla tanışmak, sizi yansıtan bir köşede zaman geçirmek, sanatsal bir etkinliğe katılmak gibi– zihninizde yeni alanlar açabilir. Bu tür küçük değişiklikler, hem iç dünyanızda bir nefes yaratır hem de yeni tanışmalar için zemin hazırlar.

Şunu da belirtmek isterim ki, anlamlı bir ilişki arayışınız, sizin duygusal derinliğinizin ve olgunluğunuzun bir yansıması. Belki de hayatınıza henüz o kişi gelmedi çünkü sizinle aynı derinliği taşıyan biriyle karşılaşmak biraz zaman alabilir. Ancak bu ihtiyacınızı hissetmeye ve sahip çıkmaya devam etmeniz, o bağı kurduğunuzda onun daha da kıymetli olmasını sağlayacaktır.

Kendinize şu soruları sorarak ilerlemek faydalı olabilir:

– Ben bir ilişkide en çok neye ihtiyaç duyuyorum?

– Hangi tür bağlar beni besliyor, hangileri beni yoruyor?

– Şu an hayatımda “değişmesini istediğim” en küçük şey ne olurdu ve bunu küçük bir adımla nasıl başlatabilirim?

Sevgili danışanım,bu önerdiğim soruların hemen cevabını bulmak zorunda değilsiniz ,burada önemli olan nokta kendinize ve duygularınıza alan açmak.Tüm bu süreçlerde kendinize nazik davranmayı unutmayın lütfen. Ek olarak bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan çekinmeyin.


Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.


Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.


Psikolog Aysel Kacak

alinti

Teşekkür ederim.

Yasal Bilgilendirme: Bu içerik tanı ve tedavi niteliği taşımayan, genel psikolojik bilgilendirme amaçlıdır.

Cevaplanmış benzer sorular