Yeni tanıştığım kişinin bana kısıtlamar getirmek istemesi

Sevgili danışanım,

Öncelikle Merhabalar. Yazdıklarınızı okurken zihninizde beliren kararsızlığı ve içsel çatışmayı derinden hissettim. Henüz yeni başlayan bir tanışıklıkta, bu kadar net sınırlar ve taleplerle karşılaşmak, ister istemez “Bu ilişki nereye gider?” sorusunu akla getiriyor olabilir. Siz bu sürece açık ve anlayışla yaklaşmışsınız, belli ki karşı tarafı anlamaya çalışıyor, hemen bir yargıya varmadan gözlemlemeyi tercih ediyorsunuz. Bu oldukça olgun ve dikkatli bir tutum. Ancak bu dikkatli yaklaşımınıza rağmen bazı şeylerin içinizde bir huzursuzluk yarattığını da sezmek mümkün.

İlişkilerin başlangıç dönemleri, genellikle keşif zamanlarıdır. Her iki taraf da birbirini tanımaya, beklentilerini anlamaya, ortak bir zemin oluşturup oluşturamayacaklarını değerlendirmeye çalışır. Ancak daha bu kadar erken bir evrede, yani sadece ikinci görüşmede, bir tarafın “çalışmasan olur mu?”, “kızlı erkekli arkadaş grubun olmasın”, “şunu giyme, bunu tercih et” gibi yönlendirmeler yapması, aslında oldukça müdahaleci bir tutumun işaretini taşıyor olabilir.

Bu tür yaklaşımlar, çoğu zaman ilişkinin ilerleyen aşamalarında, daha sağlam bir bağ kurulduğunda konuşulması gereken konular arasında yer alır. Henüz birbirinizi tanımaya çalışırken, bu kadar sınırlayıcı söylemlerin gündeme gelmesi, ilişkinin doğasında esneklik yerine kontrol arayışının ağır basabileceğini düşündürüyor. Siz zaten bu soruları kendinize sormaya başlamışsınız bile: “Acaba bazı şeyler bana ters mi geliyor?”, “Bu istekleri kabul edersem kendimden ödün vermiş olur muyum?” gibi... Bu, iç sesinizi duyduğunuz anlamına gelir ve oldukça kıymetlidir.

Her bireyin ilişkiden beklentisi farklı olabilir. Ancak burada önemli olan, bu beklentilerin sizin kişisel sınırlarınızla ne kadar örtüştüğüdür. Örneğin, çalışmak sizin için bir değer olabilir. Bu sadece ekonomik bir ihtiyaç değil, kimliğinizi oluşturan, üretkenliğinizi besleyen bir unsur olabilir. Sosyal çevrenizle olan ilişkiniz, sizin dış dünyayla kurduğunuz bağları güçlendiriyor olabilir. Giyim tercihleriniz, kendi bedeniniz üzerindeki söz hakkınızı ifade ediyor olabilir. Tüm bunlar, yalnızca tercih değil, aslında sizin benliğinizin parçalarıdır.

Bu noktada sormak önemli olabilir: Karşınızdaki kişi size yalnızca bir ilişki mi sunuyor, yoksa aynı zamanda bir şekle girmenizi mi istiyor? Duyduğunuz cümlelerin arasında açık olmayan ama sizi rahatsız eden mesajlar olduğunu hissetmeniz çok anlaşılır. Çünkü bazen insanlar duygularını açıkça ifade etmek yerine, imalarla yönlendirme yapabilirler. Bu da ilişkide şeffaflığın önüne geçebilir.

Sevgili danışanım, kendi sınırlarınızı tanımak, sizi güçsüz kılmaz; aksine, ilişkinin sağlıklı bir zeminde ilerlemesi için sağlam bir temel oluşturur. Belki kendinize şu soruları yazılı olarak da sorabilirsiniz:

1. Bu kişiyle birlikteyken gerçekten kendim olabiliyor muyum?
2. Talepleri benim değerlerimle ne kadar örtüşüyor?
3. Sessiz kaldığım yerlerde içimde bir sıkışma hissediyor muyum?
4. Bu ilişkinin bana ne kattığını ve benden ne götürdüğünü düşünüyorum?

Bu tür bir farkındalık, ilişkinin ilerleyen süreçlerinde kendi ihtiyaçlarınızı daha rahat görebilmenizi sağlayabilir. Biraz daha gözlemlemek, elbette sağlıklı bir yaklaşım. Ancak sizi rahatsız eden düşünceler arttıkça, bu hisleri göz ardı etmemeniz gerektiğini de hatırlatmak isterim.

İlişkilerde karşılıklı saygı, güven ve alan tanıma olmazsa olmazdır. Bu nedenle siz de süreci izlerken kendi iç sesinizi dinlemeye devam edin. Bu iç ses, çoğu zaman dışarıdan gelen sinyallerden daha doğruyu söyler.

Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.

Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.

Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.

Psikolog Aysel Kacak