Uzm. Psk. Ayşegül ERİM
İstanbul
Hakkımda
Merhaba, öncelikle eğitim sürecimden bahsetmek isterim. 2019 yılında Acıbadem Üniversitesi psikoloji bölümünden bölüm onur derecesiyle mezun oldum. Aynı yıl, Marmara Üniversitesi Egzersiz Ve Spor Psikolojisi yüksek lisans programına kabul aldım. 2023 yılında tezimi yayınlayarak yüksek lisans sürecimi tamamladım ve uzmanlığımı aldım. Şu an İstanbul’da bir kamu kurumunda çalışıyorum. Lisans hayatım boyunca sivil toplum kuruluşlarında, rehabilitasyon merkezinde, hastanelerde ve bazı derneklerde gönüllülükler yaptım. Mezun olduktan sonra ise ‘’Kızlar Sahada’’ projesinde Gönüllü İnsan Kaynakları Ve Kariyer Yönetimi Eğitmeni olarak görev aldım. Ayrıca, 6 Şubat depreminden etkilenen çocukların spor yoluyla güçlenmelerini sağlamak amacıyla ‘’Spor Sana Güzel Gelecek’’ projesini yazdım ve bu projede Koordinatör olarak çalıştım. Şu an, sporculara yönelik hazırladığım 12 haftalık ‘’Spor Psikolojisi’’ atölye programlarını düzenliyorum ve sporculara yönelik seminerlerde konuşmacı olarak yer alıyorum.
Cevaplar (11)
Merhaba,Sizin de belirttiğiniz gibi babanızın sinirlendiği şey maddi olarak harcanan miktar değil, sizin düşünceleriniz ve davranışlarınız olabilir. Kendinizi babanıza açık bir şekilde ifade edip ona ihtiyaçlarınızdan bahsedebilirsiniz. Başkalarına özenmediğinizi göstererek kendi başarı tanımınızı yapabilir, hayat felsefenizi oluşturabilir ve ailenizi de buna dahil edebilirsiniz. Kişilerin beklentiler ve planlananlar dışında olanlar için gergin veya mutsuz hissetmesi normaldir. Babanızın bu davranışına alınmak yerine hayatın akışında aksayan durumlara verdikleri birer tepki olarak algılayabilirsiniz. Hissedilenler, daha önce yaşanılmış durumları hatırlatıyor ve o hayal kırıklığında yaşadıkları duyguları tetikliyor olabilir. Ailenize bu konuda tutacağınız sözler verebilir ve onların güvenini kazanabilirsiniz. Ailenizle gerektiği kadar çalıştığınız ve iyi bir okul kazanmak için elinizden geleni yaptığınız konusunda konuşabilirsiniz. Fakat bazen sözler yeterli olmayabilir bu nedenle davranışlarınızla bunu desteklemeli ve ailenize göstermelisiniz. Ayrıca, planlarınızdan ve hedeflerinizden bahsederek onlara geleceğe yönelik umut verebilirsiniz. Sevgilerle,Uzm. Psk. Ayşegül ERİM
Merhaba,Bu konu ile ilgili olarak öncelikle kız arkadaşınızla açık ve net bir şekilde konuşmayı deneyebilirsiniz. O sizin hangi durum ve konularda yalan söylediğinizi düşünüyor ve neden? Bu soruları kendisine sorabilir ve konunun doğrusunu sizinle paylaşmasını isteyebilirsiniz. Kız arkadaşınız örnekleri verdiğinde siz de kendi hatırladıklarınızla kıyaslama yapabilirsiniz. Sizin söyledikleriniz ve kız arkadaşınızın paylaştıkları birbiriyle uyuşuyor mu diye bunun üzerine düşünebilirsiniz. Kız arkadaşınıza hangi sıklıkla bu davranışı gösterdiğinizi sorabilirsiniz. Sürekli olarak mı, günlük konuşmalarda mı yoksa sadece önemli konularda mı? Ayrıca, neden böyle bir davranışı gösterdiğiniz üzerine detaylı bir şekilde düşünebilirsiniz. Örneğin, sorumluluklardan kaçmak için mi, tartışmaya neden olmamak için mi yoksa günlük hayatta bir şeyleri farklılaştırarak söylemeye alıştığınız için mi? Bunları belirleyebilirsiniz. Bulunduğuz durumu değiştirmek için, sonucu ne olursa olsun yaptığınızın davranışın sorumluluğunu alabilir ve açık iletişim kurarak kendinizi daha iyi ifade etmeye çalışabilirsiniz. Eğer sürekli olarak farkında olmadan doğruları çarptırarak söylediğinizi fark ettiyseniz bir uzmana danışmakta fayda vardır. Sevgilerle,Uzm. Psk. Ayşegül ERİM
Merhaba,Öncelikle şunu düşünmenizi rica ediyorum; bu şekilde hissetmenize neden olan, ‘’eski’’ ile ‘’şimdiki’’ haliniz arasında farklılıklar yaratan ne olabilir? Hangi olay, an veya kişi sizin düşüncelerinizi değiştirdi, bunu belirlemelisiniz. Bunu belirledikten sonra aşağıda sizin için derlediğim önerileri hayatınıza uygulayabilirsiniz. -Kendinizde sevdiğiniz yönleri hatırlamaya ihtiyacınız olabilir, bunu detaylı bir düşünmelisiniz. Arkadaşlarınıza veya ailenize sizin hakkınızda neleri en çok sevdiğini sorabilir, sosyal hayatınızda öne çıkan yönlerinizi belirleyebilirsiniz. -Küçük yada büyük demeden başardıklarınızla ve ilerlemelerinizle övünebilirsiniz. İyi yaptığınız örnekleri öne çıkartabilir, bunu sesli bir şekilde söyleyebilirsiniz. Bu yönlerinizi kullanarak insanlara yardım edebilir veya gönüllülük faaliyetlerine katılabilirsiniz. -Kusur diye adlandırdıklarımızın aslında bizi eşsiz kılan özelliklerimizdir. ‘’Kusurlarımızın’’ bizi diğerlerinden farklılaştıran ve özelleştiren özeliklerimiz olduğunu hatırlayın. Mükemmel olmak ve olmaya çalışmak insani güçlerimizi aşabilir. -Her zaman en güzeli ve en iyisini hak ettiğinizi hatırlayın. Güzel anları ve iyi şeyleri yakalamak için harekete geçin ve çabalayın. Kendinizi olduğu gibi kabullenerek var olan becerilerinizle ve özelliklerinizle güzel işler yapmaya, hayatınızı güzelleştirmeye çalışabilirsiniz. -İhtiyacı olan birine nasıl yardım etmeye çalışıyorsanız ve şefkat gösteriyorsanız o şefkati kendinize de gösterin. Sizin de kendi sesinizden iyi şeyler duymaya ihtiyacınız olabilir. Başkalarını acımasızca eleştirmiyorsanız ve küçük düşürmüyorsanız kendinize de bunu yapmayın. Öncelikle kendinize kulak verin. İlk olarak, ihtiyacınız olan şeyleri belirleyebilir ve ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Sonrasında, ilgi alanlarınızı ve yeteneklerini keşfedebilir ve bu alanda ilerleyebilirsiniz. Güçlü olduğunuz yönlerinizin öne çıktığı ortamlarda kendinize olan saygınız artacaktır. -Şanslı olduğunuz bir nokta; sosyal çevrenizin size olan güveni ve saygısı. Hazır dış dünyada bu etkiyi yaratmışken bunu bozmadan kendi içinizde de yaratmaya çalışıabilir ve gerektiğinde çevrenizin desteğini alabilirsiniz. -Her iyi hissettiğiniz gün için kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Ayrıca, kendinizi değerli ve iyi hissettiğiniz anları ve olayları hatırlayabilir ve tekrarlayabilirsiniz. -Özsaygınız duruma ve zamana bağlı olarak değişebilir bu nedenle öz saygınızı artıracak ve destekleyecek insanlarla iletişim halinde olmaya çalışabilirsiniz. Sizi eleştiren ve iyi gelmeyen insanları kendinizden uzaklaştırabilirsiniz. -Kendi yolculuğunuza odaklanabilirsiniz. Herkesin yolu farklı ve kimse bu yolda nelerle karşılaşacağını bilmiyor bu nedenle görüş alanımıza odaklanmamız ve bu anı en iyi şekilde değerlendirmemiz gelecek faktörlere karşı hazırlıklı olmamıza yardımcı olacaktır. Bazen zihninizden geçen düşünceleri bir kenara bırakıp kendinize değer vermeniz gerektiğini hatırlayabilirsiniz. Kendinize çok iyi bakınız. Sevgilerle,Uzm. Psk. Ayşegül ERİM
Merhaba, Motivasyonlar, planlar ve istekler zamana ve duruma bağlı olarak değişebilir. Evlilikten önce dünyaya pembe gözlüklerle bakan kişi, evlilik sürecinde yaşadığı sorunlardan dolayı daha gerçekçi bakmaya başlayabilir. İyi niyetlerle ve hayallerle başlanılan evlilikte, yol beklenildiği kadar kolay olmadığında ve sorunlarla karşılaşıldığın (ekonomi, aile baskısı veya toplumsal sorunlar gibi ) beklentiler ve planlar farklılaşabilir. Eşiniz evlilik sonrasında sorumluluk duygusunu yoğun hissettiği için düşünceleri de bu durumdan etkilenmiş olabilir. Eşinize zaman vererek onun karar vermesini, evlilik sürecine alışması ve ne isteyip istemediğini belirlemesi için alan tanıyabilirsiniz. İkna etmeye çalışmak yerine düşünmesi için zaman verebilirsiniz. Birlikte hayattan ve evlilikten beklentileriniz hakkında konuşabilirsiniz. Ayrıca, günlük hayatın bir parçası haline gelen veya ulaşmanın kolay olduğu durumlarda kişiler eskisi kadar haz yaşamayabilir. Rutinler bir süre sonra kişilere eskisi kadar çekici gelmeyebilir. Eşinizle beraber vakit geçirdiğiniz zamanlara keyifli ve eğlenceli aktiviteler ekleyebilirsiniz. Eşinizle yaşadığınız durumu açık bir şekilde konuşabilir, ona hayallerinizden ve beklentilerinizden bahsedebilirsiniz. Ayrıca, onun da fikirlerini dinleyebilir, fikirlerini önemsediğinizi gösterebilir ve ortak bir paydada buluşabilirsiniz. Sevgilerle,Uzm. Psk. Ayşegül ERİM