Psk. Ömer Bilgiç
Eskişehir
Bilişsel Davranışçı Terapi, Online Terapi; Anksiyete , Depresyon, OKB
Uzman Hakkında
Ömer Bilgiç, 2022 yılında İstanbul Medipol Üniversitesi'nde psikoloji lisansını tamamladı. Üniversite eğitimi sırasında almış olduğu psikolojik ilk yardım eğitimi çerçevesinde, 2021 Marmaris'de çıkan orman yangınlarında gönüllü psikolog olarak yangından etkilenen afetzedeler ile görüşme yapmıştır. Yine aynı sene Haydarpaşa Numune Eğt. Arş. Hastanesi psikiyatri servisinde stajını tamamlamıştır. Mezuniyetinden sonra askerlik vazifesi yapmak Türk Silahlı Kuvvetleri'nde asteğmen olarak psikologluk yaptı. Asteğmenlik sürecinin sonunda muvazzaflığa geçiş yaptı ve toplamda iki yıllık bir süreçte psikologluk görevini yerine getirdi. 2024 yılında ise bu görevinden istifa ederek Eskişehir'e yerleşti ve SOMET (Zihinsel Gelişim Derneği) bünyesinde çalışmaya başladı.
Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği'nden Bilişsel Davranışçı Terapi kuramsal ve beceri kazandırma modüllerini tamamladı ve süpervizyon aşamasına geçti. Bilişsel Davranışçı Terapi ekolünde yüzyüze ve online olarak danışan görmektedir. Ayrıca halen psikolog olarak tam zamanlı görevini sürdürmektedir.
Eğitim
- İstanbul Medipol Üniversitesi - Lisans
Seminerler / Konferanslar (Sertifikalar)
- Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi (BDPD)
Uzmanlık Alanları
Çalışma Ekolleri
- Bilişsel Davranışçı Terapi
Cevaplar (4)
Merhabalar,Öncelikle sorunuzu doğru anladıysam, şuan zorunlu olarak staj yapıyorsunuz ve orada bulunmak sizi rahatsız ediyor. Telefon çalması gibi bir iş yapmanızı gerektirebilecek bir durumun gerçekleşmesi ihtimali, orada sorumluluklarınızı yerine getirememe düşüncesi veya bulunduğunuz ortamda size yönelik yapılan ‘laf atmalar’ size sıkıntı veriyor. Bu sıkıntı öylesine yoğun ki işte olmadığınızda dahi “pazartesi staj var” diye düşünmeden duramıyor, belki dinlenmeniz ve iyi zaman geçirme fırsatınız olduğu günlerde de yoğun endişe duyuyorsunuz. Öyle ki artık bu sıkıntı ve endişe hallerinden kurtulmak için son senenizde okulu bırakmayı dahi düşünmüşsünüz. Şimdiyse içinde bulunduğunuz bu duruma sağlıklı bir çözüm bulmak için bu soruyu iletmişsiniz. Bunları yazabilmenin kararlılığını göstererek önemli bir adım attığınız için sizi takdir ediyorum. Yeni bir ortama girdiğimizde uyum sağlamak için biraz zamana ihtiyacımız olur ve bu zaman içerisinde bazen hoşumuza gitmeyen hislerle karşılaşırız. Kimi insanlar bu uyum sürecini bir hafta gibi bir sürede tamamlarken kimi bir ayda tamamlar. Bu yüzden size tavsiye verecek olsaydım bu ilk olarak kendinize yeterince zaman tanımanız olurdu nitekim bu zaman içerisinde insanın güçlü uyum kabiliyeti hemen her ortama çoğunlukla adapte olabilme gücüne sahiptir. Bir ortama uyum sağlarken geçmişimizden bazı şeyleri beraberimizde getiririz. Sizin yaşamış olduğunuz kaygının ardında da bu geçmişten getirmiş olduğunuz, olayları yorumlama şekliniz olabilir. Nitekim orada bulunmanızda sizi doğrudan rahatsız edecek tek somut şey olarak “dalga geçer gibi laf atma” olarak belirtmişsiniz, bu konuda belki sınırınızı koymak ve sizin nasıl konuşulmasını istediğinizi söylemek sorunu çözecektir fakat bunu belki de stajınızın yanma korkusuyla yapamıyor oluşunuz sizde ikircikli bir durum yaratabilir. Öyleyse yaptığınız bu alttan alma durumunu kabul etmek sizin için diğer sağlıklı yol olacaktır. Diğer sizi rahatsız eden şeyler; her an telefon çalacak veya sorumluluklarımı yerime getiremiyorum düşünceleri ise gerçekten anlaşılmaya değer. Sizce neden böyle düşünüyorsunuz ? Telefon çaldığında ne olacak ? Nasıl sonuçlanacak ? Sorumluluklarınız var da sanki gerçekleştiremiyorum diyorsunuz. Peki gerçekten sorumlululuklarınız neler ? Ne kadarını gerçekleştiriyorsunuz ? Tümünü gerçekleştirirsem nasıl hissederim ? Size vereceğim ikinci tavsiye bu soruları cevaplamanız olacaktır. Diğer bir konu ise izin günlerinde endişe etmeniz ve sürekli işi düşünmeniz. Bu düşünceleri iş gününde düşünmek için ertelemeyi deneyin. Bu düşüncelerin aklınıza gelmesinin sizin elinizde olmadığını fakat bu düşüncelere önem verip üzerinde durmanızın sizi seçiminiz olduğunu unutmayın. Üzerinde durmayı seçmeyin, bırakın zihninize gelsinler fakat siz o an her ne yapıyorsanız onu yapmaya devam edin. İş yerindeyken de bu durum geçerli. Telefon çalar diye endişe ettiğiniz o anda bu düşünceden kaçınma davranışı yapmak yerine gerekirse gönüllü olarak ilk siz açın, üzerine gidin. Bunu yapmayı başarabilirseniz değişimin ne denli hızlı olacağına inanamayacaksınız. Eğer profesyonel bir destek almak isterseniz aşağıdaki iletişim adreslerinden benimle iletişime geçebilirsiniz, hoşça kalın. www. omerbilgic. com pskomerbilgic@gmail. com
Merhabalar,Son zamanlarda kendinizi bitkin, çökkün ve isteksiz hissettiğinizi belirtmişsiniz. Öyle ki artık yalnızca yatmak istiyor ve önceden keyif aldığınız aktiviteleri dahi yapmak istemiyorsunuz. Bir süre önce başlayan bu ruhsal değilişimleriniz de sizi endişelendirmiş ve kendinizi tanıyamadığınızı düşündürmüş. Öncelikle hayatın doğrusal ilerlemeyen; sevincin olduğu gibi kederin de bir yeri olduğunu hatırlatmak istiyorum çünkü bazen bazı duyguları hiç yaşamamak isteriz. Oysa her duygu insana hizmet eder ve bize bir konusunda alarm verir. Korkular hayati tehlikeyle karşılaştığımızın, mutluluklar güvende olduğumuzun, kaygılar gelecekteki bir korkunun ve hüzün de kaybettiklerimizin alarmını verir. Bunları hatırlamak, içinde bulunduğumuz yoğun duygulanımda, kendimizi doğru bir noktada konumlandırmak için başlangıç olabilir. Yaşadığınız bitkinlik, yorgunluk ve isteksizlik hali de bu çerçevede sizin yaşamınıza dair bir şey söylüyor. Bu duyguların hangi ihtiyacınızı size anlatmaya çalıştığını anlayabilmek için bu duyguların nerede, ne zaman, ne şekilde ve ne şiddetle azalıp arttığını düşünebilirsiniz. Örneğin dışarıdayken her şey yolunda ama eve gelince mi şiddetleniyor ? Öyleyse eve geldiğinizde neyle karşılaşsaydınız bu hisler olmaz kendinizi daha iyi hissederdiniz? Bunları elde etmek için nasıl bir yol haritası çizilebilir ?Bir adım daha ileriden bir bakış atacak olursak; içinizde bulunduğunuz durumda artık bu duygunuz her yere, her zaman ve her eyleme yayılmış olabilir. Öyleyse bu ağırlığın şimdi bu satırları size yazarken hissedebileceğimden çok daha ağır olduğuna eminim. Bu halden bir çıkış yolu arıyorsunuz. Bu yüzden bu platformda bu soruyu sorarak bir adım attınız, bunun için sizi takdir ediyorum. Yaşamamızda düşünceler, duygular, davranışlar ve olan biten şeyler perspektifinden baktığımızda bu yaşadığınız size rahatsız veren hislerin arkasında olayları yorumla şeklimizin ve davranışlarımızın olduğunu söyleyebiliriz. Yani bunlardan birini değiştirmek bizim duygularımızın ve düşüncelerimizin değişimine de yol açacağını söylemek yanlış olmaz. Yorumlama şeklimizi değiştirmek mevcut zihnimizden geçen düşünceleri yeniden değerlendirmek ve onların gerçekliğini sınamak ile mümkün olabiliyor. Sizin içinizde bulunduğunuz durum özelinde; “bana hiçbir şey yapmak keyif vermeyecek” gibi bir düşüncenin yerini “keyif alabileceğim şeyleri bulup yapmaya devam etmek beni zamanla daha iyi hissettirecek” olabilir. Fakat yorumlamadaki değişim birden, hızlıca değil zamanla, bazı davranışların desteğiyle olur. Davranışlarımızı değiştirmek nispeten en kolay yapabileceğimiz olan alandır. Şu an elinizi havaya kaldırabilir, mavi bir fil düşünebilir, pencereden dışarı bakabilirsiniz. Bunların hepsi birer davranıştır, bunları yapmak için ise bir amacınız olmalı. Eğer bir değişimi, daha iyi hissetmeyi amaç ediniyorsak buna uygun davranış hedefleri belirlemeliyiz. Keyif veren aktivitelerin artık size keyif vermediğinden söz etmişsiniz. Bir çizelge hazırlayıp keyif veren aktiviteleri yapmadan önce yüz üzerinden kaç puan alacağınızı yazıp bu aktiviteyi yapıp daha sonra yeniden bu sefer ne kadar bu aktiviteden keyif aldığınızı puanlayabilirsiniz. Bu sayede hiçbir şeyden keyif alamayacağınıza dair düşüncenizi sınama fırsatı bulursunuz. Kendine psikolojik yardım kitaplarından biri olan Dr. Burn’ ün “İyi hissetmek” adlı kitabını öneririm. Bu kitap size iyi bir kılavuz olabilir. Yürüyüş yapmak ve dengeli beslenmenin ruh sağlığımıza olumlu etkisi kulağımıza klişe gibi gelmesinin nedeninin çok iyi bilinen bir gerçek olduğunu da unutmayın. Eğer profesyonel bir desteğe ihtiyaç duyarsanız ve iletişime geçmek isterseniz aşağıdaki adreslerden bana ulaşabilirsiniz. www. omerbilgic. compskomerbilgic@gmail. com
Merhabalar,Zihninizin sürekli tetikte olduğundan, olayları abartılı yorumladığından ve kendinizi sıkkın hissettiğinizden bahsetmişsiniz. Ayrıca bu süreçte size destek olabilecek, yardımcı olabilecek hiç kimsenin bulunmadığını belirtmişsiniz. Zihninizin tetikte olması, abartmak tam olarak nedir ? Bir kaygıdan söz ediyor gibisiniz. Sanki zihniniz en küçük şeyde sizi korkutacak bir şey görüyor ve bu korku sizde bıkkınlık yaratan düşüncelere sebep oluyor. Eğer öyleyse size nelerin bunu yaşattığını anlamaktan başlayın. Tetikleyiciler neler ? Ne zaman bu hissi yaşıyorsunuz ? O sırada ne yapıyor oluyorsunuz ? Çevrenizde neler olur ? Böyle hissedince aklınızdan neler geçiyor ? Nasıl sonuçlanıp nasıl devam ediyor tüm bu olanlar ? Bunların cevabını bulmak sorunu tanımanıza yardımcı olabilir. Etrafınızda size yardımcı olabilecek biri olsaydı gerçekten bu sizin için iyi olurdu fakat kimse yoksa dahi sizin tabirinizle iyileşmeniz mümkün. Bu yalnızlık sizi rahatsız ediyorsa da yeni arkadaşlıklar edinmeniz de mümkün. Önemli olan ne yapmak istediğinizi belirleyebilmek yani amaçlarınızı netleştirmek. Bu amaçlar sizinle ilgili olmalı yani sizin elinizde olmalı. Örneğin, “çok sosyal olmak istiyorum” yerine “iyi arkadaşlar bulabileceğime inandığım bazı hobi gruplarına katılım sağlayacağım” daha doğru belirlenmiş bir amaçtır. Ya da “zihnimin tetikte olmamasını istiyorum” demek yerine “endişe hissettiğim anlarda kontrolü kaybetmeden bu hissi yönetebilmek istiyorum” şeklinde amaçlarınızı belirleyin. Daha sonra bu amaçlara nasıl ulaşabileceğinizi araştırın, sizin durumunuz için bu yaşadığınız ruh halini daha sağlıklı bir seviyeye getirmek amacıyla bilgi edinmek için yapacağınız psikoloji okumaları olabilir. Kendine yardım kitapları dediğimiz size sorunlarınızı çözmede rehberlik edecek kitaplar vardır, psikonet yayınlarının konuyla ilgili kitaplarına bakabilirsiniz. Diğer bir seçenek maddi durumunuz kısıtlıysa online platformlarda uygun ücretli terapi seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz bu yolda maddi bir gelire ihtiyacınız olacaksa da bu kazancı elde etmenin sağlıklı yollarını düşünmek sizin amaçlarınız doğrultusunda atacağınız bir adım olacaktır. Yardımcı olabileceğim başka bir konu olursa iletişim adreslerimi aşağıya bırakıyorum. pskomerbilgic@gmail. comwww. omerbilgic. com
Merhabalar,Öncelikle duygularınızı paylaştığınız için teşekkür ederim nitekim bunları yazabilmenin sizin için ne denli zorlayıcı olabileceğini tahmin edebiliyorum. Takıntılı davrandığınızdan, hayatınızın merkezine bir kişiyi alıp ona göre hareket ettiğinizden ve sürekli düşündüğünüzden dolayı bu davranışların sizin için zorlayıcı duygusal deneyimler yaşattığını ve romantik ilişkinizde karşınızdakinin de sizin deneyimlediğiniz huzursuzluk haline yönelik olumsuz düşündüğünü hissediyorsunuz. “Takıntılı davranmak” olumlu bir sonuç vermemesine rağmen aynı davranışı sürdürmek diye tanımlayabiliriz. Bunun nedeni davranış repertuarınızda başka türlü davranışlarınızın olmaması ya da bir nedenden dolayı bu davranışları uygulayamamak olabilir. Öncelikle bu davranışlarınızın hangi ihtiyacınızı karşıladığını anlamak, bu ihtiyacı giderebileceğiniz daha sağlıklı davranışların neler olduğunu anlamak ve bunları uygulamak adına harekete geçebilmek bir yol haritası olabilir. Kendinizle ya da partneriniz ile ilgili sürekli düşünmek hali de aslında bir davranıştır, demin takıntılı davranışı ele alırken söylediklerimi sürekli düşünme haliniz için de kabul edebilirsiniz. Bu düşünmeler neye hizmet ediyor ? Düşüncelerimiz, davranışlarımız, duygularımız ve çevremizde olan biten şeyler sürekli birbirini etkiler. Sizin bulunduğunuz durumda da bu böyle olmaktadır. Bir çarkın dişleri olan düşünceleriniz, duygularınız, davranışlarınız ve olan bitenler birbirini döndürüyor fakat belli ki siz çarkın bu dönüşünden pek de memnun değilsiniz çünkü artık bu size acı, endişe ve huzursuzluk yaşatıyor. Bu soruyu sormanız ile bir değişim isteğinizin olduğunu anlayabiliyorum. İlk adımı atmışsınız, çözüm aramaya başlamışsınız. Daha farklı davranabilmeyi, sürekli düşünmemeyi, daha dengeli hissedebilmeyi ve hayatınızın merkezine belki de kendinizi koyarak hareket edebilmeyi istiyorsunuz. Bunları istemek sizin hakkınız fakat bunlar kendiliğinden olmayacaktır, değişim için şimdi ilk adımını attığınız bu yolda yürümeyi sizden talep edecektir. Doğru davranabilmek size bazen bu yaşadığınız hisleri en yukarıda hissettirecek olsa da nihayetinde sizi varmak istediğini yere götürecektir. Bu, her hür insan için geçerlidir. Toparlamak gerekirse; öncelikle davranışlarınızın nedenlerini bulun fakat bunu gün boyu yapmayın. Muhtemelen gün boyu zaten sorunlar üzerinde düşünüyorsunuz. Bir düşünme saati belirleyin. Mesela akşam 20. 00-20. 30 arası, ne çok uzun ne çok kısa olmalı. Gün içinde aklınıza gelen düşünceleri bu saate erteleyin, bu saat dışında her ne yapmanız ya da ne düşünmeniz gerekiyorsa o anın koşullarında onları düşünüp yapın. Bu saatler arasında gün boyu aklınıza gelen düşünceleri yazabileceğiniz bir günlük de tutabilirsiniz, bu sizin davranışlarınızı anlamanıza katkı sağlayabilir. Davranışlarınızı anladıktan sonra alternatif davranışlarınızı düşünmek ve uygulamak adımlarına geçebilirsiniz. Farklı davranmak farklı düşünmeye ve hissetmeye neden olabilir, bunu deneyimleyin. Eğer profesyonel olarak bu yolculukta size destek sağlamamı isterseniz aşağıdaki iletişim kanallarından bana ulaşabilirsiniz. www. omerbilgic. compskomerbilgic@gmail. com