13 yaşında ergen oğlum

Merhabalar Sevgili Ebeveyn,

Oğlunuz tam da ergenliğin başlarında ve yoğun yaşanan bir döneminde bu dönemde bir de LGS gibi önemli bir sınavın sorumluluğu altında. Bu dönemlerde sizin gibi birçok ebeveyn çaresizlik, öfke gibi pek çok duyguyu bir arada yaşıyor. Öncelikle yalnız olmadığınızı belirtmek isterim. Bu durumda neler yapabilirsiniz birlikte bakalım isterim.

Öncelikle oğlunuzun içinde bulunduğu durumu daha iyi anlamanız adına kısaca ergenlik döneminden bahsetmek istiyorum. Bu dönemde ergenlerin vücudunda pek çok değişim yaşanmaktadır. Beden hızla gelişir, hormonların faaliyeti artar, ergenler bağımsızlıklarını ilan etmeye çalışır, toplumsal sorumluluk ve görevlerin eklenmesi yorgunluk ve sinirlilik halinin daha yoğun şekilde ortaya çıkmasına neden olur. Kısacası bu dönemde ergenler pek çok değişim yaşarken kimlikleri yeniden oluşmaya başlar ve yetişkinlik dönemine giriş yaparlar. Bu dönemde her ne kadar asabi, ailesini istemez ve sorumluluk almaz görünseler de ailelerinin yanında olduğunu bilmeye ihtiyaçları vardır. Bu noktada siz ebeveynlerin bu dönemin bir süre sonra geçeceğine inanması, sabırlı olması ve çocuğunuza onun karşısında değil yanında olduğunuzu hissettirmeniz önem taşımaktadır.

Şu anda hem oğlunuzun geleceği için endişeleniyor hem de onunla iletişim kurmakta çok zorlanıyorsunuz. Bir yandan güveninizin sarsılması, diğer yandan sürekli çatışma yaşamak sizi hem yormuş hem de sevgi göstermenizde zorlanır hale getiriyor. Bu çok anlaşılır çünkü sürekli gergin bir ortamda şefkat göstermek de kolay değildir.

Peki bu önemli LGS sürecinde neler yapabilirsiniz?

Bu noktada ilk olarak etkili iletişim konusuna değinmek istiyorum. Şu anda ders, sorumluluklar ya da başarı gündemde çok baskın ama arka planda kırılan güven, uzaklaşma, belki de özlenen o anne oğul sıcaklığı var. Burada emir cümleleri yerine "Oğlum ders çalışmadığında geleceğinle ilgili kaygılanıyorum." gibi bir cümle ile 'ben dili' ile oğlunuzla iletişim kurmaya çalışmanız etkili bir yaklaşım olacaktır. Ve oğlunuzun duygularına "Seni anlamak ve sana annen olarak yardımcı olmak istiyorum." gibi bir yerden temas etmeniz oğlunuzun size kendini açmasına olanak tanıyabilir. Hoşlandığı, ilgi duyduğu bir konuda sohbet etmek, birlikte kahve içmek de aradaki buzları eritmeye yardımcı olabilir. Ayrıca öfkeliyken, üzgünken iletişimi dondurmak, gurur meselesi yapmadan, küsmeden, inatlaşmadan ilişkiyi sevgiye dayalı devam ettirmeye çalışmak ve oğlunuzun küçük de olsa gösterdiği başarıları takdir etmek önemli noktalar arasında yer alıyor.

İkinci olarak ders çalışma konusuna değinmek istiyorum. Burada rehber öğretmenin de desteğiyle ders çalışmanın sınavda iyi derece yapmak için değil iyi bir okul hayatı, iyi bir gelecek için önemli olduğu konusu konuşulabilir. Odak süresini verimli kullanmak için pomodoro tekniği (25 dakika ders+ 5 dakika mola) yönteminden faydalanılabilir.

Son olarak sizin de kendinize alanlar açmanızı, oğlunuzun bir yerde hayatı deneyimleyerek öğreneceğini kendinize hatırlatmanızı rica edeceğim. İmkanınız varsa kısa yürüyüşler, nefes egzersizleri ya da sakin bir kahve için küçük zaman dilimleri yaratmayı deneyebilirsiniz. 

Süreçle ilgili yazmaya devam edebilirsiniz. Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.

Psikolog Fatma Gizem Bitgen