Psikoloji

Adlandıramadığım o ruh hali

Gizli Kullanıcı24 Ekim 2025 23:09

Temmuz ayından beri dönem dönem değişik bir ruh hali geliyor ve ne yazık ki artık bu kadar uzun süredir devam ettiği için iki üç günde bir oluyor. Geceleri uyuyamıyorum uyusam bile rüyamda bile düşünceler akıyor aklımdan. Uyanıyorum ve ilginç bir şekilde zihnimde yarım kopuk belli belirsiz düşüncelerle uyanıyorum. Rüyamda da zihnim düşünüyor ama ne düşündüğümü bilmiyorum. Kopuk yarım düşünceler. Akıp gidiyor ama çok hızlı . Uyuyamıyorum uyusam bile zihnen yorgun uyanıyorum. O dediğim ruh halide şöyle bir ruh hali: Tatsız tutsuz böyle hayata dair heyecanım kalmamış gibi. Eskiden neyden zevk alırdım neyi severdim onu bile anımsayamıyorum. Eskiden sevdiğim şeylerin ne olduğuna bakıyorum onları yapmaya çalışıyorum ama yok onları da sevmiyormuşum ki kendimi sevdiğime inandırmışım . Bir çok şeyi böyle yapmışım aslında. eskiden bölümüme derslerime aşıktım zevk alırdım dinlerken çalışırken şimdi son senem sırf uzatmadan güzelce bitirmek için gidiyorum. Derste aklım anda kalamıyor , arkadaşlarımlayken de anda kalamıyorum. Bir anda bir korkuda geliyor ya geçemezsem sınavdan bir cümle bile kaçırmamalıyım asla kaçırmamalıyım diyorum her şeyi yazmaya çalışıyorum o korku gelincede. Derste hem bununla savaşıp hem de derse odaklanmak için zorluyorum kendimi. Aslında tekken yani arkadaşlarım yokken ve tek oturunca zihnim çok berrak oluyor ger şeyi anlıyorum yazıyorum içim rahat ediyor boş vaktimde gidip ders çalışıyorum içim rahat ediyor. Sonrasında onlar derse gelirlerse ve uzak oturursam dinleyip öğreniyorum. Ama onlar varken zamanımı kontrol edemiyorum gibi hissediyorum hatta sadece zaman değil dersi de onlar yanımda otururken ( hiçbir şey yapmasalar bile ) dinleyemiyorum. Hiç tanımadığım bir insanla tanışıp bir süre bir yerde duracaksam kendimi çok rahat hissediyorum. Ama uzun ilişkilerde arkadaşlık dahi olsa boğuluyorum. Onları seviyorum ama uzun süre kimseyle yapamıyorum buna ailem bile dahil. Herkeste sorun olamaz belli ki bir problememim var. Ama asıl sorun şu dediğim heyecansızlık hali. Bir heyecanım yok bir isteğim arzum nasıl desem sanki her şey çok dünyevi geliyor artık. Bir sistemde dönen çarklar gibiyiz . Herkes kendine yapay bir hedef ya da arzu belirliyor onun peşinde koşarken yaşamaya devam ediyor diye düşünüyorum. Ben artık yapaylık istemiyorum. Konuşmak istemiyorum insan dahi görmek istemiyorum. Bu ruh hali beni benden götürüyor. Bundan sonrada kendimi toparlamak için bir şeyler deniyorum sonra da kendimi dünyalarını yerinden oynatabilirim gibi hissediyorum. Her şeyi başarırım yeterki isteyim ben diyorum. Çok inişli çıkışlı ruh halim oluyor bazen gün içinde bazen hafta içinde bazen saat başı. Bugün mesela güzel uyandım derse gittim arkadaşlarım yoktu dinledim güzelce içim rahat etti sonra çıktım aram vardı beş saat çıktım yaptığım keki yerken hiç tanımadığım bir kıza ikram ettim tanıştım biraz konuştuk sonra vedalaştık kalktım ders çalıştım derse indim. Sonra arkadaşlarım gelmiş dersin ortasında ben dersi dinledim arada koptum ama dinledim öğrendim. Kendime baskı yapıyorum nerdeyse 3 senedir her dersi derste öğrenmek için baskı yapıyorum . Dersi kaçırırsam kendime kızıyorum. Neyse gün bitti arkadaşlarımla konuştuk ettik dönerken donuk değildim içim rahattı. İçim rahat değilken donuk oluyorum. Sonra akşam teyzemde kalmak için şehir dışına geldik. Hayatın burda sakin olması beni çok huzurlu hissettirdi. Sonra eve döndük zaman geçti o kötü ruh hali geldi. Heyecansızlık ve ağlama isteği. Böyle zaman zaman bu his gelince ağlıyorum içimde tutmamak için ki ben 22 yaşıma kadar toplasanız 5 kere ağlamamışımdır. . Ki tutamıyorumda yani elimde değil kontrol edemiyorum eskiden edebiliyordum. Gidio bir yerlerde ağlıyorum bazen saklıyorum bazen saklamakla uğraşmak bile yorucu geliyor. Bir günde nasıl bu kadar iniş çıkış olur insanda? Başta gün içinde değil ayda belli dönemler olurdu sonra gün içine döndü. Kendimi diğer insanlara nazaran çok geride hissediyorum. Ama bu hayatta geri kalmışlık yaşanmışlıkta geri kalmışlık. Yetersizlik değil . Böyle aynı anda telefonla uğraşıp konuşan insanlara bile hayret ediyorum ben ikisini aynı anda yapamıyorum. İki işi aynı anda beceremiyorum. Bir de bazen kendime bir şeyleri yapmak için acele ettiriyorum acelem olmasa bile. Ki çoğu zaman acelem yokken bu baskıyı kendime yapıyorum neden bilmiyorum. Beni bu heyecansızlık ve isteksizlik hali korkutuyor bunu nasıl aşabilirim?

Bu soru 25 Ekim 2025 15:46 tarihinde Klinik Psikolog İrem Aşıkkutlu tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar hoşgeldiniz🪷

Anlattıklarınız, uzun süredir zihinsel ve duygusal olarak oldukça yorulduğunuzu gösteriyor. Zihninizin sürekli aktif olması, geceleri bile düşüncelerin akmaya devam etmesi, içsel bir huzursuzluğun ve yüksek bir gerginliğin işareti. Uyku, normalde bedenin ve zihnin dinlenme zamanı iken sizin için bile düşünmenin sürdüğü bir alana dönüşmüş gibi görünüyor. Bu da zihninizin kendini bir türlü kapatamaması, hep tetikte ve kontrol hâlinde kalması anlamına geliyor.

Bahsettiğiniz “heyecansızlık” ve “isteksizlik” hali, çoğu zaman ruhsal yorgunluğun ve duygusal tükenmişliğin bir sonucu olarak ortaya çıkar. İnsan zihni uzun süre stres, kaygı veya baskı altında kaldığında bir noktada “artık hiçbir şey hissetmeme” savunmasına geçebilir. Bu durum, aslında acıdan korunmak için sistemin geliştirdiği bir tür donma tepkisidir. Yani hissizleşme, ilgi kaybı veya geçmişte keyif veren şeylerden zevk alamama, temelde bir duygusal korunma biçimidir.

Zaman zaman gelen yoğun enerji, “her şeyi başarabilirim” hissi ve ardından gelen çöküşler de duygusal sisteminizin dengesizleştiğini gösteriyor. Bu iniş çıkışlar, bir yandan içsel motivasyonunuzu yeniden yakalama çabası, diğer yandan o motivasyonun sürdürülememesiyle birlikte yaşanan tükenmişlik hissidir. Bu tür döngülerde kişi bazen kendini çok güçlü hissederken kısa süre sonra derin bir boşluk yaşayabilir.

Derslerde ve sosyal ilişkilerde yaşadığınız zorluklar da bu genel ruhsal tabloyla ilişkili görünüyor. Zihniniz çok yüklü olduğu için dış uyaranlara karşı hassasiyet artmış olabilir; bu nedenle kalabalık ortamlarda odaklanmak, dikkati sürdürmek veya rahat hissetmek güçleşiyor. Yalnız kaldığınızda kendinizi daha berrak ve huzurlu hissetmeniz, sisteminizin şu anda sakinliğe ve güven hissine ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Uzun süreli ilişkilerde veya kalabalıkta zorlanmanız ise sınırlarla, kontrolle ve kişisel alanınızla ilgili derin bir iç çatışmaya işaret edebilir.


Bu süreçte öncelikle zihinsel temponuzu biraz yavaşlatmaya odaklanmanız önemli olur. Uyku düzenini destekleyen gevşeme egzersizleri, nefes çalışmaları, gün sonunda ekranlardan uzak kalmak ve zihni meşgul eden düşünceleri bir deftere aktararak dışsallaştırmak faydalı olabilir. Ancak bu kadar yoğun iniş çıkışlar, uyku sorunları ve motivasyon kaybı uzun süredir devam ediyorsa, mutlaka profesyonel bir destekle ilerlemeniz gerekir. Bu belirtiler, bazen majör depresif dönemler veya duygudurum düzenlenmesinde zorlanmalarla ilişkili olabilir ve doğru bir terapi süreciyle birlikte gerekirse psikiyatrik değerlendirme de düşünülmelidir.

bu yaşadıklarınız “zayıflık” değil, zihninizin ve bedeninizin uzun süreli yük altında kalmasının doğal bir sonucudur. Şu anda ihtiyaç duyduğunuz şey, kendinizi zorlamak değil, dinlemek ve desteklenmek. Bu dönemde yavaşlamak, kendi sınırlarınızı fark etmek ve duygularınıza alan açmak, iyileşmenin en önemli adımı olacaktır.

Umarım cevabım sizlere yardımcı olmuştur.


Aklınıza takılan soru olursa her zaman benimle iletişime geçebilirsiniz. Sağlıcakla kalınız.

Klinik Psikolog İrem Aşıkkutlu