Aile

Aidiyet Hissedememek

Gizli Kullanıcı13 Aralık 2025 16:35

Öncelikle merhabalar . Ben bir buçuk yıldır evliyim . Severek evlenmemize rağmen evlilik sürecinde ve sonrasında da sorunlarımız oldu . Evlilik sürecinde hiçbir şey içime sinmedi .

Aile bağları evliliğe bakış açıları her şeyimiz o kadar farklıydı ki . Unutamıyorum . Hiçbir şey içime sinmediği için içimde geçmeyen bir kırgınlık var . Hiçbir şey unutmayacakmışım gibi . Soruma gelecek olursak . Eşimle ara ara bazı ufak tefek sorunlarımız olsada genel olarak aramız normal .

Ama sanki eşimle bir gün yollarımız ayrılacakta bambaşka hayatlara gidecekmişiz gibi hissediyorum . Hiçbir zaman gerçek bir aidiyet hissedemiyorum .

Bu düşüncelerim için derin bir vicdan azabı çekiyorum .

neden bu düşünceyi hissediyorum ?

şimdiden cevabınız için teşekkür ediyorum 🌸

Bu soru 13 Aralık 2025 20:26 tarihinde Psikolog Fatma Gizem Bitgen tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar,

Öncelikle kendinizi dürüstlükle ifade etme cesareti gösterdiğiniz için sizi tebrik ediyorum. Yazdıklarınızdan sahip olduğunuz duygu ve düşünceler için sizin de belirttiğiniz gibi vicdan azabı çektiğinizi görüyorum. Bu noktada belirtmek isterim ki böyle düşüncelere sahip olmanız sizi kötü, nankör ya da eşinize haksız biri yapmaz. Bu düşünce, içinde çözülmemiş duyguların hâlâ aktif olduğunu gösterir. Siz “mutlu değilim” ya da “Eşimle ilişkim kötü” demiyorsunuz. Söylediğiniz şey

“Her şey yolunda gibi ama içimde yerleşemeyen bir şey var.” Ve bu çok insani. Şimdi içinde bulunduğunuz duruma daha yakından bakalım ve neler yapabilirsiniz, üzerine konuşalım.

Paylaştıklarınızdan evlilik sürecinde aile bağları, değerler, evliliğe bakış gibi konuların yeterince konuşulmadığını ve sindirilmediğini anlıyorum. Bu durumda zihninizde “Ben bu evliliğe tam ikna olmadan girdim.” gibi bir mesaj yaratıyor olabilir. Sonuç olarak bu kaygı ortadan kalkmadığında ise bilinçaltı “Her an bitebilir” gibi senaryolar üretiyor olabilir.

Bununla birlikte içinizdeki kırgınlık kapanmadan evliliğe uyum sağlayamıyor olmanız çok anlaşılır. Burada sizi yoran şey duygu ve düşünceleriniz için kendinizi suçlamanız ve belki de "böyle hissetmemem gerekir." düşüncesiyle duygularınızı bastırmanız. Sevgili danışan gün içinde aklımızdan binlerce düşünce geçer ve her düşünce bir niyet değildir. Böyle zamanlarda kendinizi suçlamak yerine düşüncelerinize kulak vermenizi, size ne anlattığını sorgulamanızı isteyeceğim.

Peki bu noktada neler yapabilirsiniz?

Öncelikle evlilik öncesi içinize sinmeyen durumları netleştirmeniz ilişkinize yönelik farkındalığınızın artması noktasında etkili bir adım olabilir. Kendinize şu soruları yazılı olarak sorabilirsiniz. Evlilik sürecinde beni en çok kıran neydi?, En çok ne içime sinmedi?, Ne için kendimi susturdum? Bunları yazmak, düşüncenin gücünü azaltır.

İkinci olarak kavga etmeden ve üstünü örtmeden eşinizle içinizde kalan, paylaşmak istediğiniz konuları konuşmanızı isteyeceğim. Bastırılan konular da aradaki mesafenin artmasına sebep olabilir. Bu konuşma suçlama, hesap sorma gibi bir tutumu içeren sen diliyle hitap yerine

kendi duygu ve düşüncelerinizi ifade etmenizi içeren “Ben içimde hâlâ kapanmamış şeyler taşıyorum.”, “Bunları konuşmadan tam bağlanamıyorum.” gibi bir tutumu içeren ben diliyle olmalıdır. Bu eşinizin sizi anlamasına olanak verir ve ilişkiyi zayıflatmaz aksine derinleştirir.

Süreç boyunca yazmaya devam edebilirsiniz. Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.

Psikolog Fatma Gizem Bitgen


Yasal Bilgilendirme: Bu içerik tanı ve tedavi niteliği taşımayan, genel psikolojik bilgilendirme amaçlıdır.

Cevaplanmış benzer sorular