Ailemin beklentileri ile nasıl başa çıkabilirim
Abim annem herkes üzerime en küçük konuda geliyor ve küçüklüğümden beri bu böyle travma artık sürekli ekndimi baskı altında hissediyorum çalışıyorum olmuyor istediklerini yapıyorum alıyorum olmuyor yaranamıyorum huzursuz ve bitkin hissediyorum Asla mutlu olamıyorum sürekli tetikte korku içinde ve baskı altında hissediyorum nasıl kendime gelebilirim piskolojik olarak kötü hissediyorum asla mutlu olamıyorum canım hiç bir şey istemiyor hiç bir şeye hevesim yok
Bu soru 29 Ağustos 2025 05:43 tarihinde Psikolog Serra Menevşe tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba sevgili danışan, satırlarınızın ardındaki bitkinliği ve huzursuzluğu sezinliyor ve içinde bulunduğunuz durumu anlamaya çalışıyorum. Abinizin ve annenizin küçüklükten beri üstünüze geldiğini, kendinizi sürekli baskı altında hissettiğinizi ve onlara yaranamadığınızı ve bunun sonucunda kendinizi huzursuz ve bitkin hissettiğini anlıyorum. Bu durum sizi tetikte bırakmaya, baskı altında ve mutsuz hissetmenize sebep olmuş.
Öncelikle sevgili danışanım, yaşadıklarınızın sizi bu şekilde etkilemesi çok anlaşılır. Çünkü sürekli baskıyla ve korkuyla şekillenen bir ilişki türünün kişiye yarardan çok zarar vermesi çok doğal. Aranızda bir tür asimetrik ilişki gelişimi söz konusu. Asimetrik ilişki taraflardan birinin daha baskın ve üstün olduğu, taleplerini yaptırmaya çalıştığı; diğer tarafın ise talepkar kişinin isteklerine yetmeye çalıştığı ve tüm bunların yanında o baskıyı derinlemesine yaşadığı bir ilişki türüdür. Sizin rolünüz sanki beklentilere göre davranmaya çalışmak ve kendinizi karşı tarafa uyumlandırmak zorunda hissetmeyi gerektirmiş. Bu da sürekli tetikte olmanıza yani alarm haline geçmenize sebep olmuş.
Peki siz onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken kendi ihtiyaçlarınızı karşılayabildiniz mi?
Bizim insan olarak fiziksel ihtiyaçlarımız olduğu kadar psikolojik ihtiyaçlarımız da vardır ve kendimizi tam anlamıyla iyi hissetmek istersek iki ihtiyaç türünü de dengeli bir şekilde beslememiz gerekebilir. Genellikle iyilik, sağlık deyince akla ilk başta psikolojik ihtiyaçlar gelmez fakat göz ardı edilen şey şudur ki; ruh ve beden bir bütündür. Burada ihtiyaçları göz ardı etmek aslında sağlıklı bir ruh hali için destekleyici bir bütünlükten uzak bir duruştur. aslında anlatmak istediğim şey sizin kendi sesinize ne kadar kulak verebildiğiniz.
Hayatta birçok rolümüz var bunlardan biri belki , eş olmak, evlat olmak, öğrenci olmak ama en temeli birey olmak ve birey kalmak. Diğer rolleri kimlikleştirdiğimiz takdirde birey kimliğimizden uzaklaşıyoruz aslında. Çünkü kendimizi bu görevlerle tanımlamak, önceliğimize her daim onları koymak bize bir noktada kendimizi unutturabilir.
Önceliği neden kendimize vermeliyiz? Bu rollerin getirdiği birçok sorumluluğumuz var çoğu zaman bu sorumlulukları yerine getirmek zorlayıcı olabiliyor ve bir noktada yerine getirmek zorunda da kalabiliriz. Bireyin tüm bunlara yetişmesi için önce kendisine yatırım yapması, kendisine kulak vermesi gerekebilir.
Bunun için ise kendi içinize yönelmeniz, kendinizi keşfetmeniz yararlı olabilir. Bir role bağlı kalmadan sadece siz olarak kendinizi nasıl tanımlarsınız? Nelerden zevk alır, neleri sevmezsiniz? Öfkelenince ne yaparsınız ? Mutlu olduğunuzda nasıl davranırsınız? Tüm bu ve bu tarz soruların cevabı kendiliğinizi keşfetme yoluna götürüyor bizi.
Duygular ise aslında bizim ihtiyaçlarımız. Hani yukarıda ihtiyaçlardan bahsettim, öfkeliysem gerçekten öfkemi derinlemesine yaşayabiliyorsam, utandıysam yanaklarım kızardıysa, aşık olduysam kalbim hızlı çarpıyorsa demek ki ben duygumu yaşayabiliyor ve ihtiyacım olan payı karşılayabiliyorum demektir. Tüm bunların farkına varmak gerçekten çok kıymetli olabilir.
Özerklik ise bir diğer psikolojik ihtiyacımızdır. Yani özerklik, mesela bir karar alırken kendi istek ve ihtiyaçlarımızı ön plana koyarak kendi başımıza bir karar almak anlamına gelebilir. Kişinin bağımsız olması anlamına da gelebilir. Bu noktada kendi sınırlarınızı çizmek işlevsel olabilir. Kendinizi o sınırlara mahkum etmeyin ama o sınırı bir kapı gibi kullanın, içeri girmek isteyen izin alsın.
Bir diğer psikolojik ihtiyacımız ise yeterlilik. Bu kişinin yetkin ,etkili ve hakim hissedebilmesi anlamına gelir. Yani aslında ipleri elinde hissetmek gibi anlaşılabilir. Hedefe yönelik adım atabilmek bir büyüme ve gelişim sağlar bu da kişiyi güçlü ve etkin kılar. Kendimizi etkin hissettiğimiz zamanlarda genellikle özgüvenimiz tazelenir gibi hissederiz. Bu hissiyat çoğu zaman elimizden tutup bizi destekler.
Son olarak ilişkili olma ihtiyacı da bizim psikolojik ihtiyaçlarımızdan biridir. Bizler sosyal bir varlığız. Birileriyle temasta kalmak, gerektiğinde duygularımızı açığa çıkartıyor olabilmek, yardım gerektiğinde istemek gerçekten değer gördüğümüzü hissedebileceğimiz anlar. Değer vermek ve değer görmek hayatımızda olmazsa olmaz şeylerden biri diyebilirim ama bunu yaparken birey kendi sınırlarını gözeterek hareket ederse bu süreç çok keyifli işler.
Siz ve kendi aileniz arasındaki ilişki, biraz daha sizi sürekli vermeye ve karşılığında sizin mutsuzluk almanıza sebep olmuş. Bu ilişki dinamiğinde değiştirmek istediğiniz bir şey var mı varsa yukarıda yazılanlar ışığında neleri değiştirmek isterdiniz, bunları nasıl yapabilirsiniz? Bu noktada terapi desteği almak da işlevsel olabilir
Bu süreçte duygularınıza odaklanmak hissettiklerinizi anlamlandırmak çok kıymetli. Ben bu süreç için aşağıya birkaç minik egzersiz bırakacağım. Bunları düzenli olarak yapmanız ve sonucunda hislerinize odaklanmanız süreç için çok anlamlıdır.
Umarım yazılarım zihninde ışık, yüreğinde bir sıcaklık yaratmıştır. Dilersen, duygularını dair biraz daha konuşmak veya paylaşmak istediğin başka detaylar varsa anlatabilirsin. Burada seni anlamak ve birlikte neler yapılabileceğine bakmak için yanındayım ✨
İyi günler diliyorum
Psikolog Serra MENEVŞE