Ailemle nişanlım arasında kaldım
Merhaba,
Ailemle nişanlım arasında bir süre çekişme var ve ne yapacağımı bilemiyorum 7 yıllık ilişkim 5 . yıl nişanlandık ve 7. Yılımızda ev tuttuk annem koruyucu sahiplenici biri annem ve kardeşimle yaşıyorum ve 2 ay sonra evleneceksiniz kendinize dikkat edin o eve tek başınıza girmeyin dedi bunu nişanlıma söyledkten bir süre sonra kendisi değişti ve bu lafı kaldıramadığını annemin özür dilemesini söyledi annem dilemez ve söylediğini yanlış bulmuyor bunu nişanlıma ilettiğimde onları sildiğini düğüne de evimede gelemezler diye diretti benim içinde bir ev kapatılması için büyük bir sorun değil ama nişanlım 3 hafta sonunda evi kapattı ailemle konuşmayı sürekli ret etti ancak benimle sohbetini sevgisini hep devam ettirdi ettirmeye de çalıştı ailemle önce konuştum gelsin konuşsun dediler nişanlıma söyledim bana iftira eden güvenmeyen insanlarla konuşmam diye diretti bir kaç hafta sonra aileme sorunun çözülemediğini ama onunla evlenmek istediğimi söyledim annemde beni evden kovdu nişanlım yanıma gelp destek oldu ama annemlerle hiç bir şekilde görüşmek istemediğini evlenmek istediğini biraz beklemem gerektiğini söyledi ertesi gün annem aradı gel konuşcaz dedi tekrar eve geldm konuşmaya ve ailem ne yaparsan yap karışmıyoruz dediler ama yinede en ufak birşeyde hatalısın bizi çiğnedin diye vurguluyolar yolum sevgimin yanında mantığım ailemin yanında kimseyi üzmek istemesemde üzülüyorum bir çıkış yolu bulamadım tek çözüm zaman olsada yanlış mı yapıyorum diye düşünmeden edemiyorum
Bu soru 11 Eylül 2025 06:18 tarihinde Psikolog Seçil Orhun tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışan,
Çaresiz kaldığınızı bir seçim yapmak zorunda bırakıldığınızı anlıyorum. Sevgiyi seçmek istediğinizi canı yürekten hissediyorum.Sizi zor durumda bırakan kişinin kim olduğunu düşünüyor musunuz merak ediyorum?
Bizi zora sokan hayatta başınıza gelen olaylardan ziyade bu olaylara nasıl tepki verdiğimizdir. Sizin yazmış olduğunuz cümlelerden yola çıkarak anlıyorum ki söylenen söz,
Kendinize dikkat edin o eve tek başınıza girmeyin.
Verilen tepki ise,
İftiraya uğruyorum.
Bu iki söz arasında oldukça anlam uçurumu olduğunu görüyorum. Türkiye toplulukçu bir ülkedir. Kimi zaman kendi kaygı korkularını dile getirmeyi bir sorumluluk bilerek, kimi zaman toplum baskısını düşünerek ebeveynler bizim rahatsız olduğumuz seviyede korumacı yaklaşabilirler. Onların gönlünü yumuşatmak, güvenlerini tazelemek bizlerin partnerimizin huzuru adına göze almamız gereken sorumlulukların başında gelir. Çünkü düşünün ki siz bir ağacı 30 yıl bakıyorsunuz artık her bahar rengarenk çiçekler açıyor meyvesi çok güzel, kendi gözünüzden sakınıyorsunuz. Ve artık başka bir toprakta köklenmeye gidiyor o ağaç . Bu aynı zamanda bir yas sürecidir. Siz ne kadar kıymetli olduğunuzu hiç bir zaman unutmayın sevgili danışan .
Bir yuva kurulduğunda sadece iki kişi etkilenmiyor Türkiye koşullarında. Çekirdek aileler için de yeni bir düzen yeni bir hayat demek oluyor.
Yazdıklarınızdan babanızın bir sebepten dolayı sürece dahil olmadığını anlıyorum. Bu da annenizin yükümlülüğünü arttırıyor. Üstelik partnerinizin hassasiyetinin daha yüksek seviyede olması gerektiğini annenizin gönlünü yapmaya çalışması gerektiğini gösteriyor.
Size olan sevgisinin gerekliliklerinden biri de sizi zor durumda bırakmamak için ailenize de itinalı davranmaktır. Bir annenin kendisine emanet ettiği kızına, kıymet verdiğini dile getirmek için büyüklere saygıyı eksik etmemektir.
Partneriniz şöyle de bir tepki verebilirdi;
Sevgilim annen tedirgin olmuş belli ki biz de daha dikkatli davranalım üzmeyelim onları zaten 2 ay sonra hep birlikte olacağız.
Ama partneriniz onları sizin hayatınızdan çıkarma noktasına getirmiş konuyu .
Düğüne de evimede gelemezler.!
Siz bu cümlenin neresindesiniz?
Bu kimin düğünü ?
O ev kimin evi ?
Anneniz çok kötü bir kadın olsaydı. Major bir hata yapsaydı dahi hiç kimsenin sizi ne kadar severse sevsin hiç kimsenin annenize sizin hayatınızı kısıtlayacak şekilde müdahale etmeye hakkı yoktur. Bu sınır ihlali ciddi bir alışkanlıktır ve denemelerde ilerler! Sınır ihlali yapan kişi daha ne kadar alana hakim olabileceğini denemeye devam eder.
Bahsedilen kişinin sizin 32 yıllık anneniz olduğunu bu kadar göz ardı edebilen partneriniz, bir gün sizin bir hareketinizi hatalı olarak gördüğünde benzer haklara sahip olduğunu düşünmeye devam eder ise siz bu ilişkinin neresinde olacaksınız!! Kendinizi nasıl koruyacaksınız?
Diyelim ki siz annenizin düğüne gelmesi konusunda kararlısınız ne olacak bu durumda ?
Tüm bu söylediklerimin annenizin iyi bir anne olup olmadığından bağımsız olarak söylediğimi , bu durumun tamamen size olan sevgi şeklinin ve sınırlarınıza olan saygının bir göstergesi olduğunu söylemek isterim sevgili danışan .
Sessiz bir ortamda elinizi kalbinizin üzerine koyun ve
Boşluk yerine kendi ismini koyorak tekrar tekrar şu soruyu sorun ..
Ben küçük ............ korumak isteseydim nasıl davranırdım?
Ben küçük ....... sınırlarını net çizmesine yardım etseydim partnerine neler söylemesini isterdim?
Doğru cevap gelecektir .
Düğün öncesi partneriniz ile bir çift terapistine gidip bir uzman görüşü almanızı öneririm sevgili danışan. İlerleyen zamanlarda kendi terapi sürecinize zaman ayırmanızı önemle rica ederim. Sınır konusu ciddi üzerinde çalışılması gereken bir konudur .
konumuza dönecek olursam,
İsterseniz yine sevdiğinizle yuva kurun ama o düğün sizin düğününüz
O ev sizin eviniz
O anne iyisiyle kotüsüyle eksiğiyle fazlasıyla sizin anneniz sevgili danışan. Sizi size emanet ediyorum .
Danışmak istediğiniz her zaman bize yazınız .
Sevgiyle kalınız.
Psk.Seçil Orhun
Düşüncelerimi teyit ettiniz ancak duygularım mantığımın önüne geçiyor her zaman buna engel olmak mümkün değil gibi geliyor yinede harika yorumunuz için çok teşekkür ederim.