Psk. Seçil Orhun
Türkiye, İzmir
Depresyon, Yetişkin, Çocuk,Aile
Uzman Hakkında
2014 yılından itibaren kamu kurumunda mühendis olarak görev yapmaktayım. Psikolog olma kararı ile Uşak Üniversitesi Psikoloji bölümünü 2024 yılında tamamladım. Psikoloji alanında eğitimler alarak kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Şimdilik aldığım eğitimler davranışçı ekolü temelli olsa da, bir problemi çözerken başta psikoanalitik ekolünü göz önünde bulundurmayı ve diğer tüm ekollerden yararlanarak bütüncül yaklaşmayı önemsiyorum. Ülke koşullarında ekonomik olarak danışmanlık alamayan ve bir destek arayışı içinde olan insanlara, sunmuş olduğunuz bu zekice platform aracılığı ile, yardım etmek istiyorum. Teşekkür ederim.
Eğitim
- Yıldız Teknik Üniversitesi - Lisans
- Uşak Üniversitesi - Lisans
Seminerler / Konferanslar (Sertifikalar)
- 1.ACT(Kabul Kararlılık Eğitimi)
- 2.BDT(Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi)
- Aile Danışmanlığı(eğitim süreci devam etmekte )
Uzmanlık Alanları
Çalışma Ekolleri
- Bütüncül
Cevaplar (70)
Sizin için iki tane egzersiz seçiyorum
Sevgili danışan,Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla çok derin bir ruh dünyanız var ve kendinizi ifade etmek istediğinizde kelimeler bazen yetersiz kalıyor. Duygularınızı ayırt etmekte, sıraya koymakta ya da net bir şekilde ifade etmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Hayatta somut sorunların çözümü nasıl somut adımlar gerektiriyorsa, duygusal karmaşa yaşadığımız anlarda da zihnin sakinleşmeye ihtiyacı olduğu gerçeği karşımıza çıkar. Bu nedenle, hayatınızda şu an karşılaştığınız somut bir problemi — örneğin bir arkadaşınızla yaşadığınız bir anlaşmazlık, ailenizden gelen sizi üzen bir söz ya da içinizde sıkışıp kalan bir zorluk — daha net ifadelerle bizimle paylaşmanızı rica edeceğim. Zihninizin yoğunluğu nedeniyle bu netliği sağlamakta zorlanmanız anlaşılır bir durum; henüz 19 yaşındasınız ve duyguların karışıklığı bu yaşlarda çok doğal. Sizden küçük ama etkili birkaç değişiklik yapmanızı isteyeceğim:* Bir süre Türkçe müziği hayatınızdan çıkarmanızı öneriyorum. Yoğun duygu yükü olan şarkılar duygusal karmaşayı artırabilir. Zihni sadeleştirirken duygusal uyaranları da minimalize etmek önemli. * Sosyal medya kullanımını günde 30 dakika ile sınırlandırın. Özellikle Instagram ve kısa video içeriklerini… Zihni dağıtan en büyük uyaranlardan biri bu platformlar. * Her gün 7 dakika “çirkin yazı” çalışması yapmanızı rica ediyorum. Elinizi kaldırmadan, ne yazdığınıza hiç önem vermeden yazın. Bittiğinde okumadan yırtıp atın. Bu, zihninizi boşaltan bir “duygusal detoks” gibidir. * Hayatınıza mutlaka bir spor ekleyin. Yapabiliyorsanız bir takım sporu; bu mümkün değilse bireysel bir spor. Vücut harekete geçtiğinde zihin berraklaşır. Mitekondri enerji üretmeyi hızlandırır. Pozitif düşünme becerisi gelişir ve hormonların düzenlenmesinde katkı sağlar. * Beslenmenizde şekerli ve paketli ürünleri azaltmanızı öneririm. Bunlar duygu durumunu doğrudan etkiler ve zihinsel sis perdesini artırabilir. * Her gün 20 dakika elektronik cihazlardan uzak bir şekilde kitap okuyun. Okumak hem odak sürenizi artırır hem de hayal gücünüzü besler. Bir gün çok güzel bir kitap yazacağınıza dair inancınızı hissediyorum ve bu adım yaratıcı zihninizi güçlendirecektir. “Her şeyi o kadar derin ve ayrıntılı hissederim ki kafam karmaşadan allak bullak olur ama yazmak için oturduğumda tek bir kelime bile çıkaramam. ”demişsiniz… Bu çok anlaşılır bir durum. Yukarıda bahsettiğim adımlar bu tıkanıklığı rahatlatmak için güçlü bir başlangıç olacaktır. Bu alıştırmaları bir süre uyguladıktan sonra neler yaşadığınızı, nelerin değiştiğini bizimle paylaşmanızı çok isterim. Sizin için iki tane egzersiz bırakıyorum buraya uygularken istikrar sağlayamasanız bile her fırsatta uygulamanızı öneriyorum. Unutmayın sevgili danışan, hayat bazen zorlayıcı görünse de henüz yolun çok başındasınız ve önünüzde şekillenmeye hazır, tertemiz bir yaşam alanı var. Sevgiyle kalın. Psk. Seçil Orhun
Merhaba sevgili danışan,Öncelikle henüz 17 yaşında olduğunuzu ve muhasebe alanında staj yaptığınızı belirtiyorsunuz. Bu, hayatı yeni yeni tanımaya başladığınız bir dönem ve bu süreçte yaşadığınız her deneyim çok kıymetli. Ancak ofiste size işi öğretmesi gereken beyefendinin üzerinizde baskı oluşturduğundan bahsetmişsiniz. İlk iki–üç ay ofise giderken “kalbim sıkışıyordu” dediğinizi görüyorum. Bugün ise ortama biraz daha alışmış olsanız bile, beyefendinin iğneleyici davranışlarının devam ettiğini ifade ediyorsunuz. Bu davranışların sizin kişiliğiniz, zekânız ya da becerilerinizle hiçbir ilgisi olmadığını söylemek isterim. Karşınızdaki kişinin küçümseyici yaklaşımı tamamen ona ait bir tutumdur. Öğretmeyi seven, destek olmayı önemseyen biri olmadığı açıkça görülüyor. Burada sorun sizde değil; sorun beyefendinin iletişim şekli, sınır bilinci ve profesyonelliğinde yaşanan eksikliklerden oluşmakta. Sevgili danışan, 17 yaş hâlâ büyümeye, öğrenmeye, hayata adım adım alışmaya devam ettiğimiz bir dönemdir. Kendinizi geliştirmeye çalışırken bir yetişkinin sizi suçlu hissettirmesine, kendinizi yetersiz görmenize sebep olmasına izin vermeyin. Özellikle de kalp sıkışmasına varacak kadar stres yaşamanız, bu durumun gerçekten zorlayıcı olduğunu gösteriyor. Seni sevgiyle kucaklıyorum. Size şunu bilmenizi isterim: Bu yaşadığınız durum bir mobbing örneğidir. Yeni iş hayatına başlayan pek çok kişi benzer davranışlara maruz kalabiliyor. Bu davranışların size zarar verme hakkı olmadığını bilmeniz ve mobbingin bir suç olduğunu bilmeniz çok önemli. Çünkü siz elinizden geleni yapıyorsunuz ve kötü muameleye layık değilsiniz. Unutmayın, insan beyni baskı altındayken, sürekli eleştirilirken ve kendini güvende hissetmezken performansı doğal olarak düşer. Başarının ortaya çıkabilmesi için önce ortamın güven vermesi gerekir. Kendini değerli, kabul edilmiş ve görülmüş hisseden bir kişi potansiyelini daha rahat ortaya koyabilir. Bu nedenle hata yapmanız ya da zorlanmanız son derece doğal. Sizden küçük bir şey rica edeceğim:Kendinizi suçlamaya başladığınız anda, elinizin bir kenarına küçük bir işaret koyun. Bu işaret “Suçlayan ben değilim, karşımdaki kişinin tutumu niteliğinde. Bu bana ait değil. ” hatırlatıcısı olsun. Bu sayede zihinsel olarak kendinizi korumayı öğrenebilirsiniz. Sevgili danışan, bu süreçte yalnız değilsiniz. Size kötü hissettiren bu davranışların sizin değerinizi belirlemediğini bilmenizi çok isterim. Bu durumu çevrenizle paylaşamıyor olmanız kendinizin bir hata yapma ihtimalinden korkuyor olmanızdan kaynaklanıyor ise en azından aileniz ile veya bir büyüğünüz ile paylaşmanız size daha güçlü hissetmeniz noktasında yardımcı olabilir. Bize daha ayrıntılı yazabilirsiniz sevgili danışan. Hayal kurmayı ve hayattan neler istediğinizi yazdığınız bir defteriniz olsun. Gencecik ruhunuzu yoran insanlara inat hayallerinize sarılmak da size güç verecektir. Sevgiyle kalın. Psk. Seçil Orhun
Sevgili danışan ,Bir süre duygu durumunuzu etkilememesi adına müzik dinlemeyi hayatınızda sıfırlamanızı riza ediyorum. Şarkılar, duyguları tetikleyen tınıları sözleri içermektedir ve bize ait olmayan duyguları da yaşamamıza sebep olur diğer taraftan sosyal medya kullanımınızı da minimum a indirmenizi öneriyorum. Sosyal medya başkalarının hayatlarına tanık olurken onların duygularına eşlik etmeyi de içeriyor bir taraftan. Video da söylediğim gibi sporu hayatınıza ilk fırsatta katmanızı öneriyorum. Müziği sıfırlamanızı ve sosyal medyayı günde 15 dakika ile sınırlamanızı rica ediyorum . bize tekrardan daha ayrıntılı yazınız lütfen sevgiler Psk Seçil Orhun