Akrabalarımın sürekli benim hakkımda konuşuyorlar gibi hissediyorum bundan nasıl kurtulurum?

Merhaba sevgili danışan, satırlarınızdan kaygınızı hissedebiliyor ve anlamaya çalışıyorum. Öncelikle şunu netleştirmek isterim: Size psikiyatrist tarafından yaygın anksiyete bozukluğu tanısı kondu mu? Bunun için ilaç kullandınız ya da terapi aldınız mı? Bu soruların cevabı, süreci anlamak açısından önemli.

Teyzeniz ve dayınız sürekli sizin hakkınızda konuştuğunu hissettiğinizi, ailenize sorduğunuzda hayır demelerine rağmen inandırıcı gelmediğini ve arkanızdan aleyhinize konuşmalarından korktuğunuzu anlıyorum. Bu durumda hissettiklerinizi kaygı ve endişe olarak yorumluyorum. Bu şekilde yaşamak, aileniz onlarla her iletişime geçtiğinde ya da onlar kendi aralarında konuştuğunda sizin hakkında konuşacaklarına dair kaygıyla baş etmek zor olmalı. Beyin böyle durumlarda kaygı sistemini harekete geçirerek aslında kişiyi tehlike olarak algıladığı şeylere karşı korur. Bazen kaygı hem zihnimizi hem bedenimizi öyle sarar ki bazı şeyleri göremeyiz, gördüklerimizi de yanlış yorumlayabiliriz. Tüm bunlar kaygı tepkisidir aslında, hepsi anlaşılabilir.

Öncelikle teyzeniz ve dayınızla ilişkinizi merak ediyorum. Onlarla aranız nasıl, aranızda herhangi bir problem var mı? Bu süreçleri düşünmenizi isterim. Çünkü yaşadığınız kaygının altında yatan sebepleri anlamak çok önemli.

Belirttiğiniz durumda, “Teyzem ve dayım sürekli benim hakkımda konuşuyormuş gibi hissediyorum” demişsiniz. Bu ifade aslında bir duygudan çok bir düşünceyi gösteriyor. Ancak düşüncelerimiz her zaman gerçeği yansıtmaz. Bazen zihnimiz senaryolar üretir ve biz bunları gerçekmiş gibi hissederiz.

Şunu unutmamak gerekir: Düşünceler duygularımızı doğrudan etkiler. Siz “Onlar benim hakkımda konuşuyor” diye düşündüğünüzde, doğal olarak kaygı ve endişe hissediyorsunuz. Başka bir kişi aynı cümleyi duyduğunda “Benimle ilgili güzel şeyler söylüyorlardır, bu beni mutlu ediyor” diyebilir ve kendini güçlü hissedebilir. Yani aynı düşünce farklı şekillerde yorumlanabilir; kimi için olumlu, kimi için olumsuz olur.

Gördüğünüz gibi, aslında duygularımızı belirleyen şey yaşanan olay değil, olayı nasıl yorumladığımızdır. Yani düşünce içeriklerimiz duygularımızı sandığımızdan çok etkiliyor aslında sevgili danışan.

düşünce değiştirme yöntemlerinden bahsetmek isterim:

1-Bir dahaki sefere bu konuya dair kaygı geldiğinde, kendinize “Bu düşünceyi ispatlayan/elinde somut kanıt olan ne var?” ve “Bunu çürüten elimde ne var?” diye sorun. Cevaplarınız yazılı olsun. Gözünüzle görüp okuyabilmeniz önemli. Düşüncelerin içeriğini daha detaylı analiz edebilirsiniz. Kanıt mı daha fazla yoksa aksi kanıt mı?

2-Duygunuzun çok yoğun yaşandığı bir anda örnek olarak çok kaygılı olduğunuz bir anda bu duygunun size ne anlatmak istediğini, nelerden kaynaklandığını, nereden geldiğini yine detaylı bir şekilde not ederek kaydedebilirsiniz.

Bunun yanı sıra o anda zihninizden hangi düşünceler geçtiğini not edip duygu yoğunluğunu puanlayın. Bu düşünceye sizinle aynı fikirde olmayan alternatif bir düşünce getirin, daha sonra duygunuzu puanlayın. Arada bir değişim ne mutlu 😊

3-Bu düşünce diyelim ki doğru. Teyzeniz ve dayınız sizin hakkınızda konuşuyor? En kötü ne olabilir? Verdiğiniz her cevaptan sonra kendinize en kötü ne olabilir şeklinde soru sorarsanız , çekirdek düşünceyi keşfetmenizi sağlayabilir.

4-Aileniz bu konuşmalar karşısında kaygılandığınızı biliyor mu? Bu durumu açık iletişim kurarak anlatmak yararlı olabilir. Güvendiğiniz bir yakınınıza da açabilir ve destek isteyebilirsiniz.

Aşağıya kaygılandığınız anda yapabileceğiniz egzersizleri ekliyor olacağım.

Eğer bu durum devam ediyor ise bir uzmandan psikolojik destek almak faydalı olabilir.

Umarım bu yazı zihninizde bir ışık, yüreğinizde de bir sıcaklık uyandırmıştır. Dilerseniz duygularınızı biraz daha paylaşabilir, neler hissettiğinizi açabilirsiniz. Burada sizi anlamak ve birlikte çözüm yollarına bakmak için yanınızdayım. ✨

İyi günler dilerim.

Psikolog Serra MENEVŞE