• Anasayfa
  • Sorular
  • Arkadaşlarıma ya da çevremdekilere istemediğim bir şeyi yapmak zorunda olmadığımı söylemek
Sosyal Hayat

Arkadaşlarıma ya da çevremdekilere istemediğim bir şeyi yapmak zorunda olmadığımı söylemek

Gizli Kullanıcı2 Aralık 2025 16:05

öncelikle şöyle başlamak istiyorum ben kısıtlanmaktan bir seyi yapmam için baskı uygulanmasından yapmadığım takdirde trip atılmasından gereksiz tepkilerden hoşlanmıyorum çok darlanıyorum ama benim çevremdeki çoğu insan istedikleri olmadığında benim yanlış yaptığımı düşünüyorlar fazla tepki veriyorlar mesela en basitinden bir örnek vereyim dışarı çıkmak istemiyorum ben gelmiyorum diyorum bunu söyler söylemez çok saçma bir bakış atıyor gelmek zorundaymışım gibi ve sanki başka yapacak bir sey mi var da çıkmıyorsun diyorlar istemediğimi tekrar söylüyorum ısrar etmemesini söylüyorum belki bunu sinirli şekilde söylüyorum ki muhtemelen öyle çünkü sinirleniyorum anlamadığı için gelmek zorunda değilim diyorum ciddi şekilde bu kez daha fazla alınıp abartmana gerek yok çok tepki veriyorsun oluyo istemediğim şeyi söylediğim halde ve ben aşırı darlanıyorum bu tepkilere uzaklaşasım geliyo bu şekilde davrananlardan doğru olan istemediğim takdirde saygı duyulması olduğunu düşünüyorum kimseye bu şekilde ısrar da etmem bu arada bana yapmalarını da istemediğim için ama değişen bir sey yok ben bunu masıl ifade edebilirim karşı tarafa gelmek istemediğimi yüz kere söylemişimdir ve istemediğim bir seyi yapmak istemediğimi bunu diyen insanlar genelde benim yakınım oluyor ama benim hayatıma çok müdahele ediyorlar ve ben bundan fazlasıyla rahatsız oluyorum şuan bile darlandım bunu yazarken çok sinir bozucu bir durum bence insanın özgürlüğünü düşüncelerinin kısıtlanması falan ben bunu karşımdakini kırmadan nasıl ifade söyleyebilirim

Bu soru 2 Aralık 2025 18:32 tarihinde Psikolog Emine Sena Uzun tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan,


Göğsünün orta yerinde, anlatması zor bir sıkılık… Sanki görünmez bir parmak, hafif ama inatçı bir baskıyla nefesine yaslanıyor. Ev dediğin yer bile genişlemesi gerekirken daralıyor; hele bu baskı en yakınım dediğin insanlardan geliyorsa, içte sessiz bir direnç kendiliğinden filizleniyor. Bazen sadece pencereye yaslanıp dışarı bakmak bile ferahlık oluyor; hiçbir şey yapmadan, sadece orada durmak… Ama bazıları, o nefes aldığın küçük alanı bile kapatmaya çalışıyormuş gibi geliyor.


“Bugün gelmek istemiyorum.”

Aslında bu kadar.

Basit bir cümle… Ama en basit olanların bazen en geç duyulduğu da bir gerçek.


Yakınlardan gelen ince sitemler, küçük yüz düşüklükleri, “Sen olmayınca bir şey eksik”lerle başlayan ama arkası hafif suçluluk yükleyen cümleler… İnsan anlatmaya çalıştıkça boğazında düğümlenen kelimeler, titreyen eller, hızlanan nefes… Ve ardından gelen o tanıdık suçluluk: sadece istemediğin için haksızmışsın gibi.


“Kusura bakma, bugün ihtiyacım var kendime.” cümlesinin karşılık bulmaması, insanı kendi hayatında yabancı gibi hissettiriyor. “Aile sonuçta, ne olacak?” diye başlayan beklentiler aslında anlaşılmamanın yorgunluğunu derinleştiriyor. Aynı şeyi defalarca söyledikçe duvar kalınlaşıyor, sonra o kaçınılmaz cümle geliyor:

“Niye böyle kırıldın? Kötü bir şey mi dedik?”

Oysa kimse “Acaba onun hislerine de yer açıyor muyum?” diye düşünmüyor.


Ve işte tam burada, insanın en büyük öğrenmelerinden biri başlıyor: hayır diyebilmek.


Hayır demek; kavga çıkarmak, sevgiyi geri itmek ya da birini değersizleştirmek değildir.

Hayır demek; “Benim de bir iç ritmim, bir sınırım, bir ihtiyaç zamanım var.” demektir.

Kendini seçmenin sessiz ama en dürüst biçimidir.


Belki bir gün, sakin bir çay yudumunun arasına saklanan şu cümle ulaşır onlara:

“Beni sevmeniz değerli, ama ben de kendime karşı sorumluyum. Bazen kalmak istemiyorum. Bu sizden kaçtığım için değil; kendime dönmem gerektiği için.”


Hayır demeyi öğrenmek bazen fısıltıyla başlıyor.

Bazen sadece göz teması kurup “Şimdi olmaz.” diyebilmekle.

Bazen de hiçbir açıklama yapmadan, içinin çağırdığı yöne doğru iki adım geri çekilmekle.


Sabır yorucu, biliyorum. Ama hayır diyebilmek; nefes borunu sıkan o görünmez ipleri gevşetmenin en nazik yolu oluyor bazen. Çünkü insan kendine alan açmayı öğrendikçe, etrafındaki dünya da yavaş yavaş bu alanın varlığını kabulleniyor.


Ne tuhaf; insanı en çok zorlayan çoğu zaman en sevdiği kişiler. Ama tam da bu yüzden, hayır demek bir kopuş değil, bir hatırlatma aslında:

“Ben de varım.”

💪 Psikoloğun Önerdiği Egzersizler

1
4-7-8 Nefes Tekniği
4-7-8 nefes tekniği, bedenin doğal gevşeme tepkisini harekete geçirerek stresi azaltan, uykuya geçiş...
Nefes Egzersizleri⏱️ 3 dakika
Psikoloğun Notu: Bu egzersizin size iyi geleceğini düşünüyoruz.
Egzersizi açmak için tıklayın →

Yasal Bilgilendirme: Bu içerik tanı ve tedavi niteliği taşımayan, genel psikolojik bilgilendirme amaçlıdır.

Cevaplanmış benzer sorular