Aynı döngülerden nasıl çıkarım
Merhaba benim hayatımda yaşadığım belli döngüler var arkadaşlık iş romantik ilişkilerde sürekli bir yarım kalmışlık durumu bir yerden sonra yürütmekte zorlanıyorum. Hayatın ritmine uyum sağlayamıyorum gibi. Sürekli anlayışlı olmak zorundaymışım gibi hissediyorum. Ama bana karşı bir hata yaptıklarında ben kendimi savunmuyorum dolayısıyla karşımdaki insanlar kendini çok haklı bir yerde görüyor.
Gerçekleri yüzlerine vurunca sorunlu benmişim gibi davranıyorlar. Her şeyi çok büyütüyormuşum gibi tavırlara giriyorlar oysa aynı şeyler onların başına gelse eminim ki bana yapmadıklarını demediklerini bırakmazlar. İlişki hayatımda başında fedakarlık yapıyorum dürüst davranıyorum sonra o kişi öyle yalanlar söylüyor öyle şeyler yapıyor ki konuşuyorum tekrar aynı şeyleri yaşamamak için tamam diyor yine yerinden yalanlar hatalar. Bu ilişkiden çıkamıyorum çünkü biliyorum ki kendi hayatımda mutsuzum yalnızım işim yok arkadaşlarım yok. Ya da samimi değiller. Bu ilişkide bu hatalara tepki gösterince bu sefer sorunlu benmişim her şeyi büyütüyormuşum gibi oluyor. Aynı şeyler arkadaşlıklar için de geçerli. Bu döngüler temelde hep var. O yüzden gereken yerde sınırı koysam bile beni sorunlu ilan ediyorlar. Ben de tüm çevremden uzaklaştım. Bir arkadaşımın yaptığı yanlışları söyleyince bana sorunlu psikolojik deli muamelesi yapıyor.
Çünkü ona öyle davrananlar ya hep sorunlu ya hep psikolojik sıkıntılı insanlar vs. Çünkü ben herkesle iyiyim diğer arkadaşlarımla da iyiyim sen niye böylesin hissediyorum demeye getiriyor. O kadar iki yüzlü ki herkesin arkasından konuşuyor bana yetiştiriyor benimde konuşuyor bunu ona alttan alta söyleyince işine gelmiyor. Tavırlarından anlıyorum ki benim en ufak açığımı bulmaya çalışıyor. Beni vurmak için. Çünkü çevresinde o kadar arkadaşı var ki illaki ben kötüyüm ona göre sıkıntılıyım o yüzden böyleyim bunu açık açık değil alttan alta söylüyor. Ondan o kadar soğudum ki ona samimi davranamıyorum. Çünkü söylediğim her şeyi bir sonraki konuşmamızda düşünmüş bana koz olarak kullanmış gibi davranıyor. Onu hayatımdan çıkaracağım biliyorum çok yalnız kalacağım ama ondan nefret etme noktasına geldim artık
Bu soru 12 Haziran 2025 13:09 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Merhabalar.Yazdıklarınızı okurken, bir yandan yoğun bir yorgunluğu, diğer yandan da “Artık beni biri gerçekten anlayabilir mi?” gibi derin bir arayışı hissettiğimi paylaşmak isterim. Siz, ilişkilerinizde elinizden geleni yapmakla, anlayışlı ve fedakâr olmakla birlikte, sonunda hep yalnız kalan, duyguları görmezden gelinen, hatta suçlanan taraf gibi hissediyorsunuz. Bu his, sadece bir kırgınlık değil; aynı zamanda tekrar eden bir döngünün verdiği yorgunluk ve umutsuzlukla da iç içe görünüyor.
Bahsettiğiniz durum, birçok farklı ilişki biçiminde kendini tekrar ediyor gibi: arkadaşlıklar, romantik ilişkiler, hatta iş hayatı. Bu tekrar eden yarım kalmışlıklar, aslında insanın içsel dünyasında neye ihtiyacı olduğunu sorgulamasına sebep olur. Sizin de belirttiğiniz gibi, başta verdiğiniz emekler, gösterdiğiniz anlayış zamanla karşılıksız kalınca; sınır koymak istediğinizde karşınızdaki kişilerin sizi suçlayıcı ve küçümseyici tavırları ile karşılaşıyorsunuz. Bu noktada da haklı olarak, "Sorun gerçekten bende mi, yoksa gördüğüm ve seslendirdiğim gerçekler başkalarını rahatsız mı ediyor?" diye sormaya başlıyorsunuz.
Sürekli anlayışlı olmak zorundaymışsınız gibi hissetmeniz, aslında sizin özverili ve derin düşünen biri olduğunuzu gösteriyor. Ancak bu anlayış, sağlıklı sınırlarla desteklenmediğinde, insanlar tarafından kolayca istismar edilebiliyor. Ne zaman ki “dur” deme ihtiyacı hissediyorsunuz, o zaman sizi “abartan”, “deli gibi davranan” biri konumuna koyuyorlar. Bu çok acı bir durum çünkü burada esas yalnızlaştırılan şey, sizin duygularınız oluyor. Ve insan zamanla şu hisse kapılabiliyor: “Ben ne zaman kendim için bir şey söylesem, sorunlu oluyorum.”
Sevgili danışanım, insan bazen bir ilişkide kalmakla, yalnız kalmak arasında seçim yapmak zorunda hissedebilir. Ama asıl mesele yalnız kalmak değil; kendinizi değersiz hissettiren, size zarar veren ilişkiler içinde var olmaya çalışırken aslında çok daha derin bir yalnızlık yaşıyorsunuz. Bu noktada “yalnız kalmak” değil, “kendinle kalmak” dediğimiz bir süreci hatırlamak önemli olabilir. Çünkü bazen ilişkileri bir güvenlik alanı gibi görsek de, bu alanlar eğer bizi tüketiyorsa artık bir sığınak değil, bir yük haline geliyor.
Özellikle belirttiğiniz gibi, biriyle yaşadığınız bir sorunu açıkça ifade ettiğinizde, karşı tarafın sizin açıklığınızı bir sonraki konuşmada sizi manipüle etmek için kullanması, derin bir güvensizlik duygusu yaratıyor. Bu noktada, kişinin içsel sınırlarını belirlemesi çok kıymetli hale gelir. Çünkü duygusal manipülasyon karşısında sessiz kalmak, uzun vadede insanın benlik algısını da zedeleyebilir.
Belki size şöyle bir öneri de iyi gelebilir: Yaşadığınız ilişkilerde, o anda sizi neyin tetiklediğini, hangi davranışın sizi rahatsız ettiğini küçük notlarla kaydedin. Bir defter ya da dijital bir alan olabilir bu. “Şu an bu kişiyle yaşadığım olayda ne hissettim? Hangi sınır aşıldı? Ben buna nasıl tepki verdim?” gibi soruları yazmak, hem kendinizi anlamanızı hem de tepkilerinizin ardındaki ihtiyaçları keşfetmenizi sağlar. Zamanla bu tür içgörüler, hangi ilişkilerin size gerçekten iyi geldiğini, hangilerinin ise sizi tükettiğini daha net görmenizi sağlayacaktır.
İnsan duygularıyla yalnız kalınca bu çok ağır gelebilir ama bazen bu yalnızlık, sizi daha güçlü bir farkındalığa götürebilir. Çünkü kendinizle kurduğunuz bağ, başkalarıyla kuracağınız sağlıklı ilişkilerin de temelini oluşturur. Unutmayın ki gerçek yakınlık, samimiyetin, güvenin ve karşılıklı saygının olduğu yerde mümkün olur. Sürekli kendinizi anlatmak zorunda kaldığınız, kendinizi savunduğunuz ilişkilerde, gerçek bir bağdan söz etmek zorlaşır.
Tüm bunlar ışığında, belki de kendinize sorabileceğiniz ilk soru şu olabilir: “Ben bu ilişkilerde neden hep fedakâr olan, anlayan, tolere eden taraf oluyorum?” ve ardından şu: “Kendi değerimi hissettiğim, sınırlarımı koruyabildiğim bir ilişkiyi nasıl hayal ediyorum?”
Eğer dilerseniz, bu soruların peşinden gitmek, benzer döngülerle nasıl başa çıkılabileceği üzerine daha da derinleşmek için psikologcaya tekrar sorularınızı yönlendirebilirsiniz.
Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.
Sevgilerimle,Psikolog Aysel Kacak