Başka bir arkadaşın, sevgilinin olduğundan daha çok anlayışlı olabilir mi?
Sevgilim ile üniversitede tanıştık ve 4 yıldır beraberiz. Çoğu zaman dertlerimin dinlenmesini ve anlattığım şeylere karşı anlayış gösterilmesini istedim. Canımı sıkan bir mevzuyu ona anlattığımda beklentilerimi hiçbir zaman karşılamadı. O kadar anlayışsız birisidir ki hiçbir zaman başımı omzuna koyup ağlayamam. Bu konuyu onunla defalarca kez konuştuk fakat pek de birşeyin değiştiğini söyleyemem. Yüzeysel olarak yardımcı olsa da derinlemesine empati yapmamıştır hiçbir zaman. Bir de yaşadığım birçok sıkıntıyı çoğu zaman yalnızca ona anlatabildiğim bir (erkek) arkadaşım var. Karşılaştırmak doğru değil fakat aralarında ki fark -ayrı kefelerde olmamalarına rağmen- çok fazla. Sevgilim ile çoğu zaman aynı yollardan ve sıkıntılardan geçmemize rağmen içimi döktüğüm zaman ne yaşadığımı hissedemiyor ve empati yapamıyor. Bu durum da beni bir o kadar çok üzüyor ve bir o kadar çok da canımı sıkıyor. Bir partnerden beklenebilecek en doğal şey değil mi? Anlatmak istediğim ve içimde büyük bir kasvet haline gelmiş mevzuları hiçbir zaman ona anlatamıyorum. Fakat yaşadığım sıkıntıyı arkadaşıma anlattığım zaman aynılarını yaşamıyorum. Ağlıyorsam göz yaşlarım diniveriyor. Üstelik bunu da hiç büyük bir çaba sarfetmeden başarıyor. Ona hemen hemen her sorunumu dile getirebiliyorum. Çünkü onunla konuşurken dinlenildiğimi hissediyorum, birşey söylemesine gerek kalmasa bile. Kendimi ona anlattığım zaman kendime gelebiliyorum ancak. Arada bir saf bir duygusal bağ var fakat buna sevgi denilemez. Böyle birşey de hiç düşünmedim. Ama bazen insan sevdiğinden beklediği ilgi ve değeri bir başka arkadaşından gördüğü zaman bir o kadar garip ve bir o kadar da çaresiz hissediyor. Umarım hissettiklerimi etkili bir şekilde aktarabilmişimdir. Sizce ne yapmalıyım?
Bu soru 4 Eylül 2025 17:37 tarihinde Psikolog Muharrem Çalışkan tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba,
Öncelikle, ilişkinde hissettiğin bu derin hayal kırıklığını ve yalnızlığı samimiyetle paylaştığın için teşekkür ederim. Dört yıllık bir ilişkide, en temel ihtiyaçlarının karşılanmamasının ne kadar yıpratıcı ve kafa karıştırıcı olabileceğini gerçekten anlıyorum. Özellikle "hiçbir zaman başımı omzuna koyup ağlayamam" ifaden, senin için en doğal ve insani olan bu duygusal ihtiyacın bile karşılanmamasının ne kadar acı verici olduğunu gösteriyor.
İlişkilerde en temel ihtiyaçlardan biri olan "duygusal güvenlik" ve "anlaşılma" hissinin karşılanmaması, seni derinden yaralıyor olmalı. "Defalarca kez konuştuk" demişsin, bu aslında ne kadar çaba gösterdiğini ve ilişkine ne kadar değer verdiğini gösteriyor. Ancak karşı tarafın bu çabalarına rağmen değişim göstermemesi, seni çaresiz hissettiriyor olabilir.
Şu nokta çok önemli: Bir partnerden duygusal destek ve empati beklemek kesinlikle en doğal hakkın. "Derinlemesine empati" dediğin şey aslında senin "gerçekten duyulmak, görülmek ve anlaşılmak" ihtiyacın. Arkadaşınla arandaki bu farkın sana hissettirdiği o "garip ve çaresiz" hissi tamamen anlaşılır. Çünkü sevdiğin insandan alamadığın bir şeyi başka bir ilişkide bulmak, insanı içten içe hüzünlendiren ve sorgulatan bir deneyim.
Burada dikkat çeken bir çelişki var: Aynı yollardan geçmiş olmanız, otomatikman daha iyi anlaşılacağınız anlamına gelmiyor maalesef. Empati becerisi, ortak deneyimlerden çok, kişinin duygusal zekası ve içsel kapasitesiyle ilgili. Partnerinin bu konudaki sınırlılığı, muhtemelen onun karakter özellikleriyle ve duygusal kapasitesiyle ilgili. Bu senin değerinden veya anlatma şeklinden kaynaklanmıyor olabilir.
"Yüzeysel olarak yardımcı olsa da" ifadesi aslında önemli bir ayrıntı. Bu, partnerinin aslında tamamen kayıtsız olmadığını, ancak derinlemesine bir empati kuramadığını gösteriyor. Belki de onun sevgi dili farklıdır veya duygusal bağ kurma konusunda kendi sınırları vardır.
Şimdi, bu durumla nasıl başa çıkabileceğine dair birkaç düşüncem var:
Öncelikle, kendi ihtiyaçlarını netleştirmen önemli. "Ben bir ilişkiden tam olarak ne bekliyorum?" sorusunu kendine sormanı öneririm. Duygusal destek senin için ne kadar önemli? Bu ihtiyacın karşılanmazsa, ilişki senin için ne kadar anlamlı kalır?
İkinci olarak, partnerinle iletişim kurma şeklini gözden geçirmek faydalı olabilir. Ona "Şu şekilde davranmadığın için üzülüyorum" demek yerine, "Ben kendimi kötü hissettiğimde şu şekilde desteklenmiş hissetmeyi çok isterim" gibi somut isteklerle gitmeyi deneyebilirsin. Bazen insanlar nasıl destek olacaklarını bilemiyorlar.
Üçüncü bir seçenek de, partnerinin bu sınırlılığını kabul etmek ve duygusal ihtiyaçlarını farklı ilişkilerden karşılamaya devam etmek olabilir. Ancak burada şu soru önemli: Temel duygusal ihtiyaçların karşılanmadığı bir ilişki, senin için ne kadar sürdürülebilir?
Partnerinle olan iletişiminde "Gözlem-Duygu-İhtiyaç" üçlüsünü kullanmayı deneyebilirsin. Örneğin, "Geçen gün iş yerindeki sıkıntımı anlattığımda (gözlem), kendimi yalnız hissettim (duygu), çünkü derdimle ilgili birkaç soru sorulmasını bekliyordum (ihtiyaç)" şeklinde bir formül, suçlayıcılıktan uzak ama net iletişime olanak tanır.
Son olarak, bu içsel çatışmayı çözmek için bir ilişki terapistiyle görüşmeyi düşünebilirsin. Bazen tarafsız bir üçüncü göz, iletişim kopukluklarını aşmakta çok yardımcı olabiliyor. Aklında oluşan başka soruları benimle iletişime geçerek de sorabilirsin.
Unutma ki, hislerin son derece geçerli ve önemli. Kendi duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelmek zorunda değilsin. Bu süreçte kendine şefkatle yaklaşman ve neye ihtiyacın olduğunu dürüstçe sorgulaman en önemli adım olacaktır.