Psikoloji

Bedenimi beğenmiyorum

Gizli Kullanıcı9 Ağustos 2025 12:39

Merhaba, ben şu anda bedenimi hiç beğenmediğim için diyet yapıyorum. Bedenimi asla beğenmiyorum; aynada kendimi çok kilolu görüyorum, çok özgüvensizim, tipimi ve hiçbir şeyimi beğenmiyorum. Bir zamanlar yaklaşık 80 kiloydum ama zayıfladım ve şu anda 58 kiloyum. Boyum da 175 cm ama benim hedefim 54-55 kilo olmak. Çevrem çok zayıfladığımı ve durmam gerektiğini söylüyor ama ben yapamıyorum. Reglim düzensiz ve güçsüzüm artık; yazın ortasında bile üşüdüğüm oluyor. Ama diyetten vazgeçemiyorum, hırslanmışken en iyisini yapayım diyorum. Eskiden çok nadir yapardım ama artık çok sık yapıyorum; diyette yiyemediğim yemekleri çiğneyip yutmadan tükürüyorum ve böylece yemeğin tadını almış oluyorum. Yanlış olduğunu biliyorum ama… Günde en fazla 1000 kalori alıyorum ama sağlıklı besleniyorum; sebzemi, proteinimi alıyorum. Çok üzülüyorum, kendimi hiç beğenmiyorum, çok özgüvensizim ve tek motivasyonum daha da kilo vermek. Ama bütün çevrem benim için endişeleniyor ve anoreksiya nervoza olmaya doğru gittiğimi söylüyorlar. Bu her şey beni sahiden çok yıpratıyor.

Bu soru 9 Ağustos 2025 15:30 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Yazdıklarınızı dikkatle okudum. Ne kadar yorulduğunuzu ve bu bedensel-kendilik mücadelesinin sizden hem psikolojik hem de fiziksel olarak ne kadar şey götürdüğünü hissettim. Sanki aynadaki yansımanız ne kadar değişirse değişsin, içeride bir türlü içinize sinmeyen bir his, bir memnuniyetsizlik kalıyor gibi. Belki bedeninizle savaşırken, kendinizden de bir parça kaybediyor olabilirsiniz.


Sizin gibi uzun boylu ve ince bir bedene sahip birinin hâlâ kendini "yeterli" hissetmemesi, dışarıdan anlaşılmakta zorlanabilir. Ama biliyorum ki bu mesele rakamlarla, boyla, kilo ile, hatta çevrenin söyledikleriyle bile çözülemiyor bazen. Asıl mesele, içinizdeki o tatmin olamayan gözün, neyi aradığını, neyin eksik kaldığını biraz anlamaya çalışmak belki de. Böyle yoğun ve yorucu bir çaba içinde hissetmek, insanı hem yalnız hem suçlu hem de bir çeşit "kapan" içinde bırakıyor olabilir. Özellikle çevreniz endişelendiğinde, hem onlar için hem de kendi içinizden gelen sesle baş etmek iyice zorlaşıyor, bunu anlayabiliyorum.


Çiğneyip yutmadan tükürme davranışınız ve kalori kısıtlamanız, aslında yaşadığınız sıkıntının sadece duygusal değil, davranışsal olarak da ne kadar alanınızı kapladığını gösteriyor. Bunlar, yeme tutumu ve beden algısı anlamında riskli bir yere doğru evrilebilmekte. Özellikle regl düzensizliği, güçsüzlük, üşüme gibi bedeninizin size verdiği sinyaller, gerçekten "vücudum alarmda" diyor olabilir. 1000 kalori, uzun süre sürdürülebilir olmadığı gibi, bedenin yapısını ve işleyişini de epey sarsan bir düzey…


Biraz durup, bu mücadelenin özüne bakmak iyi olabilir. Bedeninize dönük beklentilerinizin, asıl hangi duyguları, belki hangi ihtiyaç ve eksikliği örttüğünü merak ettim. Belki bu noktada, zihin ve beden arasındaki ilişkiyi birlikte keşfetmeye, yargılamadan ve "ya hep ya hiç" anlayışından biraz uzaklaşmaya alan açabiliriz. Örneğin şu anda buna dair bir şey sormak bile istemeyebilirsiniz, çünkü motivasyonunuz çok başka yerlerden besleniyor. Yine de bazen kendimize şu soruları fısıldamayı deneyebiliriz:


“Aynada gördüğüm bedeni eleştirirken, aslında hangi duygumla baş etmeye çalışıyorum?”


“Daha fazla zayıflayınca hayatımın hangi alanı düzelecek gibi hissediyorum?”


"Üzerimde bu kadar baskı oluşturan şey; toplumun beğenisi mi, kendi iç sesim mi, geçmişten gelen bir deneyim mi?”


Bazen bir kağıda yazmak, bunları küçük başlıklarla açmak iyi gelebiliyor. O anda üzerinizdeki yükün bir kısmı harflere dökülüyor sanki, duygu kendini biraz gösteriyor.


Şunu da eklemeden geçemeyeceğim: Sadece diyetisyen ya da spor salonunda çözülmeyecek bir denklemden bahsediyoruz burada. Zihnin bu kadar katı ve acımasız davranması bazen özgüven değil, çok daha derin bir yetersizlik duygusunun kendine "anlam" arama çabası oluyor. Eğer içinizden gelirse, bu süreci bir ruh sağlığı profesyoneliyle birlikte ele almak, kendinize gösterebileceğiniz en büyük şefkat adımı olabilir. Belki şimdi böyle bir adım atmak ağır geliyor; ama bu konuda bir şeyler paylaşmak isterseniz, yeni bir soru yazabilirsiniz.


Şimdilik, bedeninize bugün nasıl bir iyilik yapabilirsiniz? Belki sadece biraz dinlenmek, küçük bir yürüyüş veya sevdiğiniz bir şarkıyı açmak… Kendinize bu fırsatı tanımanızı diliyorum. Sonrası yavaş yavaş şekil alabilir; bu hız ve baskı, belki biraz olsun hafifletilebilir. Düşüncelerinizle ve hislerinizle burada kalmaya, yargılamadan bakmaya çalışmak da çok büyük bir adım. 


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel


alinti

Çok teşekkür ederim beni gerçekten rahatlattınız , dediklerinizi daha çok öneme alacağım , kendimi daha çok sevmek istiyorum bunun için bir şeyler yapmalıyım

Yorumlar

Psk. Betül Canbel

Merhaba Sevgili Danışan, Güzel geri dönüşleriniz için ben de teşekkür ederim. Bu başlığı yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz. Yorumlarda uzun cevaplar vermek sağlıklı olmuyor. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. 😊 Sevgiler, Psikolog Betül Canbel

12 Ağustos 2025 09:24