Ben kendimi mi sevmiyorum?
Şu an bir ilişkim var nişanlıyım. Düğünüme 2 ay var. Erkek arkadaşım liseden hayatımda olan onun hayatını yakından gözlemlediğim biri eski ilişkisini biliyorum. İlişkimizde ona romantik yemekler sürprizler yaparken bana da yapmasını istediğimde yapmadı. Evlilik yoluna girecek kadar yol almış ilişkide bir bunu yapamadı. Defalarca atak geçirdim. En sonunda beni sevdiğini ama insanın bir defa aşık olduğunu anlattı ve o konuyu açmamamı.
O eski halindeki insan değilmiş. O yemekleri özür dilemek için hazırlamış içinden gelmemiş yaptıkları. Oysa ben düşündüğümde onun için her şeyi yapan anlayışlı şefkatli biriyim. Başkası ona bu kadar kötüyken yapması fakat ben ona bu kadar iyiyken yapmaması bana normal gelmiyor. Bazen tüm insanlar normalde ben değilmişim gibi geliyor öyle kötü hissediyorum kendimi. Zaten geçmiş ilişkilerimde de hep tek olan tüm duyguların ona harcanmış olduğu kadın figürü olurdu. Belki de korktuğum başıma geldi. Beni sanırım bu hayatta kimse “en” olarak sevmeyecek. Benim sevilmemde hep koşul olur dürüstlüğüm, anlayışım, sadakatim. Şimdi de sormak istiyorum biraz bahsettiğim bu hislerim bana ne anlatıyor. Ben kendime nasıl davranmalıyım?
Bu soru 27 Haziran 2025 12:43 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Merhabalar.Okuduklarım, içinizde ne kadar derin bir kırgınlık ve yalnızlık hissi taşıdığınızı düşündürdü bana… Sanki bir yandan “çok kıymet veriyorum, çok emek veriyorum” diyor; diğer yandan “bunca emeğe rağmen neden yetmiyor?” diye içinizden sessizce haykırıyor gibisiniz. Bu içsel çatışmanın sizi ne kadar yorduğunu, sizi sorgulamaya ittiğini hissetmemek mümkün değil.
İlişkinizin bu önemli aşamasında —düğüne sadece iki ay kalmışken— bu tür duygularla baş etmeye çalışmak gerçekten zorlayıcı olabilir. Birlikte bir ömür kurmaya hazırlanırken, ilişkinizdeki bu eşitsizlik duygusu canınızı yakıyor gibi. Özellikle nişanlınızın geçmişteki ilişkisine dair sahip olduğunuz bilgi, bugünkü davranışlarıyla birleşince, istemsizce kendinizi onun geçmişindeki biriyle kıyasladığınızı hissettirmişsiniz. "Ben bu kadar iyiyken, neden benim için aynı özeni göstermiyor?" diye sorduğunuzda, bu sadece bir ilgi eksikliği değil; bir değer görmeme hissi de taşıyor aslında.
Sevgiye ve ilişkilere dair anlattıklarınızda tekrar eden bir tema dikkat çekiyor: Siz sürekli daha çok veren, daha çok çabalayan, daha çok anlayış gösteren taraftasınız. Dışarıdan bakıldığında bu özellikleriniz hayranlık uyandırabilir, ama sizin açınızdan bu durum zamanla yıpratıcı bir hale gelmiş gibi. Çünkü sevginizin karşılıksız kalması ya da beklediğiniz şekilde gösterilmemesi, içinizde derin bir yetersizlik hissine dönüşüyor. Bu duygunun sizi ne kadar incittiğini tahmin edebiliyorum.
Nişanlınızın “insan bir kez aşık olur” şeklindeki açıklaması da oldukça kırıcı olmuş olmalı. Çünkü bu ifade, sizin yerinizi sorgulamanıza neden olmuş. Sevdiğiniz kişinin geçmişinde yaşadığı bir duygunun, sizinle kurduğu bugünkü ilişkiyi gölgelemesi, hiç istemeyeceğiniz bir yük gibi sırtınıza binmiş olabilir. Oysa ilişkinin içinde kıymetli ve özel hissedebilmek, her bireyin temel ihtiyacıdır. Bu ihtiyacınızın karşılanmaması, sizin sevgiye olan inancınızı bile sarsmış gibi görünüyor.
Bir başka dikkat çeken nokta da, sizin kendinizi “en” olma arzunuzla tanımlamanız. Belki de geçmiş ilişkilerinizde, sevilmek için çok fazla şey vermeniz gerekmiş ve bu yüzden sevgi hep bir şartla gelmiş gibi hissetmişsiniz. Bu noktada insanın iç sesi şu şekilde konuşabilir: “Yine mi karşılığını alamayacağım? Yine mi her şey benden bekleniyor?” Oysa sevgi, yalnızca koşullar karşılandığında sunulan bir şey olmamalı. Bu duygu, karşılıklı bir özen, çaba ve güvenle beslenmeli.
Tüm bunlar içinde kendinize sormak istediğiniz şey şu gibi: “Ben bu ilişkide nasıl görünüyorum? Sadece anlayışlı, fedakâr bir figür müyüm; yoksa benim de görülmeye, duyulmaya, özel hissettirilmeye ihtiyacım var mı?” Ve evet, bu sorular çok haklı.
Bu süreçte neler yapılabilir diye düşündüğümde:
- Duygularınızı suçlamadan, açık ve sakin bir şekilde paylaşmak size iyi gelebilir. “Benim için özel hissetmek önemli, karşılığında özen görmek bana kendimi değerli hissettiriyor” gibi ifadelerle kendi ihtiyacınızı anlatmanız, karşı tarafın savunmaya geçmeden sizi anlamasını kolaylaştırabilir.
- Kendinize verdiğiniz değeri hissettiğiniz küçük anları fark etmeye çalışın. Gün içinde sizi iyi hissettiren küçük şeyler —belki bir kahve, belki bir yürüyüş ya da sadece güzel bir müzik— size sizi hatırlatabilir.
- Bir defter tutarak, ilişkide nasıl hissettiğinizi, hangi anların sizde hangi duyguları tetiklediğini not edebilirsiniz. Bu hem duygularınızı daha net görmenizi hem de sizin için önemli olan ihtiyaçları fark etmenizi sağlayabilir.
- Ve en önemlisi; kendinizi “eksik” değil, “duyarlı ve farkında” biri olarak görmeye çalışın. Çünkü bir şeylerin eksikliğini fark etmek, aslında ilişkideki dengenin farkında olmak demektir. Bu da çok kıymetli bir içgörü.
Unutmayın, herkesin sevgiyi gösterme biçimi farklı olabilir, ama bu sizin değerinizin ölçüsü değildir. Belki de bu süreç, size neye ihtiyacınız olduğunu daha net gösteren bir döneme dönüşebilir.
Eğer içinizde hâlâ cevaplanmamış sorular, anlatmak istediğiniz duygular varsa; onları da duymaya, birlikte düşünmeye devam edebiliriz.(Yeni bir soru başlığı açarak paylaşabilir,sorunuzun başında ismimi belirtebilirsiniz)
bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Sevgilerimle,Psikolog Aysel Kacak