Benim ne yanlışım var?

Merhaba Sevgili Danışanım,

Yazdıklarını dikkatle okudum. Yaşadıkların duygusal olarak seni oldukça yoran, kafa karışıklığı yaratan ve zaman zaman da kendini sorgulamana neden olan bir süreci yansıtıyor. Her biri farklı karakterde ve farklı dinamiklere sahip kişilerle yaşanan kısa süreli iletişimler seni bir noktada “ben nerede hata yaptım?” ya da “benimle ilgili ne sorun var?” düşüncesine götürmüş gibi görünüyor. Bu tür sorular çok insani ve çok anlaşılır, özellikle de değer görmek ve anlaşılmak istediğin bir dönemde bu tarz hayal kırıklıkları yaşadığında...

Öncelikle şunu netleştirelim: Bir kişinin seni anlamaması, sana kötü davranması, senin değerini fark etmemesi ya da yarı yolda bırakması, senin değersiz olduğunu göstermez. Bu onların davranışıdır; senin kim olduğunu tanımlayan bir gerçeklik değildir. Ne yazık ki özellikle genç yaşta ilişkilerde roller, beklentiler, sosyal medya etkisi ve arkadaş çevresinin yönlendirmesiyle insanlar birbirine karşı dürüst ya da net olamayabiliyor. Bu da seni olduğu gibi görmeden, yüzeysel sebeplerle uzaklaşmalarına neden olabilir.

Ömer örneğinde, hızlı gittiğinizi düşünmesiyle birlikte arka planda maddi bir kaygı taşıması seni hem şaşırtmış hem de kırmış olabilir. Senin beklentin belki de sadece tanımak, bir arada vakit geçirmekken, onun “kafeye nasıl götürürüm” gibi cümlelerle meseleyi maddiyata indirmesi, seninle eşit bir ilişki kurmaya hazır olmadığını gösteriyor. Bu durumda sorun sende değil; karşındaki kişinin ilişkilere nasıl yaklaştığında olabilir. Ayrıca kendisiyle ilgili düşüncelerini arkadaşına söylemesi ama seninle açık iletişim kurmaması da bir olgunluk eksikliği olabilir.

Muhammet ise başka bir dinamik. Gün içinde aktif olmaması, yeni başlayan bir iletişimde ilgi eksikliği yaratabilir. Bu noktada seni değersiz hissettirmiş olması çok anlaşılır. Özellikle başlarda iki tarafın da biraz daha özenli olması beklenir. Sürekli şarjının bitmesi gibi bahaneler de bir noktada seni görmezden geldiğini ya da önceliklendirmediğini düşündürebilir. Bu durumda da yine, senin verdiğin çabanın karşılığını alamaman hayal kırıklığı yaratmış olabilir.

Şahin konusunda ise sana arkadaşça yaklaşan birinden gelen ilgiyi karşılıksız bırakmanın sende suçluluk duygusu yarattığını seziyorum. Ancak birini sadece seni istiyor diye onunla sevgili olmak zorunda değilsin. Karşılıklı hisler oluşmadıysa, burada net davranman gayet yerinde bir tutumdur. Şahin’in egolu ve “sonradan görme” olarak tanımladığın tavırları, bu ilişkide sağlıklı bir denge kurulmasının baştan zor olduğunu da gösteriyor olabilir.

Bütün bu yaşananlardan sonra “Ben bunlara ne yaptım da adımı duyunca geri çekiliyorlar?” diye düşünmen, aslında kırıldığını ve bu ilişkilerin seni sorgulattığını gösteriyor. Ama burada önemli olan şu: Sen, sadece adını duyan birine bile anlamlı gelecek kadar değerli bir insansın. Fakat karşılaştığın insanlar henüz sana bu değeri hak ettiği şekilde verememiş olabilir. Bu senin eksikliğin değil, onların duygusal olgunlukları, iletişim becerileri ya da ilişkilere bakış açısıyla ilgili bir durum olabilir.

Peki ne yapabilirsin?

Öncelikle, yaşadığın her deneyimi bir “ayna” gibi kullan. Kimin sana ne hissettirdiğine dikkat et. Ama o hislerin seni tanımlamasına izin verme. Eğer biri seni ilgisiz bıraktıysa, bu senin sıkıcı ya da değersiz olduğun anlamına gelmez. Belki o kişi o sırada kimseye alan açabilecek kapasitede değildi. Ya da ilişkileri tüketim malzemesi gibi gören bir tutumu vardı.

İkinci olarak, kendinle bağını güçlendir. Bu yaş, kim olduğumuzu, neyi istediğimizi ve nasıl biriyle yakınlık kurabileceğimizi keşfetmeye başladığımız çok önemli bir dönem. Birileriyle bağlantı kurmadan önce kendi sınırlarını, değerlerini ve ilişkiden beklentilerini netleştirmek seni hem duygusal anlamda korur hem de ne istediğini bilerek daha sağlam adımlar atmanı sağlar.

Son olarak, şu soruya odaklan: “Ben birine gerçekten kalbimi açmak istesem, nasıl biri olsun isterim?” Cevaplarını yaz. Ve o listedeki özellikleri senden esirgeyen kişilerle bağ kurmaya çalışmanın seni nasıl hissettirdiğini fark etmeye çalış.

Sevgilerimle💜

Psikolog İrem Gülsün Zengin