• Anasayfa
  • Sorular
  • Bir acının içinden geçerken kendi hayatına adapte olamamak
Romantik İlişkiler

Bir acının içinden geçerken kendi hayatına adapte olamamak

Gizli Kullanıcı2 Ağustos 2025 17:59

Merhaba sanırım benim temel döngüm hep bu şekilde hep öğrendiğim iyi doğru affeden anlayış gösteren insan modelinin içindeyim. Lisede bir hata yapıp 10 yıllık ilişkimde biriyle birlikte oldum bunun bir hata olduğunu kabullenip 4 sene kimseyi hayatıma almadım. Bu süreçte iş bulamadığım için sürekli evdeydim kusma öğürme kaygı bozukluğu yaşadım hep. Sonra biriyle tanıştım daha doğrusu arkadaşım tanıştırdı onlar beni ben de onları sadece buluşmadan buluşmaya görüyorduk samimiyetimiz azdı. Bu kişiyle başında dürüst davranmak için ilişkimden geçmişimden bahsettim. O muhafazakar beş vakit namaz kılan işi gücü yerinde hobileri olan sosyal biriydi ben de onun hayatına o kadar özendim ki hep böyle sosyal olmak isteğimdi çünkü eski ilişkimde çok körelmiştim o çok durgun biriydi. Konuştuk buluştuk onun eski ilişkisi kıyafet yüzünden bitmiş ben de kıyafetlerimden ödün verebilirim diye düşündüm o da geçmişim konusunda beni kabul etmişti. Bu kişi de meğerse aşk acısı çekiyormuş arkadaşları bunu bilmiyormuş o da beni takılırım bir kaç zaman diyerek benimle tanışmayı kabul etmiş. Hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerdir derler ya niyetler çok farklı oldu tabi. Ben onu düzgün bir insan diye kafamda kodlamıştım. Biz 1 ay konuştuk her şey güzel ilerledi hatta çok hızlı ilerledi ben de ona o kadar güvendim ki yanına gittim yanına gittiğimde telefonunda başa sabitli eski ilişkisinden kalan mesajları gördüm. Kahroldum. O da üzüldü ben düşünmek istedim sonuçta hepimiz hata yapabiliriz. 1 saat düşündüm onun gözlerindeki pişmanlığı gördüm. Çabalayacaksan bunları unutmaya hazırım dedim. O da tamam dedi. Herkes çok şaşkındı. İlişki devam ettikçe mizaçlarımız çok farklıydı o sosyal ben sakin sessiz takılan biriydim uyum sağlıyorduk karşılıklı ama sürekli eski ilişkisinden kalan fotoğraflar ortaya çıkıyordu bunları ilişki içinde defalarca yaşadım. Ben de travma gibi oldu. En son kız arkadaş konusunda tartıştık ben onun sosyalliğini anlıyordum ama çok çevresi vardı bende içe dönük biriydim. Bunu söylediğimde dikkat edeceğini söyledi ama en sonunda mesaj silmelerini yakaladım. Ortada yanlış bir şey yoktu ama o kendini olmadığı gibi gösteriyordu yalan söylüyordu. Ben de aslında kabul etmemem gereken konularda fazla affedici uyumlu anlayışlı davranıyordum. İlişki iki taraf içinde zor ilerledi. En sonunda ayrıldı. Beklentiler karşılanmadı ben eski ilişkisinden yine bir şey gördüm artık iyice içime kapandım. O da yine affedici olmamı bekledi. Beklentiler eski ilişkisinde karşılanmadığı için kız arkadaşı ondan ayrılmıştı. O da mantık tarafını kullanıp ayrıldı. Kalp ile mantık arasında kaldığını söyledi. Aslında doğru olandı bu. Yanlış olansa 1 sene sonra iki tarafında duygusal konuları kapatamayıp tekrar şarkılar üzerinden haberleşmesi gibi bir şeydi. Hayat her iki tarafı da değiştirmişti. Ben yaşadıklarımdan sonra aslında ondan kendimi ön plana koymam gerektiğini sadece sevgi ile hareket etmemem gerektiğini öğrendim. O da bunu eski ilişkisinden öğrenmişti. Çünkü o da bütün sevgisini orada kullanmıştı. Mantığını benimle ilerletti. Belki de aradan zaman geçince ayrılınca da sevdiğini de anladı. Ama sorun şuydu. Çabalamak bizi yakınlaştırsa da kendimizinden uzaklaştıracaktı. Çünkü eski koşullara göre değildik iki tarafta dönüştü. Yaşadıklarından ders çıkardı. Şimdi eski fedakarlıkları yapmak belki de ikimiz için de zor olacaktı. O artık eski bakış açısı kalmamıştı. Ben hayatımda adımı nereye atacağımı bilmiyorum. Çünkü çevremde bu 2 sene içinde dağıldı. Kendim için iyisi ne bilmiyorum yolumu kaybettim. Yorumlarınızı merak ediyorum teşekkür ederim

Bu soru 3 Ağustos 2025 22:54 tarihinde Uzman Klinik Psikolog Elif Kızılkaya tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhabalar,

Yaşadıklarınızı paylaştığınız için teşekkür ederim. Yazdıklarınızdan, geçmiş ilişkilerinizin sizin için ne kadar derin ve dönüştürücü bir etki yarattığını, özellikle güven, aidiyet ve fedakârlık konularında önemli deneyimler edindiğinizi anlıyorum. İlişkilerde dürüstlüğü, sadakati ve karşılıklı anlayışı temel değerler olarak görmeniz oldukça kıymetli bir özellik; ancak bu değerlerin, çoğu zaman kendi ihtiyaçlarınızı ve sınırlarınızı ikinci plana atmanıza neden olduğu da dikkat çekiyor.

İlk ilişkinizde yaşadığınız hata sonrası kendinize dönüp hesaplaşmanız, uzun bir süre kimseyi hayatınıza almamanız ve bu süreçte yaşadığınız kaygı bozukluğu belirtileri, aslında kendinizi sorgulama ve telafi etme yönünde ne kadar güçlü bir çaba gösterdiğinizi gösteriyor. Bu çaba, olgun ve sorumluluk sahibi bir yanınızı ortaya koyarken, diğer yandan kendinizi suçlama eğiliminizin yoğun olduğunu da düşündürüyor.

Sonraki ilişkinizde ise, karşı tarafın sosyal, hareketli ve dışa dönük yapısının sizi etkilemesi, hatta kendi yaşam biçiminizi onunkiyle uyumlu hale getirme yönünde istek duymanız, aslında insanın doğal olarak “ait olma” ve “kabullenilme” ihtiyacının bir yansıması. Ancak ilişki ilerledikçe ortaya çıkan güven sarsıcı durumlar (eski ilişkiye dair kalıntılar, yalan söyleme davranışları, mesaj saklamalar), sizin de ifade ettiğiniz gibi travmatik bir etki yaratmış. Buna rağmen ilişkiyi sürdürme ve affetme çabanız, bir yandan güçlü bir bağlanma isteğini, diğer yandan ise kendi sınırlarınızı zorladığınızı gösteriyor.

İlişkilerin bitişi, çoğu zaman yalnızca karşı tarafın tutumlarıyla değil, bizim ilişkide kendimizden ne kadar uzaklaştığımızla da ilgilidir. Siz de bunun farkına varmışsınız: “Kendimi ön plana koymam gerektiğini ve sadece sevgiyle hareket etmemem gerektiğini öğrendim” cümleniz, bu deneyimin sizde bir farkındalık yarattığını gösteriyor. Bu oldukça önemli bir kazanım.

Şu an yaşadığınız yön kaybı ve yalnızlık duygusu, aslında bir yas süreciyle de ilişkili görünüyor. İlişkilerin bitişi yalnızca o kişiden değil, o ilişkiye bağlı olarak oluşan sosyal çevreden, alışkanlıklardan ve hayallerden de ayrılmak anlamına gelir. Bu süreçte “yolumu kaybettim” hissi yaşamanız anlaşılır ve geçici bir durum olabilir. Çünkü bu tür kırılma noktaları, bireyin kendini yeniden tanımlaması ve yaşamında yeni bir yön çizmesi için bir fırsat da olabilir.

Burada önemli olan, geçmişte öğrendiklerinizden yola çıkarak yeni ilişkilerinizde ve hayatınızın diğer alanlarında daha sağlam sınırlar koyabilmeniz, kendi ihtiyaç ve değerlerinize daha fazla kulak verebilmenizdir. Kendinize şu soruları sormak yararlı olabilir:

  1. “Gerçekten neye ihtiyacım var ve bunu kendim nasıl karşılayabilirim?”
  2. “Bir ilişkide vazgeçilmez gördüğüm değerler neler?”
  3. “Benim sınırlarım neler ve bunlar ihlal edildiğinde nasıl tepki veriyorum?”

Bu dönemi, kendinize zaman tanıyarak, duygularınızı anlamlandırmaya çalışarak ve belki de profesyonel destek alarak geçirmek, hem yaşadığınız kayıpları işlemenize hem de geleceğe dair daha sağlıklı adımlar atmanıza yardımcı olabilir.

Unutmayın ki yaşadıklarınız bir başarısızlık göstergesi değil; aksine sizi daha güçlü, daha farkındalıklı bir insan haline getirebilecek deneyimler. Şu anki belirsizlik hissi, aslında yeni bir yaşam sayfası açma potansiyelinizin de bir göstergesi olabilir.


Klinik Psikolog Elif Kızılkaya

Cevaplanmış benzer sorular