Bir daha nasıl inanacağım
Çok canım yanıyor insan yolda ağlayan birisini görse yanına gitmeye cesaret dahi edemese içinden üzülür kim bilir ne yaşıyor içinde der ama bana bu denmedi…bana atılan koskocaman darbe öylece yüreğime hançer gibi saplandı sorsanız 1 hafta önce herşey bambaşkaydı ya da ben öyle sanıyormuşum desem daha doğru olur çok kötü hissediyorum kendimi hiç değilse şimdi canı nasıl yanıyordur ya deseydi benim için ama ben attığı darbenin ne kadar iğrenç ve can yakıcı olduğunu bilmesine rağmen mahcup birisini görmek isterdim pişkin değil olan bana oldu emeklerime oldu kendimi küçük bir kız çocuğu gibi hissediyorum öylece elinde erimiş şekeriyle ağlıyan bir kız çocuğu üzülüyorum kendime seni öldürmeyen şey güçlendirir diyorum ama bi yere kadar avutuyor beni her gece istemsiz gözyaşlarımla ıslanıyor yastığım hiç bişey sandığım gibi değilmiş 16 gün önce böyle bişey yaşayacaksın deseler imkansız derdim 16 gün önce çalıştığı yerdeydim oturuyordum başıma geleceklerden habersiz şimdi ise gerçeklerin yüzüme tokat gibi çarpmasıyla tir tir titreyerek bu yazıları yazıyorum keşke Allaha sarılmak mümkün olsaydı ben tükendim
Bu soru 19 Kasım 2025 21:15 tarihinde Psikolog Emine Sena Uzun tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Okudukça, iç dünyanızdaki acının ve şokun ne kadar derin ve yakıcı olduğunu hissetmemek elde değil. Anlatımınız o kadar çıplak ve sahici ki, her cümlenizde büyük bir hayal kırıklığının ağırlığı var. Alıştığınız o güvenli dünyanın bir anda altüst olması ve yaşadığınız can acısının sanki kimse tarafından görülmüyormuş gibi hissetmeniz, bu durumun en ağır yüklerinden biri. Bu görünmezlik hissi, acının üstüne eklenen bir haksızlık ve yalnızlık duygusu yaratıyor.
Bazen insanlar başkasının acısına uzaktan bakıp geçebiliyor; siz ise en azından bir vicdan muhasebesi, bir pişmanlık bekliyorsunuz. Fakat bunun yerine pişkinlikle karşılaşmak, durumu daha da yıpratıcı ve tahrip edici hale getiriyor. Unutmayın, o kişinin tepkisi sizin yaşadığınız kaybın gerçekliğini veya emeğinizin değerini değiştirmez; yalnızca onun sorumluluk alma yeteneği hakkında bilgi verir.
O küçük kız çocuğu betimlemesi... Elinde erimiş şekeriyle, kimse orada yokmuş gibi ağlayan o savunmasız ve çaresiz parçanız. Bu, şu anki ruh halinizin en doğru ifadesi. Büyüdüğümüzde bazı yaralar maalesef yere düşen bir çocuğun dizi kadar hızlı iyileşmiyor. Çünkü bu yaralar, derinin altından, güven ve umut katmanlarından geliyor.
Her gece yastığınızın gözyaşlarıyla ıslanması, şu anda yoğun bir yas sürecinin içinde olduğunuzu gösteriyor. Bir ilişkinin, bir güvenin, bir geleceğe dair kurulan bir hayalin yasını tutuyorsunuz. Ve yasın evreleri, ilk başta inkar ve şok, ardından öfke ve büyük bir hayal kırıklığı ile ilerler. Bu doğal bir süreçtir ve şu anda hissedilen tükenmişlik, vücudunuzun acıyı işleme şeklidir.
Bu denli kırıldığınızı ve emeklerinize haksızlık yapıldığını hissettiğiniz anlarda, "her şey geçer" gibi ifadeler anlamsız kalır. Sizin ihtiyacınız olan, hissedilen acının geçerliliğinin onaylanmasıdır.
Şu anda size yardımcı olabilecek, farkındalık temelli küçük bir egzersiz önerebilirim:
Kendinizi zorlamadan, bir süreliğine iç sesinizi dinlemeye odaklanın. Gözleriniz kapalıyken üç derin nefes alın ve kendinize şunu sorun: Tüm bu can acısını, bu ağırlığı bedenimin neresinde hissediyorum? (Karnınızda mı, boğazınızda mı, göğsünüzde mi?) O hisse odaklanın ve içten içe sadece, "Fark ettim seni. Buradasın" deyin. Bu, hislerinizi yargılamadan sadece onaylama pratiğidir. Kimse telaşla iyileşmek zorunda değil. İçinizdeki o küçük kızın elini tutabilecek, ona şefkat gösterebilecek kişi şu anda sadece sizsiniz.
Bu tükenmişlik anında, bir adım dahi atmakta zorlandığınızı biliyorum.
Sizi biraz daha iyi hissettirecek bir sonraki adımı bulabilmek için, size iki odak noktası sormak isterim:1. Duygusal Olarak: Şu anda hissettiğiniz yoğun duygulardan (öfke, üzüntü, şok) hangisi size en çok yük veriyor ve ilk olarak hangisinin hafiflemesine ihtiyacınız var?2. Davranışsal Olarak: Çok küçük de olsa, rutininizde değişiklik yapmaya gücünüzün yeteceği, sizi bir anlık bile olsa meşgul edecek ve nefes aldıracak (örneğin 5 dakikalık bir yürüyüş, bir bardak su içmek, bir şarkı dinlemek gibi) küçük bir eylem ne olabilir?
Burada size alan tutmak, süreçlerinizi dinlemek için varım. Bir sonraki adımda sizi biraz daha ileriye taşıyacak küçük adımı birlikte arayabiliriz.
💪 Psikoloğun Önerdiği Egzersizler
Diyafram Nefesi ile Gevşeme
Tek hissettiğim şey bedenimi saran hüzün zaman geçiyor ama ben olduğum yerde yaşayan ölüyüm cevabınız için teşekkür ederim