Bir erkek neden evliyken başkalarına hala bakar?

Merhaba Sevgili Danışanım,

Paylaştığınız deneyim çok yoğun, karmaşık ve yıllara yayılan bir yıpranma barındırıyor. Bir evliliğin ilk günü yaşanan güvensizlik duygusu, ilişkiyi sadece o an için değil, gelecekteki yıllar için de temelden etkileyebilir. Sizin anlattıklarınız da tam olarak bunu gösteriyor: O gün yaşadığınız hayal kırıklığı, hem eşinizle olan duygusal bağınızı hem de kendinize ve ilişkiye olan güveninizi zedelemiş. Ve o anda kendinizi hem yalnız hem de çaresiz hissetmişsiniz; boşanmayı düşünmüşsünüz ama fiziksel ve toplumsal koşullar buna engel olmuş.

Kararınızın ardında yalnızca duygular değil, aynı zamanda güvenlik, sosyal baskı ve genç yaşta üstlenilen büyük bir sorumluluk var. Eşinizin telefonunda gördüğünüz mesajlar sizi yaralamış, ama içinde bulunduğunuz koşullar (doğuda yaşamak, yaşınızın küçük olması, yeni atanmış olmak) sizi devam etmeye yönlendirmiş. Bu da ilişkinin başlangıcında bastırılmış bir duygusal kriz yaratmış olabilir. O güne ait yaşadığınız çaresizlik duygusu, yıllar sonra bile zaman zaman tekrar tetiklenebilir. Çünkü çözümlenmemiş bir güven krizi, bastırılsa da ortadan kaybolmaz; davranışlara, bakışlara, sözsüz ifadelere kadar sirayet eder.

Eşinizin size olan bağımlı tutumu (sürekli sizinle olmak, evden çıkmamak, çocuklara bağlılık) dışarıdan bakıldığında güven verici gibi görünse de, bu durumun altında farklı dinamikler olabilir. Kontrolcülük, kaybetme korkusu, ya da bir "telafi etme" çabası gibi. Ancak siz ilişkinin içindesiniz ve bu davranışların sizin için yeterli olmadığını açıkça ifade ediyorsunuz. Çünkü eşe güven duymak için sadece cinsel bir sadakatsizlik yapmaması yetmez, güven çok kez bakışlarla, göz temasıyla, yanınızdayken bile sizi “yalnız” hissettirmemekle kurulur. Çocuklarınızın yanında bile başka kadınlara uzun uzun bakması sizin için saygısızlık, hatta görünmezmişsiniz gibi hissettirmiş olabilir. Bu durum sadece sizin duygularınızı değil, aile ortamını da etkiliyor olabilir.

Peki, neden böyle davranıyor olabilir? Bu tür bakış davranışları bazı erkeklerde alışkanlık haline gelmiş, hatta farkında bile olmadan sürdürülen bir dürtüsel davranış olabilir. Bazı bireylerde ise, dış görünüşe aşırı odaklanmak, kişinin kendi özgüven sorunlarını veya tatmin edilmemiş bir iç dünyayı dışarıda onay arayarak bastırmaya çalışmasıyla ilgilidir. Ancak her ne olursa olsun, bu davranışlar sizin sınırlarınızı ve duygularınızı ihlal ediyorsa, burada artık “niye böyle yapıyor”dan çok “ben ne hissediyorum ve neye ihtiyacım var” sorusu önem kazanır.

Güvensizlik üzerine kurulan ilişkilerde zamanla yorgunluk, değersizlik hissi, hatta öfke birikir. 10 yıldır süren bu yıpranmanın sizi hem duygusal hem zihinsel olarak nasıl etkilediğini fark etmek, şu an en öncelikli ihtiyaç olabilir. Sizi görünür kılmayan, değerli hissettirmeyen bu ilişkide sizin duygularınızın, arzularınızın ve sınırlarınızın tekrar tanımlanması gerekebilir. Çünkü ilişki dediğimiz şey sadece “ayrılmamak” değildir; içinde görünür olmak, güvende hissetmek, saygı görmek ve ruhsal olarak rahatlayabilmektir.

Son olarak şunu eklemek isterim:

Bu sorunun tek bir cevabı ya da sihirli çözümü yok. Ancak sizin kendi duygularınızı yeniden ciddiye almanız, yıllardır bastırdığınız öfkeyi, değersizlik hissini, belirsizliği fark edip anlamlandırmaya çalışmanız çok kıymetli. Bu noktada bir uzman desteğiyle, ilişkide kalmak ya da yolları ayırmak gibi kararları önce “kendinize dönerek” vermeniz daha sağlıklı olabilir.

Sevgilerimle💖

Psikolog İrem Gülsün Zengin