• Anasayfa
  • Sorular
  • Bir ilişkiye başlamaktan sürekli kaçınıyorum bunu nasıl çözebilirim?
Romantik İlişkiler

Bir ilişkiye başlamaktan sürekli kaçınıyorum bunu nasıl çözebilirim?

Gizli Kullanıcı2 Temmuz 2025 20:42

Merhabalar,

Hiç flört ya da uzun süreli bir ilişki deneyimim olmadı. Eğitim hayatım daha sonrasında iş bulma gibi önceliklerim vardı. Bir meslek sahibiyim ve hayatımı bir düzene koydum. Artık bir aile kurmak istiyorum, yalnız olmanın verdiği eksikliği daha çok hissediyorum ama ilişki konusunda adım atamıyorum,görüşmek isteyen kişilere şans veremiyorum,biriyle tanışma düşüncesi bende heyecan ya da merak değil kaygı düşüncesini ve yapamayacağım hissini uyandırıyor.Bir ilişkiye başlamaktan çok sonucunu düşünüyorum. Bu yüzden sürekli kafamda bahaneler üretiyorum ama yalnız olmakta kendimi kötü hissettiriyor,hayatımda bir şeylerin eksik olduğunu hissediyorum. Yakın arkadaş çevremle bu sorunlarımı konuşabiliyorum o konuda yalnız değilim. Evlilikleri iyi olan bir ailem var. Hiçbir konuda beni kısıtlamadılar,hep destekleyici oldular. Düşüncelerime ve kararlarıma saygı duyuyorlar. Her anne baba gibi çocuğunun iyi yerlerde ve koşullarda olmasını istedikleri için kendimi hep daha iyi olmam gerektiği konusunda yetersiz hissediyorum. Bu işim içinde geçerli ...daha iyisini yapabilirdim,ufak bir hata da olsa bunu nasıl yapabildim gibi düşüncelerle boğuşuyorum. Bu konuda ne yapmalıyım bilmiyorum

Bu soru 5 Temmuz 2025 14:24 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Yazdıklarınızı dikkatle okudum. Yazdıklarınızda derin bir içgörü, farkındalık ve aynı zamanda yalnızlıkla iç içe geçmiş güçlü bir özlem var. Ne hissettiğinizi anlayabiliyorum. Bir yandan hayatınızı düzene koymuş, bağımsızlığınızı kazanmış bir birey olmanın huzurunu yaşıyor; öte yandan duygusal bir yakınlık, paylaşım ve aidiyet ihtiyacınızın derinleştiği bir dönemde bu duygularla baş etmeye çalışıyorsunuz. Belki de en yorucusu, kendi zihninizde dönüp duran düşünceler arasında kalmak oluyor.


Söylediklerinizden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki sizde “mükemmeliyetçilik” ile “bağlanma kaygısı” iç içe geçmiş olabilir. Yani hayatınızın her alanında olduğu gibi, bir ilişki kurarken de olası hatalardan, hayal kırıklıklarından ve “eksik olma” ihtimalinden korkuyorsunuz. Bu korku o kadar derin ki, size tanıdık olan yalnızlık hissi bile, yeni bir ilişki kurmaktan daha konforlu geliyor. Çünkü tanıdık olan kontrol edilebilir. Ancak ilişkiler, duyguların kontrol edilemediği, sürprizli, doğal akışa bırakılması gereken süreçlerdir. Bu da sizin gibi zihinsel kontrol alanı yüksek olan bireylerde büyük bir kaygı yaratabilir.


Ayrıca, yazdıklarınızdan oldukça sağlıklı, destekleyici bir aile yapısına sahip olduğunuzu görüyorum. Ancak ailelerin iyi niyetli beklentileri bile, “daha iyi olmalıyım” gibi bir iç sesin yerleşmesine sebep olabilir. Bu ses zamanla şöyle bir iç monoloğa dönüşebilir: “İyi bir eğitimim var, iyi bir kariyerim var, o zaman duygusal ilişkide de ‘iyi’ olmak zorundayım. Zayıf görünmemeliyim. Hata yapmamalıyım. Karşı tarafı da üzmemeliyim.” Bu da duygusal anlamda adım atma isteğinizi dondurabilir.


Bilinç düzeyinde bir ilişkiyi istemenize rağmen bilinçdışı düzeyde birçok engelleyici inanç devrede olabilir:


“Bir ilişkiye başlarsam her şey değişir, ben baş edemem.”


“İlişkiye başlarsam karşı tarafı hayal kırıklığına uğratabilirim.”


“Bir ilişkiye başlarsam özgürlüğüm kısıtlanabilir, kontrolü kaybedebilirim.”


“Yalnızlık eksik hissettiriyor ama bir ilişki daha çok acı verebilir.”


Tüm bunlar aslında bir tür koruma mekanizmasıdır. Zihniniz sizi “olası kırılma, reddedilme veya bağlanıp kaybetme” gibi olasılıklardan korumak istiyor olabilir. Bu savunmalar çok insani ve anlaşılırdır. Ama uzun vadede sizi hem duygusal hem de sosyal anlamda yalnızlaştırabilir.


İlk etapta “ilişki kurmalıyım” baskısından kurtulmak için, bu süreci bir keşif alanı olarak değerlendirmeye çalışın. “Şans vermek” gibi büyük sorumluluklar yüklemeden, sadece sohbet etmek, biriyle paylaşımda bulunmak için adım atın. Çünkü şu anda zihniniz “ilişkiye başlarsam ya evlilik olmazsa, ya yanlış kişi çıkarsa, ya çok seversem ama kaybedersem?” gibi düşüncelerle hep sona odaklanıyor. Ama ilişki bir yere varmak değil, bir yolculuk olarak yaşandığında hem daha gerçek hem de daha sağlıklı olur.


Şunu da unutmayın: Sizin “kaygılandığınız” düşünceler aslında bir yanınızın sizi korumaya çalışmasının bir yolu. Bu sesi susturmak değil, bu sesi anlamak ve ona “Artık yetişkinim, riski de alabilirim” diyebilmek daha dönüştürücü olacaktır. Çünkü duygusal yakınlıkta korku duymak, kırılgan olmak, yetersiz hissetmek doğal ve insani bir haldir. Bunları yaşamak sizi zayıf değil, canlı kılar.


İlişkiden beklentilerinizi, sevgi tanımınızı, yakınlığa dair korkularınızı yazıya dökmenizi öneririm. Belki şu sorular üzerine düşünmek yardımcı olabilir:


“Bir ilişkiye başlasaydım, en çok hangi duygudan korkardım?”


“Bir ilişki içerisinde en çok neye ihtiyaç duyardım?”


“Beni duygusal olarak tetikleyen durumlar neler?”


“Şu anda yalnız kalmak bana ne söylüyor? Ne sağlıyor, ne eksiltiyor?”


Belki de en önemlisi: Lütfen kendinize şunu hatırlatın; siz bir insan olarak sevilebilir, hata yapabilir, kararsız kalabilir, korkabilir ve yine de değerli olabilirsiniz. Duygusal ilişkiler, yalnızca kusursuz bir performans alanı değil; aslında en çok da kendimiz olmaya izin verdiğimiz, gerçek olduğumuz alanlardır.


Siz duygularınızı anlama, ifade etme ve yol alma konusunda oldukça içgörülü birisiniz. Dilerseniz bu süreci bir psikolog eşliğinde, adım adım değerlendirmek ve kökleşmiş düşünce kalıplarınızı birlikte dönüştürmek çok daha rahatlatıcı olabilir. Çünkü geçmişten gelen bilinçdışı inançlar, bazen tek başımıza fark edip değiştirmekte zorlandığımız yapılardır. Ama uygun bir destekle hem ilişkiler hem özgüven alanında çok daha güçlü adımlar atabilirsiniz.


Unutmayın, duygusal yakınlık için cesaret gerekir ama bu cesaret kusursuz bir hal değil, kırılganlığını göze alarak yaşamayı seçmektir. Sizin için ilişki kapısı yeni bir tehdit değil, yeni bir bağ, yeni bir alan ve yeni bir hayat hissi olabilir.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

Cevaplanmış benzer sorular