Birine takıntılı olmayı nasıl aşabilirim
Sürekli aynı kişiye gıcık olma sinir olma söylediği şeylere cevap verememe sonra bu konuları ister istemez eşime yansıtma ver tatışma konu yani direk görümcem ve bazen gece uyuyamama ağlama bana bunu yaptı öyle dedi düşnceler ister istemez yani kısaca çok darin ve düşünceli biriyim çok hassasım sizce ben ne yapmalıyım kendim başara bilirmiyim bu takıntıyı bana yardmcı olursanz çok sevinirim
Bu soru 26 Mayıs 2025 18:44 tarihinde Psikolog Aysel Kacak tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Sevgili danışanım,
Merhabalar.Anlattıklarınızdan, iç dünyanızda olup bitenlerin ne kadar yoğun ve yorucu olduğunu hissedebiliyorum diyebilirim.Görümcenizle yaşadığınız bu durum sadece bir olay ya da kişiyle sınırlı kalmıyor gibi görünüyor; adeta zihninizin içinde sürekli dolaşan, geceleri bile peşinizi bırakmayan bir duygu yükü haline gelmiş. Bu kadar düşünmek, cevap verememek, duygularınızı bastırmak ve sonrasında eşinize yansıtmak sizi çok yormuş olmalı. Hassasiyetiniz, olayları derinlemesine analiz etme haliniz aslında bir farkındalık göstergesi; ancak bu derinlik, doğru şekilde yönlendirilmediğinde kendinizi fazlasıyla yalnız ve sıkışmış hissetmenize yol açabiliyor.
Sevgili danışanım siz, yaşadığınız olayları yalnızca dışarıdan gözlemlemekle kalmayıp, onları kalben ve derin bir şekilde deneyimleyen bir yapıya sahip olabilirsiniz.Bu durum, görümcenizin sözleriyle karşılaştığınızda yaşadığınız içsel çatışmaları büyütüyor olabilir. Cevap verememek, o an sessiz kalmak, sadece o olayla ilgili değildir çoğu zaman. Belki de geçmişten gelen değersizlik hissi, yeterince anlaşılmama korkusu ya da incinmekten duyulan kaygı o anda devreye giriyor. Kimi zaman bu sessizlik, “kendimi ifade edemiyorum” düşüncesine dönüşürken, zamanla “keşke şöyle deseydim” gibi zihni tekrar tekrar meşgul eden düşüncelerle sizi baş başa bırakabiliyor.
Aile içi ilişkiler karmaşıktır sevgili danışanım. Özellikle evlilikle birlikte hayatımıza dahil olan yeni bireylerle kurulan bağlar, eski dengeleri sarsabilir. Görümcenizle yaşadığınız bu çatışmalar, farkında olmadan eşinize olan yaklaşımınıza da yansıyor olabilir. Çünkü zihin, bastırılan her duyguyu bir şekilde dışa vurur; bu bazen ağlama krizleriyle, bazen de tartışmalarla kendini gösterir. İç dünyanızda biriken duygulara “sen neden böyle hissediyorsun?” diye değil, “bu duygular bana ne anlatmak istiyor?” diye yaklaşmak çok daha şefkatli bir yol olabilir.
Kendinize sormanız gereken belki de şu olabilir: “Bu yaşadığım durum beni neden bu kadar etkiliyor? Hangi ihtiyacım karşılanmıyor? Hangi kırgınlıklarım tetikleniyor?” Bu soruların cevabı her zaman hemen gelmez ama onları düşünmeye başlamak bile iyileştirici bir adımdır.
Görümcenizin sözlerini gece uyuyamamanıza, ağlamanıza neden olacak kadar düşünüyorsanız, zihniniz bu durumu “tehlike” gibi algılıyor olabilir. Belki de bilinç dışında, kendinizi güvende hissetmediğiniz bir alan gibi kodlamışsınızdır o ilişkiyi. Bu tür yoğun duyguların sürekli zihinde dönüp durması, zamanla “takıntı” gibi hissedilebilir. Ancak bilin ki bu düşünceler aslında size bir şey anlatmaya çalışıyor. Sadece bastırmak değil, onları tanımak ve dönüştürmek gerekir.
Küçük adımlarla başlayabilirsiniz. Örneğin, yaşadığınız bir olayı bir deftere yazarak “ben bu durumda ne hissettim, neye ihtiyacım vardı?” diye sorabilirsiniz kendinize. Bedeninize de kulak vermek çok kıymetli: Kalbiniz sıkışıyor mu, midenizde bir ağrı mı oluşuyor? Tüm bunlar, size içsel mesajlar veren ipuçlarıdır.
Ayrıca eşinizle konuşurken, suçlayıcı değil ama duygu odaklı bir dil kullanmanız ilişkinizi korumanıza yardımcı olabilir. Örneğin: “Ben senin ailenle sorun yaşamak istemiyorum ama bazı şeyleri duyduğumda kendimi yalnız ve değersiz hissediyorum, seninle bunu paylaşmak istedim.” demek, hem sizi ifade eder hem de karşı tarafın savunmaya geçmesini azaltır.
Tüm bunlarla başa çıkmak mümkün; ancak kendinize “Ben neden böyleyim?” diyerek yüklenmek yerine, “Bana ne oluyor, bu neden beni bu kadar etkiliyor?” diye sormak çok daha sağlıklı bir başlangıç olur.
Cevabımla ilgili aklınıza takılan herhangi bir soru olursa veyahut değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir konu varsa yeni bir soru başlığı açarak sorabilirsiniz(Sorunuzun başında ismimi belirtebilirsiniz)
Bu süreçte yakınlarınızdan veya bir uzmandan destek almaktan lütfen çekinmeyin.
Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum.
Sevgilerimle,Psikolog Aysel Kacak