Biz Şimdi Neyiz Sorunsalı
Merhabalar sizden yardım talep etmeye geldim çünkü uykumdan tut çoğu konuda etkilemekte artık beni, yaklaşık 2 yıldır konuştuğum bir kız var bir arkadaş vasıtasıyla tanıştık sanal ortam üzerinde tanıştık halen o şekilde devam ediyor, tanıştığımız günden beri takılıyoruz bir birimizi daha yakından tanıdık ve çoğu konuda ortak noktamız olduğunu fark ettik, bilgisayar üzerinde oyun oynamayı seviyoruz, müzik zevklerimiz aynı, mizah seviyemiz aynı, bir birimize çok gülüyoruz ve değer de veriyoruz, birbirimizi çoğu konuda anlamaya da çalışıyoruz neredeyse hiç tartışmadık arada kırgınlıklar olsa da çözüme ulaştırdık olgun bir seviyede, bundan dolayı ilişkimiz ilerledi gibi ama ne sevgili seviyesinde ne de arkadaş seviyesinde, böyle çok arada bir yerde bir birimize iltifatlar ediyoruz sevgili denilecek seviyede iltifatlar da ediyoruz genel olarak ben daha çok iltifat ediyorum , oda iltifatlar ediyor onun da bana değer verdiğini görebiliyorum. Kendisinin benim dışında kimseyle konuşmadığını da biliyorum aynı şekilde bende onun dışında kimseyle konuşmuyorum bunu da biliyor, bir ara bana "sen olmazsan ben gün içinde ne yaparım cidden hiç bilmiyorum, can sıkıntısından patlardım her halde, iyi ki varsın" demişti. Şimdi biz ikimiz aşk sevgisinden daha çok tanıyarak sevmeye önem veriyoruz ve bir ilişkinin sadece güzellikten yana sevmekten daha çok ortak noktalar olup sevilmekten yana olması gerektiğini düşünüyoruz çünkü böyle ilişkiler daha sağlam oluyor ve yapılacak şeyler bulunabiliyor, bunları öyle sohbet ederken konuştuk ve bu durumda ikimiz arasındaki ilişkiye bakınca bu dediğimiz tanıma çıkıyor ama bir birimize hiç bir zaman diyemedik biz sevgili miyiz neyiz diye, bende bunu söyledikten sonra belki olumsuz cevap alırım diye de bahsetmek istemiyorum aramız kötü olur korkusu da var çünkü ona çok önem veriyorum ve seviyorum da, gün içerisinde 1 saatten tut 13-14 saate kadar seslide takılmaktayız, oyunlar oynarız, bir şeyler izleriz, sohbet ederiz. Benim arada kaldığım şey ise, şimdi kendisine çok değer veriyorum ve seviyorum ilişkimizin bir çizgi üzerinde olmasından daha çok artık bir yere varmasını istiyorum en çokta artık biz birbirimize uyumluyuz ve sevgiliyiz denilecek seviyesine gelmesini istiyorum ki bence artık yaşadığımız şey sevgililikten öteye geçmiş durumda artık iyi uyum sağlıyoruz, bu konuda sizden yardım almaya geldim, teşekkürler.
Bu soru 1 Temmuz 2025 13:24 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Yazdıklarınızdan ilişkinizin duygusal yükünü tek başınıza sırtlamış olduğunuzu ve bu süreçte zihinsel olarak ne kadar yıprandığınızı anlıyorum. İki yıldır süren bir bağdan bahsediyorsunuz; içinde dostluk, bağlılık, samimiyet, vakit paylaşımı ve hatta romantik öğeler barındıran, ama bir türlü tanım kazanamamış bir ilişkiden. Bu durumun sizde uyandırdığı duygular son derece anlaşılır. Zira insan doğası gereği ait hissetmeye, güven duymaya ve bir ilişkide kendi yerini net olarak bilmeye ihtiyaç duyar. Adını koyamadığınız bir ilişki, içinde ne kadar sıcaklık ve bağlılık barındırsa da zamanla zihinsel bulanıklık yaratabilir. Bu bulanıklık, bir süre sonra kişinin özsaygısını da zedeleyebilir. Çünkü belirsizlik sadece bir ilişkinin yapısını değil, kişinin kendilik algısını da etkiler. Siz bu ilişkinin neresindesiniz, karşınızdaki kişi sizi nereye koyuyor ve siz ona hangi duygularla bağlısınız; bu soruların netleşmemesi zamanla içsel bir huzursuzluğa dönüşür.
Yazınızda sıklıkla geçen “biz şimdi neyiz” sorusu, sadece bir statü arayışından ibaret değil; aynı zamanda karşılıklı sorumluluk, bağlılık ve netlik ihtiyacınızın da bir ifadesi. Zira bir ilişkideki en temel ihtiyaçlardan biri, “güvende hissetmektir.” Bu güven duygusu da ancak ilişkinin iki tarafınca tanınıp sahiplenilmesiyle mümkün olur. Siz ilişkinizde ciddi bir duygusal yatırım yapmışsınız. Vakit ayırmak, ortak zaman geçirmek, gününüzü paylaşmak, iltifat etmek, anlamaya çalışmak gibi birçok davranış ilişkisel bir emek göstergesidir. Ancak tüm bu davranışların karşılığında, sadece benzer davranışları değil, aynı zamanda ilişkiye dair bir sahiplenmeyi, “biz” olma halini duymak istemeniz çok doğaldır.
İlişkilerde tanım koymak, sadece sosyal bir etiket değildir. İki insan arasındaki duygusal mesafenin adlandırılması, o ilişkinin yönünü tayin eder. Siz partnerinizle uzun saatler vakit geçiriyorsunuz, oyun oynuyorsunuz, sohbet ediyorsunuz, hatta bazen iltifat ediyorsunuz. Bu, arkadaşlık sınırlarını aşan bir yakınlıktır. Ancak bu yakınlığın bir türlü “ilişki” olarak tanımlanamaması, sizin zihinsel olarak sürekli tetikte kalmanıza neden oluyor gibi görünüyor. Çünkü belirsizlik, insan psikolojisinde en fazla strese neden olan durumlardan biridir. Bir yandan yakınlık yaşıyor, öte yandan bu yakınlığın adı konmadığı için kendinizi güvende hissedemiyorsunuz. Bu noktada ihtiyaç duyduğunuz şey, karşılıklı bir açıklık, yani duyguların dürüstçe dile getirildiği, iki tarafın da bu ilişkinin niteliğini anladığı bir diyalog olabilir.
Karşınızdaki kişinin size karşı özel duygular besliyor olması muhtemeldir. Ancak bu duyguların net bir sahiplenme ile ifade edilmemesi, sizde karşılıksız bir emek duygusu yaratıyor olabilir. Bu his, zamanla öfkeye, yorgunluğa ve değersizlik duygusuna da evrilebilir. İlişkilerde asıl mesele, karşı tarafın size zaman ayırması, ilgi göstermesi ya da sevgi sözcükleri kullanması değildir. Asıl mesele, kişinin sizinle birlikte bir ilişkiye adım atmak, sizi hayatının bir parçası haline getirmek konusunda kararlı olup olmamasıdır. Eğer bu karar yoksa, ne kadar zaman geçirilirse geçirilsin, siz hep “tek taraflı bağlılık” duygusuyla kalırsınız.
Belirsizlik içerisinde uzun süre kalmak, bir kişinin kendi değeriyle ilgili de soru işaretleri yaratabilir. “Ben neden bu kadar seviyorum?”, “Acaba çok mu hissediyorum?”, “O da aynı yoğunlukta hissediyor mu?”, “Yoksa ben sadece onunla zaman geçirdiği için mi bir anlam yükledim?” gibi sorular aklınızda dönebilir. Bu noktada kendinize yüklenmenizi değil, duygularınızı sahiplenmenizi öneririm. Çünkü siz, hislerinize dürüst davranan, karşısındaki kişiye kıymet veren ve bu ilişkinin adını koyma cesaretini gösterecek kadar da güçlü birisiniz. Bu durum asla bir zayıflık değil, tam tersine duygusal olgunluğun bir göstergesidir.
İlişkinin tanımı yapılmadan ilerlemesi, zamanla sizin de tahammül sınırlarınızı zorlamış gibi görünüyor. Çünkü ne zaman ki bir ilişki tanımsız kalır, taraflardan biri ya da her ikisi, bu tanımsızlığı kendi ihtiyaçlarına göre şekillendirmeye başlar. Bu da dengesizliğe neden olur. Siz ilişkiye dair bir yön belirlemek, bir aidiyet hissetmek isterken, karşınızdaki kişi bu belirsizliği bir “konfor alanı” gibi görebilir. Böyle bir durumda ilişkinin bütün yükü sizin duygularınız ve beklentileriniz üzerine yığılır. Bu da sizi zamanla yorgun, kırılgan ve tatminsiz hale getirebilir. Çünkü kimse sonsuza kadar bir ilişkinin ortasında ama tanımsız bir rolde kalmak istemez.
Bu noktada önerim, kendinizi net bir şekilde ifade edebilmenizdir. Karşınızdaki kişiye, duygularınızı, bu ilişki içinde nasıl konumlandığınızı ve bu ilişkiden ne beklediğinizi açıkça söylemeniz sağlıklı bir adım olabilir. Elbette bunu yaparken yargılayıcı ya da suçlayıcı bir dilden uzak durmak önemli olacaktır. “Ben böyle hissediyorum”, “Ben bu ilişkide şunu önemsiyorum”, “Bana göre bu yakınlığımız bir tanım kazanmalı” gibi ifadeler, sizi güçlü ama anlayışlı bir yerden ifade etmenizi sağlayabilir. Bu noktada partnerinizin tepkisi de çok kıymetlidir. Eğer hâlâ belirsizlik içinde kalmaya devam ediyorsa, bu ilişkinin sürdürülebilirliği konusunda kendinize dürüst bir karar vermeniz gerekebilir.
İlişkiler karşılıklı sorumluluk, açıklık ve güven üzerine inşa edilir. Eğer bu üç temel unsurdan biri eksikse, diğer duygular da zamanla yıpranır. Sevgi, tek başına bir ilişkiyi ayakta tutmaya yetmez. Karşınızdaki kişi sizi seviyor olabilir, ancak bu sevgiyi bir ilişki sorumluluğuna dönüştürmeye hazır hissetmeyebilir. O zaman da sevgiyle birlikte hayal kırıklığı, kafa karışıklığı ve güvensizlik iç içe geçer. Bu yüzden ilişkinin sizin açınızdan nasıl bir zemin üzerinde ilerlemesini istediğinize karar vermeniz önemlidir.
Belirsizlik sizi yoruyor, bu çok anlaşılır. Bu ilişkinin içinde nereye ait olduğunuzu bilmek istiyorsunuz. Bu ihtiyaç asla bir zayıflık değil, sağlıklı bir duygusal düzenin gereğidir. Bu bağlamda karşınızdaki kişiden de aynı açıklıkta ve aynı emek düzeyinde bir yanıt almayı istemeniz, hakkınızdır. Unutmayın: Gerçek sevgi, netlikten, açıklıktan ve karşılıklı yatırımdan beslenir.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları yeni bir soru oluşturarak bizlere iletebilirsiniz.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel