• Anasayfa
  • Sorular
  • Boşanma aşamasında 3 çocuklu benden 15 yaş büyük biriyle birlikteyim ne yapmalıyım?
Psikoloji

Boşanma aşamasında 3 çocuklu benden 15 yaş büyük biriyle birlikteyim ne yapmalıyım?

Gizli Kullanıcı20 Nisan 2025 19:58

Evet dışardan garip gelebilir ama aramızda gerçekten bir sevgi var.Birbirimize çok iyi geliyoruz fakat benim bir çok konuda endişelerim de var.Onunla bir yuva kurmak beni mutlu mu eder yoksa engelleri aşmak yorgunluğa mı sebep olur bilmiyorum.Nolur bana yardım edin yalvarıyorum.Ben genç bir kızım ve hayatım boyunca da ilk onun bedenine dokundum.Bu daha da özel kıldı onu benim gözümde.Ben de çocuk istiyorum ben de aile kurmak istiyorum.Ama zaten onun 3 tane çocuğu var.Aynı ilgiyi benle kurduğu aileye de verir mi bilmiyorum.Yazılacak o kadar çok şey var ki…

Bu soru 13 Mayıs 2025 10:21 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba sevgili danışan,


İçinden geçenleri, duygularını ve kararsızlığını bu kadar dürüstçe ve açık yüreklilikle paylaştığın için sana teşekkür ederim. Şu anda yaşadığın duygular hem çok yoğun hem de çok karmaşık. Kalbin bir tarafta sevgiyle, bağ kurma isteğiyle çarpıyor; ama zihnin aynı zamanda sorularla, endişelerle dolu. Bu çelişki seni yormuş olabilir. Hissettiğin sevgi çok gerçek ve değerli olsa da, bu sevgiyle birlikte yürünecek yolun seni nereye götüreceğini kestiremiyor olman da oldukça anlaşılır. Bazen hayatta bazı ilişkiler bize çok iyi gelir, ama bu “bir ömür”lük bir birliktelik için yeterli zemini oluşturmaz. İşte senin de şu anda yaşadığın şey tam olarak bu.


Sana ilk olarak şunu söylemek isterim: Sevdiğin kişiyle arandaki bağ ne kadar derin ve özel olursa olsun, bir ilişkiyi sağlıklı ve sürdürülebilir kılacak olan şey yalnızca duygular değildir. Bu kararı etkileyen başka pek çok faktör vardır: Yaş farkı, hayat deneyimi farkı, ailevi sorumluluklar, senin yaşamdaki beklentilerin, kendi yolculuğunun henüz başında oluşun, onun geçmişten getirdiği yükler, çocukları ve onların varlığının sizin ilişkinize yansımaları gibi... Ve şu anda sen bu faktörlerin çoğunun farkındasın, bu da senin çok olgun bir düşünceyle meseleye yaklaştığını gösteriyor.


Onun boşanma sürecinde oluşu, üç çocuk sahibi oluşu ve senden 15 yaş büyük olması gibi detaylar, aranızdaki ilişkiye gerçeklik boyutunu da katıyor. Çünkü bu sadece bir aşk hikayesi değil; hayatın içinde ilerleyecek bir birliktelik arayışının içinde şekilleniyor. Sen sadece sevilmek değil, bir aile kurmak, çocuk sahibi olmak ve kendi hayatının temellerini atmak istiyorsun. Bu çok doğal ve çok insani bir ihtiyaç. Ancak bu ihtiyaçların karşılanıp karşılanamayacağı konusunda ciddi bir belirsizlik yaşıyorsun. Özellikle onun zaten çocukları olması, duygusal ve zaman anlamında bir bölünme yaratır mı, seninle kurduğu ailede kendini tam olarak adayabilir mi gibi sorular seni düşündürüyor. Bu sorulara sağlıklı yanıtlar verebilmek için, hem onun hem de senin bu ilişkinin geleceği hakkında açık, dürüst ve planlı bir iletişim kurmanız şart.


Senin için bu ilişkiyi daha da derin ve kırılgan yapan bir diğer konu da, hayatında ilk kez birinin bedenine bu kadar yaklaşmış olman. Bu bağ senin için fiziksel bir yakınlıktan öte, duygusal bir bütünlük yaratmış olabilir. İlk kez biriyle böyle bir temasta bulunmak, o kişiyi gözünde çok daha özel, biricik ve bağ kurulması zor biri gibi gösterir. Ve bu duygu bazen, ilişkide sağlıklı düşünmeyi zorlaştırabilir. Kalbin onunla bütünleşmişken, zihnin seni korumak için “Peki ya sonra ne olacak?” diye sürekli sorar. Senin yaşında biri için bu çok yoğun bir duygusal sorumluluk. Çünkü sen daha hayatının başındasın ve kararlarının uzun vadeli etkileri olacak. Bu yüzden yaşadığın şeyin gerçekliğiyle birlikte, geleceği ne kadar taşıyabileceğini sorgulaman çok kıymetli.


O, belli bir yaşam tecrübesinden geçmiş, çocuk sahibi olmuş, evlilik görmüş biri. Sen ise hayatının ilk adımlarındasın, belki üniversiteye yeni başlamışsın ya da kariyerinin eşiğindesin. Bu yaşam evresi farkı, ilk başta çekici ve öğretici gelse de zamanla birbirinizden beklentilerin farklılaşmasına sebep olabilir. Hayatı aynı hızda, aynı önceliklerle yaşayamamak ilişkiyi yorabilir.


Onun halihazırda üç çocuğu olması, senin anne olma isteğinle çelişir mi? Belki sen ondan bir çocuk istediğinde, “Ben zaten üç çocuk büyüttüm” diye düşünebilir. Ya da tam tersi, bir çocuk daha yapmayı isteyebilir ama bu çocuk, üç kardeşli bir yapının içine doğmuş olur. Bu senin anne olma hayalinle uyumlu mu, değil mi? Bunun cevabı çok önemlidir.


Onunla bir yuva kurmak istiyorsun ama bu yuvada yalnız olmayacaksın. Onun eski evliliğinden gelen duygular, çocukların varlığı, ekonomik yükleri ve belki de eski eşle olan bağları senin hayatına dolaylı olarak dahil olacak. Bu senin kaldırabileceğin bir yük mü? Şu an seni romantik duygularla büyüleyen bu ilişki, birkaç yıl sonra seni yalnız, yorgun, sorumluluğu tek başına omuzlayan birine dönüştürebilir mi?


Tüm bu sorulara şimdi net cevap vermen belki zor. Ama bu soruları bastırmak ya da “aşk her şeyi çözer” diyerek ilerlemek yerine, onları açıkça kendine sorman seni gelecekte büyük hayal kırıklıklarından koruyabilir. Onunla bu konuları konuşabiliyor musun? “Seninle bir aile kurmak istiyorum ama aklımda bu sorular var, birlikte çözebilir miyiz?” diyebiliyor musun? Eğer bu iletişim kanalınız açıksa ve seni gerçekten duyuyorsa, bu ilişki için sağlıklı bir zemine sahipsiniz demektir. Ama eğer bu sorular karşısında geçiştiren, kaçınan, “ben hallederim” diyerek her şeyi üstlenen bir yaklaşımı varsa, o zaman senin duyguların zamanla daha çok yalnız kalabilir.


Ayrıca senin yaşın gereği bu ilişki hayatında çok büyük bir yer kaplıyor olabilir. İlk kez biriyle fiziksel yakınlık yaşamanın bıraktığı etkiyle, o kişiyi hayatının merkezi gibi hissetmen çok doğal. Ama unutma: birinin seninle ilkleri yaşatması, onunla bir ömür mutlu olacağın anlamına gelmez. Hayat yalnızca aşkla değil, aynı zamanda saygı, denge, ortak hedefler ve birlikte büyüyebilme gücüyle yürür. Bu yüzden kendine karşı dürüst olman çok kıymetli.


Şunu unutmamalısın: Bu ilişkiden vazgeçmek gerekiyorsa, bu seni eksiltmez. Seni daha az sevilmiş yapmaz. Aksine, kendine sahip çıkan, duygularının sorumluluğunu alan, ileriye dönük düşünen biri olarak güçlendirir. Ama bu ilişkiye devam etmeye karar verirsen, o zaman bu kararın da senin hayatını nasıl şekillendireceğini gerçekçi bir şekilde değerlendirmen gerekir. Aile kurmak istiyorsan, bunun yalnızca duygusal bir karar değil, ciddi bir ortaklık gerektirdiğini unutmamalısın.


Sevgili danışan, içinde sevgi var, bağ var, sadakat var, emek var — ama aynı zamanda korkular, belirsizlikler ve kayıplar da var. Senin yapman gereken, duygularını küçümsemeden ama hayatının büyük resmini de göz ardı etmeden bir karar vermek. Bu kararı verirken kendine şu üç soruyu sorabilirsin:

Bu ilişki beni üç yıl sonra nasıl biri yapar?

Bu kişiyle anne olmak bana gerçekten huzur verir mi, yoksa beni yalnızlaştırır mı?

Onun geçmiş yükleriyle birlikte yaşamaya hazır mıyım?


Bu soruların cevabını kendinle dürüstçe konuşabilirsen, en doğru kararı zaten içinde hissedeceksin. Unutma, sen kendi hayatının en değerli yolcususun. Hangi yöne dönersen dön, en çok senin mutlu olman, huzur bulman ve içtenlikle gülümseyebilmen önemli.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel