Bu döngüde ne yapmam lazım?
Merhaba Betül Hocam🦢 Bir dönem sanaldan tanıştığım bir çocuk vardı. Onunla genelde cinsellik üzerine konuşuyorduk ve bu şekilde samimileştik. Ancak artık böyle bir şey istemiyorum, ciddi bir ilişki istiyorum. Aramızda bir gelecek olamayacağını biliyorum. Buna rağmen o çocuk arada bana yazıyor, hatta iki ay sonra bile yazabiliyor. Ben de her defasında ona cevap veriyorum. Normalde uzun uzun tartışıp laf sokardım ama artık kısa ve net olmaya çalışıyorum. İlginç olan şu: Onunla ilgili hiçbir beklentim yok, olamayacağını da biliyorum. Yine de bana yazınca kendimi iyi hissediyorum ve cevap vermek istiyorum. Bu his nereden geliyor olabilir ve bu döngüyü nasıl kırabilirim sizce? Yani ona bı zaafım varmış gibi hissediyorum ve her defasında onun yazdıklarına cevap veriyorum. Geleceğimiz yok bu da çaresiz hissettiriyordu bı zamanlar ama şu an öyle hissetmiyorum açıkçası. Ve ilginç tarafı o da vazgeçmiyor yazmaktan. En son ona yolumuz bir değil artık dememe rağmen. İkimiz sizce nasıl bı psikolojideyiz hocam?
Bu soru 18 Ağustos 2025 16:50 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Yazdıkların bana aslında iki farklı katmanın olduğunu gösteriyor: Birincisi, mantık kısmın; yani onunla bir gelecek olmayacağını biliyor, buna rağmen kendini bu iletişim döngüsünde buluyorsun. İkincisi ise duygu kısmın; sana yazdığında iyi hissediyor, varlığını onaylanmış gibi algılıyorsun. Bu çelişki, senin “zaaf gibi hissettiğim” dediğin durumun kaynağı.
Senin yaşadığın şey aslında çok insani bir döngü:
O sana yazdığında bilinçdışında “hâlâ aranan, düşünülen biriyim” mesajını alıyorsun. Bu, özgüvenin kırılmasa bile geçici bir onarım sağlıyor.
2 ay, 3 ay aradan sonra bile yazması aslında zihninde sürekli açık kalan bir “kapı” gibi. Kapıyı tamamen kapatmak yerine “gelen olursa açarım” düşüncesi devrede kalıyor.
Başlangıçta konuşmalarınız daha çok cinsellik temelliydi. Bu tür samimiyet, beyinde dopamin ve hazla ilgili yolları tetikler. Yani mantıksal olarak bitirmek istesen de, duygusal hafızan hâlâ “o mesaj = iyi his” şeklinde kodlanmış durumda.
Sen aslında “geleceği olmayan ilişkiler istemiyorum, ciddi bir şey istiyorum” diyerek netleşmişsin. Bu çok önemli bir farkındalık. Ama aynı zamanda şunu da söylüyorsun: “O yazınca iyi hissediyorum.” Burada çelişki yok; bu senin yalnızlığını veya duygusal boşluğunu onunla doldurmak istemenden değil, sadece varlığının onaylandığını hissetmenden kaynaklanıyor. Yani sen onunla bağ kurmaktan ziyade, kendini değerli hissetmeyi ödüllendirmiş oluyorsun.
O kişi açısından baktığımızda ise tablo biraz farklı:
Muhtemelen senin hayatında “haz odaklı bir güvenli liman” olmuşsun. Yani canı istediğinde, canı sıkıldığında yazabileceği biri.
İki ay da geçse, biliyor ki yazınca cevap alacak. Bu da onda “rahat ulaşılır” bir algı oluşturmuş.
Senin geleceğe dair net tutumunu biliyor, ama yine de yazmaya devam ediyor. Bu, onun senin duygusal ihtiyaçlarını gözetmekten çok, kendi ihtiyacına yöneldiğini gösteriyor.
Mesaj geldiğinde hissettiğin “iyi olma” halini fark et. Kendine şunu sor: “Bu iyi his, gerçekten onun varlığıyla mı ilgili, yoksa ben değerli olduğumu hissetmek istediğim için mi?” Çoğunlukla ikinci seçenek olacak.
Ona zaten “yolumuz bir değil” demişsin. Bu cümlenin altını davranışlarınla çizmen lazım. Yani cevap vermemek, kısa yanıt bile olsa yazmamak. İlk başta zor olur çünkü beynin dopamin arayışı seni dürtecektir. Ama birkaç kez yanıt vermediğinde döngü kırılır.
Spor, arkadaşlıklar, hobiler, kendine yatırım… Bu alanlardan aldığın tatmin, o anlık mesajların yarattığı sahte tatmini azaltır.
Mesela telefonundan yazışmalarınızı sil, sosyal medyada takipten çık. Bunun sana hissettireceği “boşluk” duygusunu bilinçli olarak yaşa. Çünkü boşlukla yüzleşmeden, döngüyü kıramazsın.
Senin bu kişiye olan zaafın aslında “onun kendisi” ile değil, onun sana sağladığı duygusal reaksiyonla ilgili. Bu yüzden “ben neden vazgeçemiyorum?” diye düşünüyorsun. Aslında vazgeçemediğin şey, onun mesajları aracılığıyla hissettiğin “ben hâlâ değerliyim” duygusu. Bunu fark ettiğinde, döngüyü kırman kolaylaşır. Çünkü o duyguya ulaşmanın başka yollarını da inşa edebilirsin.
Senin psikolojin şu anda netleşmeye, sınır koymaya ve kendini daha ciddi bir ilişkiye hazırlamaya çalışıyor. Onun psikolojisi ise hâlâ seni “erişilebilir bir alan” olarak görüyor. Döngüyü kırmak için, sana iyi gelen onayı kendi içinden üretmeyi öğrenmen ve dışarıdan gelen bu geçici onaylara kapıyı kapatman gerekiyor.
Sevgili danışan, bu döngü aslında sana kendinle ilgili çok şey öğretecek. Çünkü şu an yaşadığın şey, gelecekte başka ilişkilerde de sınır koyabilme becerini güçlendirecek.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel