Bu düşüncelerle ne yapmam gerek?
Merhaba hocam benim pek sevgilim olmadı ve iki senedir uzaktan bir çocukla konuştum hiç gorusmedigim biri o. Benden de küçük .ilk başlarda herşey iyidi ama sonradan her şey çok lackalasti ve bana terbiyesizliklerinoldu ozmanlar kesip atsaydim bu zamana kadar surmezdi konuşma da. Gereksiz yere uzattım konuşmayı. Sırf beni sevsin diye ona kendimi daha özgüvenli daha yardımsever olmadığım gibi biri gibi gösterdim. Ama sonradan tamamen tanıdikxa onu ve onun benim gibi bir derdi olmayınca bende saldım farklı göstermede.. en azından daha az farklı göstermeye çalıştım kendimi. Onu resmen gözümde buyutmusum ve ideallestirmisjm. Onun aramzidakilere benim kadar önem vermediğini anlayınca çok üzüldüm hala da üzülüyorum. Aklıma geliyor. Bu kadar basit miydi bir insanın duygularıyla oynamak diyorum. Şansıma bak beni de böylesi bulur dedim. Farklı da olabilirdi çünkü uzak mesafedeyiz baya o adana ben Kocaeli. Gerçi daha çalışmıyor da. Ama beni sevse oldurmaya calisirdi diyorum. Cabalardi diger yandan calismiyo kendine faydası yok diyorum kafam çok karışık bu konu çok meşgul ediyor beni...🥝🦄
Bu soru 4 Ağustos 2025 13:35 tarihinde Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhabalar,
Yazdıklarınızı okudukça içinizde nasıl bir karmaşa yaşadığınızı, hem kırgınlık hem de kendinize dönük ince bir hayal kırıklığı taşıdığınızı fark edebiliyorum. İnsan bazen gerçek hayatta çok deneyim yaşamadığında biriyle kurduğu bağı, zihninde çok daha önemli ve büyük bir yere koyabiliyor. Sanki onun değerlendirmesi, davranışları bizim değerimizi belirleyecekmiş gibi geliyor, fakat bunun gerçek olmadığını söyleyebiliriz. Bir kişinin değerini sadece kendisi belirleyebilir.
Siz, bu kişiyle aranızdaki ilişkiyi anlamlandırmaya çalışırken, bir yandan kendi benliğinizi de şekillendirmek için çabalamışsınız. Bunun için kendinizi “daha özgüvenli”, “daha yardımsever” gibi sunma ihtiyacı hissetmeniz bir yönüyle anlaşılır — kim, sevdiği ya da değer verdiği gözünde “daha değerli” bir izlenim bırakmak istemez ki? Fakat şunu da kendimize sormak gerekir. Beni olduğum gibi sevmesi gerekmez mi ?
Şu ayrıntı dikkatimi çekti: Ona hissettirdiklerinizin kıymet görmeyişi sizde bir yara açmış gibi... “Demek ki birinin duygularını bu kadar rahat görmezden gelmek bu kadar kolay olabiliyormuş” diye düşünmeniz oldukça içten bir sitem barındırıyor. Sanki hayatta ilk kez böylesine net bir yüzleşme yaşanmış gibi. Belki de, uzaktan yürüyen, hiç gerçek anlamda buluşulmayan ilişkilerde insanlar biraz daha “rahat” olabiliyor ve bunun gerçeği, kabullenmesi acıtıcı olabiliyor.
Bir başka nokta da, kendinizi “gereksiz uzattım, daha erken bitirmeliydim” gibi eleştirmeniz... Bazen duygular hızla ilerlemez; insan doğru zamanı, uygun hissi bulana kadar yaşananı bırakmakta zorlanır. Sizin için ve bu ilişki için neyin erken neyin geç olduğunu o ilişki içerisindeyken fark edebilmeniz çokta mümkün olmayabilir. Burada size verebileceğim bir metafor var.
Bir köydesiniz köy yanıyor ve sizin insanlara yardımcı olmanı gerek fakat sizde o köydesiniz ve ne olduğunu görebilmeniz için biraz uzaklaşmanız gerekebilir. Bir tepe bulmak oraya çıkmak ve yangının nerede cıktığını, insanların nereye gittiğini görmek yardım etmenizi kolaylaştırır. Siz de bu ilişki içerisindeyken bu yüzden bunu görememiş olabilirsiniz.
Şansıma beni de böylesi bulur cümleniz de bir bilişsel çarpıtmadır aslında hayatta hep aynı kişiler aynı şekilde en kötü olacak bir bilişsek çarpıtmadır. Burada bu genellemelerden kaçınmak daha objektif düşünmenize yardımcı olabilir.
Özellikle de ilk deneyimler söz konusuysa, karşınızdakinin sizi sevebilme ihtimali bile büyük bir umut olabiliyor. O yüzden, “niye böyle oldum” demektense, bu süreçte kendinize “benim neye ihtiyacım vardı, ne aradım burada?” diye sormayı düşünebilirsiniz. Sahici bir yüzleşme, kendinizi daha iyi anlamaya vesile olabilir.
Şunu gözlemledim; onda aradığınız ilgiyi bulamayınca, bir yandan karşı tarafı küçümsüyor (“çalışmıyor, kendine faydası yok”) bir yandan da aslında hala “o beni sevemez miydi?” diye içinizden geçiriyorsunuz. Bu duygu gelgitleri çok yorucu olabilir ama tamamen insanca... Çünkü insan, yaşadıklarından kendini sorumlu tutmaya meyilli. Ama unutmayın, bir ilişki iki kişinin sorumluluğundadır, tek taraflı çabayla yürütülemez.
Belki biraz nefes almak, yaşananlardan uzaklaşmak ve bu deneyime dışarıdan bakmaya çalışmak iyi gelebilir. Şöyle bir egzersiz önerebilirim: Bir kağıda, bu ilişkinin sizde yarattığı olumlu ve olumsuz duyguları, size kattıklarını ve aldıklarınızı tek tek yazın. Hangisi ağır basıyor, biraz kendinizi bu şekilde tartmanıza izin verin. Sonra da, bugünkü siz, geçmişteki “o zamanki sizi” kucaklasın; çünkü o anki siz, elinden gelenin en iyisini yaptı.
Karışıklıklarınız, üzerinizdeki yük aslında sizin duygularınıza ne kadar değer verdiğinizi ve incinebilir olduğunuzu gösteriyor.
Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.
Sağlıklı günler dilerim.
Sevgiyle kalın.
Uzman Psikolog Gönül Tanır Durmaz