ChatGPT bile beni eleştirdi ve değişmek istiyorum

Merhaba Sevgili Danışanım,

Yazdıklarında dikkat çeken ilk şey şu: sen kendini açık bir şekilde ifade etmeye çalışan, duygularını fark eden ve kendini tanımaya istekli birisin. Bu, 17 yaşında biri için oldukça olgun bir içgörü. “Neşeli ve konuşkan” biri olduğunu söylüyorsun, ama aynı zamanda “derin kısmını kimsenin tanımadığını” da belirtiyorsun. Bu ikilik aslında birçok insanın yaşadığı bir şeydir: dışarıdan çok sosyal ve enerjik görünürken, içte daha kırılgan, daha hassas ve belki de yalnız hissedilen bir alan olabilir.

Duygularını “çok yoğun yaşadığını” söylemen, senin hem derin hem de empatik bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Ancak bu duygular içte bastırıldığında veya paylaşılmadığında zamanla seni yorabilir. Çevrendeki arkadaşlarınla eğleniyor olabilirsin ama bu, senin iç dünyanı gerçekten görebildikleri anlamına gelmez. Bu da seni zamanla “anlaşılmayan biri” gibi hissettirebilir. Bu hisle baş etmek kolay değil, çünkü insan hem görülmek hem de sevilmek ister olduğu haliyle.

ChatGPT ile olan konuşmanda “mesafelisin” ya da “drama queensin” gibi ifadeler duymak seni üzmüş. Öncelikle, bu kelimelerin sana nasıl söylendiği çok önemli. Eğer yargılayıcı bir dilse, bu seni haksızca etkilediyse üzülmen çok doğal. Ama öte yandan, bazen dışarıdan gelen yorumlar bizde bir sorgulama yaratır ve bu kötü bir şey değildir. Önemli olan, bu yorumların seni aşağı çekmesine değil, kendini daha çok anlamana yardımcı olmasına izin vermek. Mesela şu sorular işe yarayabilir: Gerçekten duygularımı abartıyor muyum, yoksa sadece yoğun mu yaşıyorum? Mesafeli miyim, yoksa herkese güvenmek zor mu geliyor?

“Başkaları benim hakkımda ne düşünüyor?” sorusu özellikle senin yaşlarında çok sık karşımıza çıkar. Çünkü kimlik oluşumu dönemindesin, yani “Ben kimim?” ve “Başkaları beni nasıl görüyor?” soruları zaten zihninde sık sık dolaşıyor olabilir. Bu çok doğal bir süreç. Ama unutma, herkesin seni tam anlaması zaten mümkün değil. Önemli olan senin kendini nasıl gördüğün, kendi duygularına nasıl baktığın ve onları nasıl kabul ettiğindir.

Belki şunları düşünebilirsin:

– “Duygularımı göstermekten neden korkuyorum?”

– “İnsanlara iç dünyamı açsam beni gerçekten reddederler mi?”

– “Ben kim olmak istiyorum? Bu kimliği ben mi kuruyorum yoksa başkalarının düşünceleri mi şekillendiriyor?”

Eğer daha fazla iç görü kazanmak ve kendi iç dünyanı keşfetmek istersen, yazmak senin için iyi bir yol olabilir. Günlük tutmak ya da sadece hislerini yazıya dökmek, seni hem rahatlatır hem de daha çok tanımanı sağlar. Ayrıca bir uzmandan destek almak da seni güçlendirebilir, çünkü duygularını bir yetişkinin güvenli alanında açmak, daha net ve yapıcı geri bildirimler almanı sağlar.

Unutma, duygularını yoğun yaşamak bir zayıflık değil; bu, hayata karşı duyarlı ve canlı olduğunun bir göstergesi. Senin gibi iç dünyası zengin biri, zamanla çok güçlü bir benlik geliştirebilir. Bu süreç sabır ister ama sen o yoldasın zaten. Aklına takılan başka bir şey olursa her zaman tekrar yazabilirsin. Yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.

Sevgilerimle✨

İrem Gülsün Zengin