Çocuğumun çekingenliğini üzerinden atması için ne yapabilirim?

Merhabalar,

Çocuğunuzun gelişimine yönelik gösterdiğiniz hassasiyet için sizi takdir ediyorum. Bahsettikleriniz üzerinden çocuğunuzun gösterdiği çekingen davranışlarına ve bu durumda sizin ebeveynler olarak neler yapabileceğinize birlikte bakalım.

Çocuklar arasındaki bu tür etkileşimler bazen zorlayıcı olabilir, ama aynı zamanda önemli öğrenme fırsatları da sunar. İki farklı kişilik yapısının oyun oynama şeklini gözlemliyorsunuz; bu da çocukların sosyal ilişkilerinde farklı yaklaşımlar geliştirdikleri anlamına gelebilir. 2 yaş, paylaşmayı yeni yeni öğrenmeye başlanan bir dönemdir. Bu yaşta çocuklar henüz "benim" kavramını yoğun şekilde yaşarlar ve oyuncaklarını başkalarıyla paylaşmakta zorlanabilirler. Buradaki benim kelimesi aslında bu benim elimde, kontrol bende ibaresini içermektedir. Ya da sizin çocuğunuzda olduğu gibi çekingen davranışlar sergileyebilir, hayır demekte zorlanabilir. İkisi de oldukça doğaldır. Bu noktada ebeveynlerin sağlıklı rehberliği önem kazanmaktadır.

Çocuğunuzun çekingen davranışlarını ve oyun sırasında ebeveynler olarak nasıl bir yaklaşım geliştirebileceğiniz üzerine konuşalım. Bu süreçte ve genel olarak gelişimi boyunca yapmanız gereken ilk şey çocuğunuza duyguları tanımasını, ifade etmesini öğretmeniz olacak. Çocuklarımıza duyguları en iyi yansıtarak öğretebiliriz. Örneğin "Oyuncağını vermek istemediğini ve bu durumun seni üzdüğünü fark ettim. Bu çok normal." deyip duygularını ifade etmesine olanak tanıyabilirsiniz. İkinci olarak paylaşmanın güzel bir şey olduğunu ancak sınırlarını korumanın önemini öğretmeye yönelik yaklaşım geliştirebilirsiniz. Model olmanız etkili bir adım olacaktır. Örneğin zorlamadan “Bak, ben seninle meyvemi paylaştım. Sen de istersen oyuncağını kuzeninle paylaşabilirsin.” eğer paylaşmak istemiyor ve sizin de bahsettiğiniz gibi bu sırada size bakıyorsa çocuğunuzun hakkını koruyabilirsiniz. “Bu oyuncak onun, oynamayı bitirdiğinde paylaşabiliriz.” “Şimdi senin sıran, sonra kuzenin sırada olacak.” gibi. Bu noktada sırayla oynama kavramını eğlenceli hale getirebilirsiniz. Örneğin "Sıra kuzeninde beş dakika kuzenin oynayacak bu sırada şarkı söylemeye ne dersin?" Ya da "Kuzenin oyun oynarken neyle oynayacağına karar verdin mi?" gibi bir söylemde bulunabilirsiniz. Bu noktada son olarak çok sevdiği, paylaşmak istemediği oyuncağını oyun öncesi kaldırabilirsiniz. “Bu oyuncak senin için çok özel, paylaşmak istemiyorsan kaldırabiliriz. Diğerleriyle birlikte oynayabiliriz. Hangi oyuncaklarını paylaşmak istersin?" gibi bir yaklaşım etkili olabilir.

Ayrıca oyun provaları yaparak da karşılaştığı durumlara karşı kendini ifade etmesini sağlayabilirsiniz. Örneğin evde peluşlarla veya figürlerle “hayır deme”, “bekleme”, “sıra alma” gibi konularda kısa oyunlar oynayabilirsiniz. “Şimdi bu ayıcık arabasını vermek istemiyor, ne diyebilir?” gibi.

Çocuklar en iyi taklit ederek öğrenir sevgili ebeveyn, sizin hayır kelimesini kullandığınızı, sınırlarınızı koruyan ebeveynler olduğunuzu gördükçe kendi sınırlarını koruyan bir birey olacağına inanın.

Çocuğunuzun gelişim dönemine yönelik bakış açınızın genişlemesi, karşılaştığınız olaylara karşı hazırlıklı olmanız adına kitap önerilerim de olacak;

Denemediğim Yol Kalmadı- Isabelle Fıllıozat

Keşif Yılları- Hedvıg Montgomery

Cevabımın faydalı olmasını umuyor, sağlıklı günler diliyorum. Değerlendirilmesini istediklerinizi yeni bir soru ile sorabilirsiniz.

Psikolog Fatma Gizem Bitgen