Çok fazla kafamda kurmayı ve kendimin farkına varmayı nasıl başarabilirim?

Merhabalar sevgili danışanım, öncelikle bu kadar içten ve samimi bir şekilde duygularınızı paylaştığınız için size teşekkür ederim. Yaşadığınız durum, hem özgüveninizle hem de eşinizle olan ilişkinizdeki beklentilerle ilgili karmaşık bir duygu yoğunluğu içeriyor ve bu anlaşılabilir. Size yardımcı olmak için birkaç noktaya birlikte bakalım istiyorum.

Açıkken sahip olduğunuz özgüven, kendi güzelliğinize duyduğunuz inançtan kaynaklanıyordu. Kapandıktan sonra ise, bu güzelliği daha az görünür kıldığınız için değerinizi sorgulamaya başlamış olabilirsiniz. Şunu unutmayın ki, sizin değeriniz sadece dış görünüşünüzle sınırlı değil. Dış güzelliğiniz bir yanınız, ancak kişiliğiniz, duyarlılıklarınız, zekânız ve sevgiyi verme biçiminiz de sizi benzersiz yapan yönlerdir. Kapanma tercihiniz, kimliğinizi eksiltmek yerine zenginleştirebilir; bunun kendi içinizdeki anlamını yeniden keşfetmeye çalışabilirsiniz.

Eşinizin sizin kapanmanızı istemesi, bir ilişki dinamiği içinde alınmış bir karar gibi görünüyor. Ancak bu, onun da belirli sorumluluklar taşıdığı anlamına gelebilir. Bu konuda eşinize olan hislerinizi açıkça ve suçlamadan ifade etmek önemli olabilir. Şu şekilde konuşabilirsiniz:

“Kapandıktan sonra kendimi daha farklı hissetmeye başladım. Eskiden sahip olduğum özgüveni yeniden kazanmak istiyorum ve senin de benim bu yolculuğumda yanımda olman çok değerli. Beni teselli edecek ve birlikte daha güçlü hissetmemizi sağlayacak bir iletişim kurmaya ihtiyacım var.”

Başkalarıyla kıyaslama, genellikle kendi değerimizi sorguladığımız zamanlarda ortaya çıkar. Her zaman daha açık, daha dikkat çekici veya daha bakımlı insanlar olabilir ancak bu, onların sizden daha değerli olduğu anlamına gelmez. Kendi güçlü yönlerinizi hatırlamak ve bunları beslemek çok önemlidir. Bunun için, kendinizi güzel hissettiren bir şeyler yapın. Örneğin, tesettürlü olsanız bile şık ve kendinize uygun tarzlar geliştirebilirsiniz. Güzellik sadece görünüşle sınırlı değildir; kendinize zaman ayırarak ruhsal güzelliğinizi de ortaya çıkarabilirsiniz.

Eşinizin başka kadınlara bakabileceği düşüncesi sizi rahatsız ediyor, bu da ilişkinizdeki güven hissini etkiliyor olabilir. Öncelikle, bu düşüncenin ne kadar gerçeği yansıttığını sorgulayabilirsiniz. Belki de eşiniz sizin güzelliğinizi görmekte ve başka kadınlar ona düşündüğünüz kadar cazip gelmemektedir. Ancak bu konuda eşinizle açık bir şekilde konuşmak, onun bakış açısını anlamanıza yardımcı olabilir. Ve olumsuz düşüncelerden kurtulmanıza fırsat sunabilir.

Olumsuz düşünceleri yönetmek için şu adımları deneyebilirsiniz. Öncelikle farkındalık, bu düşünceler zihninize geldiğinde durup bir sorun ve “Bu düşünce şu an ne kadar gerçekçi?”

Sonrasında o düşüncenin yerine alternatif başka düşünce bulmaya çalışalım. “Eşim beni sevdiği ve beğendiği için benimle. Başka kadınlar da güzel olabilir, ama benim değerim bundan çok daha fazlasını içeriyor.” gibi

Sonrası için olumlu hatırlatmalar. Günlük olarak kendinize şu cümleyi tekrarlayın: “Ben özelim ve kendimi seviyorum.” gibi cümlelerle kendinizi telkinlemeyi unutmayın.

Kapanmanızın ardından, eski halinizden bir parçayı kaybettiğinizi hissedebilirsiniz. Ancak bu, sizin başka bir yönünüzü keşfetmek için bir fırsat olabilir. Şunları yapmayı düşünebilirsiniz:

Kendi tarzınıza uygun yeni kombinler ve bakım ritüelleri oluşturabilirsiniz. Ruhsal olarak sizi güçlendirecek bir hobi veya aktivite bulabilirsiniz. Kendinize her gün ufak bir şey için teşekkür edip: “Bugün kendime bakmak için çaba harcadım.” diyebilirsiniz.

Bu süreçte bir psikologla çalışmayı da düşünebilirsiniz. Çünkü yaşadığınız durum, sadece bireysel bir özgüven meselesi değil, aynı zamanda eşinizle olan ilişkinizdeki dinamiklerle de bağlantılı gözüküyor.

Unutmayın ki bu bir süreç ve bu süreçte her adımda kendinize daha fazla anlayış göstermeyi hak ediyorsunuz. Duygularınız tamamen normal ve çözüm bulmak için çaba göstermeniz bile sizin gücünüzün bir kanıtıdır sevgili danışan.

Tekrar sorularınız ve yorumlarınız için burada olacağım.

Şimdilik hoşça kalın…

Sevgiler, Psikolog İrem Bor.