Romantik İlişkiler

Dengesiz davranışlı eş

Gizli Kullanıcı4 Eylül 2025 07:16

Eşimin çok fazla dengesiz hareketleri var artık yoruldum.ilk evlendiğimiz zamanlarda çok iyiydi çocuk olduktan sonra ilgisiz huysuz aksi birine döndü şimdi düşünüyorum da çocuk olmadan önce her dediğine evet dediğim için iyiydi.Bir kaç senedir de iyice aşağılama,küçümseme,çocukla hiç zaman geçirmeme başladı tüm hafta sonu arkadaşları ile hafta içi akşamları arkadaşları ile hep yanlızız.Aileme karşıda saygısız hep onun istediği olsun istiyor.Annem biraz sorunlu buna bir şey demiyorum ama babam her konuda bize yardım eden biri

Özellikle bu ara ciddi bir kıskançlık içinde kardeşim evlenecek haddi olmadığı halde nişanlısını istemiyor başkasını bulamadı mı diye tepki gösteriyor.Bu yüzden evde huzursuzluk çıkarıyor.

Bana karşı bir bakıyorum çok sevgi dolu iki dakika sonra aşağılayan küçük düşüren biri artık çok yoruldum her akşam ağlamaktan yıprandım.Asla bizim istediğimizi yapmak istemiyor yapsa da burnumuzdan getiriyor.

Bu dengesiz davranışlara nasıl daha fazla dayanacağımı bilmiyorum.Çift terapisti de kabul etmiyor.

Bu soru 4 Eylül 2025 08:44 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Yazdıklarını dikkatle okudum. Eşinle yaşadığın durumun ne kadar yıpratıcı olduğunu, özellikle çocuğunuz olduktan sonra dengelerin tamamen değiştiğini ve senin kendini giderek yalnız, değersiz ve tükenmiş hissettiğini fark ediyorum. İlk evlendiğinizde her şeyin yolunda görünmesinin, aslında senin daha çok uyum sağlaman ve onun dediğini kabul etmenle alakalı olduğunu şimdi daha net görebiliyorsun. Fakat zamanla senin ihtiyaçların, eşinin ilgisizliği, sürekli aşağılayıcı tavırları ve kendi isteklerinin merkezde olması, ilişkide sağlıklı bir denge kurmanı zorlaştırmış. Çocuğunuzla ilgilenmemesi, aile ilişkilerinde sürekli sorun çıkarması ve kıskançlık krizleri yaşamaya başlaması da seni iyice yormuş.


Bu tabloya baktığımda yaşadığın şeyin sadece “eşim dengesiz davranıyor” basitliğinde olmadığını söylemek önemli. Burada sürekli değişen tavırlar, aşağılanma, küçümsenme, duygusal mesafeler ve senin çabanın karşılıksız kalması var. Böyle bir durumda her akşam ağlaman, yıpranmış hissetmen, sabrının tükendiğini söylemen son derece anlaşılır. Çünkü uzun süredir sen, kendi ihtiyaçlarını bastırıp ailenin ve evliliğin devamı için emek vermişsin. Fakat bunun karşılığında destek, sevgi ve anlayış yerine dengesizlik, kırıcı sözler ve yalnız bırakılma yaşamışsın.


Bu noktada sana yardımcı olabilecek birkaç yaklaşımı paylaşmak istiyorum. Öncelikle kendini suçlamaman çok önemli. “Ben daha sabırlı olsam, ben daha uyumlu davransam düzelirdi” gibi düşünceler bu tür ilişkilerde çok sık akla gelir. Fakat gerçek şu ki, ilişkinin iyileşmesi için iki tarafın da sorumluluk alması gerekir. Senin tek başına sürekli fedakârlık yapman, eşinin sorumluluk almamasını ve sorunları görmezden gelmesini pekiştirir. Bu yüzden artık sınırlarını yeniden çizmen gerekiyor.


Eşinin çift terapisine yanaşmaması senin elini zorluyor olabilir. Ama bireysel olarak bir psikolojik destek süreci başlatman, hem yaşadığın yükleri boşaltmana hem de kendi sınırlarını daha net belirlemene yardımcı olabilir. Çünkü şu an eşinin tavırları karşısında çok yalnızsın ve bu yalnızlık, düşüncelerini sürekli “ben ne yapabilirim, nasıl dayanabilirim” eksenine sıkıştırıyor. Halbuki sorunun büyük kısmı senin değil, onun davranışlarında. Sen kendi iç gücünü fark ettikçe, ona nasıl tepki vereceğini, nereye kadar tahammül edebileceğini daha net görmeye başlarsın.


Günlük yaşamında küçük adımlarla kendine alan açman da çok kıymetli. Şu an eşinin ilgisizliği seni sürekli çocuğunla baş başa bırakıyor. Bu zor olsa da, küçük sosyal destekler, güvendiğin aile bireyleri ya da arkadaşlarla bağlantıda kalman seni güçlendirir. Senin de bir yetişkin, bir kadın, bir birey olduğunu hatırlamana ihtiyacın var. Evde sürekli aşağılanma ve küçümsenme yaşadığında, kendi değerini unutmamak için dışarıdan sağlıklı bağlara yaslanmak çok faydalı olur.


Bir diğer önemli nokta, eşinin kıskançlık, öfke ve dengesiz tutumlarının senin sorumluluğun olmadığıdır. Kardeşinin nişanlısını küçümsemesi, aile ilişkilerinde huzursuzluk çıkarması aslında onun kontrolsüzlüğüyle ilgili. Fakat senin üzerinde yaratılan baskı, sanki “onun öfkesini kontrol etmeliyim, yoksa evde huzursuzluk çıkar” gibi bir kaygıya dönüşmüş olabilir. Bu da seni daha da yorar. Burada kendi sınırlarını koyarak “bu senin problemin, ben kendi hayatımı yönetiyorum” diyebilmek zamanla seni güçlendirecektir.


Şunu da vurgulamak isterim: Duygusal iniş çıkışları olan, bir gün çok sevgi dolu davranıp ertesi gün küçük düşüren bir eşle yaşamak, psikolojik açıdan çok yıpratıcıdır. Bu dengesizlik, sende kafa karışıklığı yaratır; “acaba sorun bende mi, acaba bir gün düzelecek mi” gibi çelişkiler doğurur. Oysa sağlıklı bir ilişkide sevgi, saygı ve ilgi istikrarlı olur. Sevgi bir gün var bir gün yok olmaz. Küçümseme, aşağılama, yalnız bırakma gibi davranışlar sağlıklı bağın içinde yer almaz.


Şimdi sana düşen en önemli adım, kendi gücünü geri kazanmak. Bunun için birkaç pratik öneri bırakmak istiyorum: Öncelikle duygularını yazabilirsin. Her akşam yaşadıklarını bir deftere dökmek, zihninde sürekli dönüp duran öfke ve kırgınlığı kâğıda aktarmanı sağlar. Ayrıca kendi değerini hatırlatacak küçük rutinler oluşturabilirsin: düzenli yürüyüş, sevdiğin bir hobiye zaman ayırma, kendine küçük bakım ritüelleri… Bunlar seni güçsüz hissettiğin yerde yeniden ayağa kaldırır.


Eşinle iletişiminde ise daha net cümleler kurmayı deneyebilirsin. “Senin böyle yapman beni çok üzüyor, bana değer verilmediğini hissettiriyor” gibi ben diliyle ifade etmek, hem senin duygularını açıkça ortaya koyar hem de tartışmayı azaltır. Ama burada şunu unutmamalısın: sen ne kadar doğru ifade edersen et, eğer karşındaki kişi değişmek istemezse bu onun sorumluluğudur. Senin görevin kendi duygularını net söylemek ve sınırını çizmek.


Son olarak, boşanma gibi radikal kararlar da aklına geliyor olabilir. Bu kararı hemen vermek zorunda değilsin. Öncelikle kendi duygularını toparlamak, gerçekten ne istediğini görmek, dışarıdan destek almak önemli. Çünkü şu an çok yorgun olduğun için kararların öfke ve kırgınlıkla şekillenebilir. Ama kendini güçlendirdikçe, hangi hayatın sana daha iyi geleceğini daha net göreceksin.


Sevgili danışan, senin yaşadıkların çok ağır ve yıpratıcı ama çıkışsız değil. Önemli olan artık bu döngüde kendini kaybetmemen ve kendi değerini hatırlaman. Sen değerli, sevgiye ve saygıya layık bir insansın.


Sana şunu sormak isterim: Bu noktada seni daha çok zorlayan şey eşinin dengesizliği mi, yoksa bu süreçte kendini yalnız ve çaresiz hissetmen mi? Çünkü hangi tarafı önce ele alacağımızı bilmek, senin için doğru adımı seçmeyi kolaylaştıracaktır.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğin farklı bir soru veya aklına takılanları sorabilirsin.


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel

💪 Psikoloğun Önerdiği Egzersizler

1
Bulut Meditasyonu
Bulut meditasyonu, zihinden geçen düşünceleri yargılamadan fark edip nazikçe bırakmayı öğretir. Düşü...
Meditasyon⏱️ 4 dakika
Psikoloğun Notu: Bu egzersizin size iyi geleceğini düşünüyoruz.
Egzersizi açmak için tıklayın →
2
Küçük Şükür Molası
Küçük şükür molası, gün içinde minnettar olduğunuz anlara bilinçli şekilde odaklanarak pozitif duygu...
Pozitif Psikoloji⏱️ 3 dakika
Psikoloğun Notu: Bu egzersizin size iyi geleceğini düşünüyoruz.
Egzersizi açmak için tıklayın →
alinti

Çok memnun kaldım teşekkürler

Yorumlar

Psk. Betül Canbel

Merhaba Sevgili Danışan, Güzel geri dönüşleriniz için ben de teşekkür ederim. Tekrar bir sorunuz olduğunda buradayız. Kendinize iyi bakmanız dileğiyle. Sevgiler, Psikolog Betül Canbel

5 Eylül 2025 14:42

Cevaplanmış benzer sorular