Doğru kişi olduğunu nasıl anlarım?

Merhaba, eğer kendinizi sıklıkla yalnız, ihmal edilmiş, gereken ilgiyi görmemiş ve hayat boyu yalnız kalmaya mahkûm hissediyorsanız burada bir duygusal yoksunluktan bahsedebiliriz.

Duygusal yoksunluğun olup olmadığını nasıl anlarsınız?

Sosyal ilişkilerde ya da partner ilişkinizde karşı taraftan aldığınız sevgi size hiç yeterli gelmiyorsa, hep daha fazla sevilmek daha fazla ilgilenilmek daha fazla aranıp sorulmak istiyorsanız ya da isteklerinizi ve ihtiyaçlarınızı duygu ve düşüncelerinizi ifade etmeyip hep karşı tarafın tahmin etmesini bekliyorsanız ve karşı taraf tahmin edemediğinde ve istediğiniz adımları atamadığında içten içe kırılıp öfkeleniyorsanız, genelde ilgisiz, soğuk, sizinle empati kurmayan kişileri ilişki için tercih ediyorsanız ya da böyle kişileri tercih etmeseniz bile kurduğunuz ilişkilerde hep bir tık daha fazlasını istiyorsanız, temelde bir sevgi açlığı yaşıyorsanız bunlar duygusal yoksunluk belirtileridir.

Peki bunları neden yaşıyorsunuz?

Bu sorunun cevabı için doğduğunuz eve, aile yapınıza bakmak gerekir.

Çocuklukta size temel ilgiyi veren, sevgiyi veren kişilere bakmak gerekir.

Bizim toplumumuzda bu genelde anne figürü olmaktadır.

Zor zamanlarınızda yanınızda mı?

Akıl danışabileceğiniz birisi mi?

Sizi yeterince ilgiyle, sevgiyle büyütmüş birisi mi?

Bunlara bakmak gerekir.

Çocukluğunuzda gereken ilgiyi ve sevgiyi alamadığınızı düşünüyorsanız bu ileride ilişkilerinize yansır.

Ebeveynlerimizle ilişkilerimizde ne görüyorsak ilerleyen yaşlarda da onu arıyoruz.

Çünkü bizim için tanıdık ve bildik ilişki biçimi budur.

Çocukluğa bakmak bizim için ilişkilerde yaşanan sorunların temelini anlamak açısından oldukça önemlidir.

Çocukluktaki duygusal yoksunluğu anlamak biraz zordur.

Çünkü belki de çocuklukta olumsuz bir şeye maruz kalmak yerine olması gereken bir şeyi eksik yaşadınız belki de.

Olması gereken ilgiyi ve sevgiyi tam olarak görebildiğinizi düşünmüyorsunuz belki de.

Bir şeyin eksikliğini anlamak biraz daha zordur.

Annem babam beni yeterince kucağına alır mıydı?

Huzursuz olduğumda beni sakinleştirirler miydi?

Onlara akıl danışabiliyor muydum?

Okula başladığımda bir problem yaşadığımda bunu onlara ifade ettiğimde bana yol gösterici oluyorlar mıydı?

Benimle empati kuruyorlar mıydı?

Duygularımı anlamaya çalışıyorlar mıydı? gibi bu sorulara kendi içinizde cevap verebilirsiniz.

Çocukluk döneminizde değerli ve özel olduğunuz eğer size hissettirilmediyse, empati kuran bir ebeveyne sahip değilseniz bunlar duygusal yoksunluğa sebep olabilir.

Bir diğer durum olarak da şu ana gelmeniz gerekirse, şu anda yaşadığınız ilişkilerde yoksunluğu hangi zamanlarda gözlemliyorsunuz?

Size ne yapıldığında ya da ne yapılmadığında yoksunluk hissediyorsunuz?

Bunları bilmeniz önemli.

Bu hislerin hangi koşullarda ortaya çıktığını bilirseniz onunla baş edebilmek daha kolay olur.

Son olarak da biten ilişkilerinize bakmak fikir vericidir.

Bu biten ilişkiler partnerle, arkadaşla ya da aile ilişkilerinde sorun yaşadığınız dönemler olabilir.

Bu ilişkiler hep aynı şekil sorunlar nedeniyle mi bitti?

Ortadaki sorun sizinle hep yeterince ilgilenilmemesi ya da sizin ilgiyi yeterli görmemeniz gibi sebeplerle biten ilişkileriniz çok fazla oldu mu?

Ya da bu sebeple sizin ısrarcı olup da karşı tarafın bitirdiği ilişkileriniz oldu mu?

Bunlara bakmak gerekir.

Soğuk, mesafeli, dışarıdan bakıldığında daha uzak duran kişiler sizin için daha çekici geliyor olabilir.

Burada yaşanılan şey sevgi mi yoksa çocukluktan gelen duygusal yoksunluk şemanız tetiklendiği için mi onları tercih ediyorsunuz?

Bunları iyi düşünmek gerekir.

Partneriniz sizin zihninizi okuyamaz.

Akıl yürütebilir ama zihin okuyamaz.

Siz ne istediğinizi net bir şekilde ifade etmezseniz karşı taraf bunu bilemez.

Düşüncelerinizi ifade etmeniz önemlidir.

İlişkiye biraz zaman tanımanız, istek ve ihtiyaçlarınızı sade, anlaşılır ve yalın bir dille partnerinize iletmeniz, sizin duygularınız kadar onun da duygularına alan açmanız ilişkinizin gidişatı açısından oldukça önemlidir.

Sevgiler.

Psk. Sinem Temel