Duygu değişiklikleri yaşıyorum, kontrol edemiyorum

Merhaba Sevgili Danışan,

Duygularınızla ve yaşadığınız içsel karmaşayla ilgili bu kadar açık ve dürüst bir şekilde yazmanız gerçekten çok kıymetli. Bu gibi duygularla baş etmek çoğu zaman yorucu ve kafa karıştırıcı olabilir; ancak bunları fark etmek ve adlandırmak, iyileşmenin ilk ve en önemli adımıdır. Mesajınızdan anladığım kadarıyla duygularınız oldukça yoğun, değişken ve zaman zaman da sizin kontrolünüz dışında gelişiyormuş gibi hissettirebiliyor. Bu durumu anlamaya çalışmakla birlikte, yaşadığınız zorlukları kabul edebilmek de cesaret ister ve bu cesareti gösterdiğiniz için sizi kutluyorum.

Durduk yere ağlama, kendinize sinirlenme, nedenini anlayamadığınız huzursuzluklar yaşama, yalnızlık duygusu, düzensizlik ve zihinsel çelişkiler gibi yaşadığınız belirtiler, genellikle içsel bir tıkanmışlığın ya da duygusal yüklerin sonucu olabilir. Bu tür dalgalanmalar özellikle ergenlik ve genç erişkinlik dönemlerinde daha da belirgin olabilir çünkü bu dönem, kimlik gelişiminin, bağımsızlaşmanın ve hayatla ilgili birçok soruya cevap aramanın merkezinde yer alır.

Bazen dışarıdan bir neden olmadan ağlıyor olmak veya aniden kendimize sinirlenmek, bastırdığımız duyguların ve çözülmemiş içsel çatışmaların bir dışavurumu olabilir. Bu duyguların nedenini her zaman açıkça göremeyebiliriz ama bedenimiz ve ruhumuz bu yükleri bir şekilde bize hissettirmeye çalışır. Bu yüzden duygularınızın “nedensiz” olması, onların gerçek olmadığı ya da önemsiz olduğu anlamına gelmez. Aksine, zihniniz size bir şey anlatmaya çalışıyor olabilir ve bu sinyalleri duymak, onların üzerine düşünmek çok değerli.

Duygu değişimlerinin yoğunluğu, bir anda ağlamaya başlamak ya da kendinize karşı öfke duymak gibi deneyimler, bazen depresif duygu durumunun ya da duygu düzenleme güçlüğünün belirtisi olabilir. Ayrıca bu belirtiler, yaşadığınız hayatın şu anki düzensizliği ve belirsizlik duygusuyla da yakından bağlantılı olabilir. Belirsizlik, insanı en çok yoran duygulardan biridir çünkü kontrol duygusunu zedeler. Sizin de belirttiğiniz gibi, “her şey bilinmez gibi” hissettirdiğinde kişi kendini daha yalnız, çaresiz ve huzursuz hissedebilir.

Bu noktada zihinsel çelişkiler ve karar verememe hali, içsel bir yönsüzlük duygusuna da yol açabilir. Sanki hayat birçok yoldan oluşuyormuş gibi ama siz hangisine gideceğinizi bilemiyormuşsunuz gibi hissettirebilir. Bu da duygularınızı daha da karmaşık hale getirerek size ağırlık verebilir. Bu gibi dönemlerde kişi genellikle “neden böyleyim?”, “niye her şey üst üste geliyor?”, “neden bu kadar karmaşığım?” gibi sorularla kendini yargılayabilir. Oysa bu soruların yanıtı, “çünkü sen bozuk ya da yetersizsin” değil; “çünkü bu dönem çok fazla yüklendin ve sistemin artık bir mola istiyor” şeklinde olmalı.

Yalnızlık duygunuzun yoğunluğu da çok anlaşılır. Bazen çevremizde insanlar olsa bile, duygularımızın anlaşılamadığını hissettiğimizde yalnızlık artar. Bu nedenle yalnızlık, sadece fiziksel bir “tek başına olma” hali değil, aynı zamanda duygusal bir temas eksikliğiyle de ilgilidir. Anlaşılamamak, duygularınızı paylaşamamak, yakınlık kurmakta zorlanmak yalnızlığı pekiştirebilir. Bu da doğal olarak duyguların daha da yoğun ve karışık hale gelmesine sebep olur.

Peki bu noktada ne yapabilirsiniz?

İlk olarak şunu bilmelisiniz: Duygular kontrol edilemez değildir. Onlar bize bir şey anlatmaya çalışır, ama biz onları bastırmaya, yok saymaya ya da yargılamaya çalıştıkça daha fazla karmaşıklaşırlar. Bu yüzden duygularınızı bastırmak yerine tanımak, adlandırmak ve onların kökenini anlamaya çalışmak önemli bir adımdır.

İkincisi, hayatınızdaki düzensizlikten dolayı kendinize yüklenmek yerine, küçük adımlarla bir yapı oluşturmaya çalışabilirsiniz. Örneğin, her gün sadece bir tane yapılacak iş belirlemek, bu işin yapılabilirliğini kontrol etmek ve sonrasında kendinize “bugün yeterince iyiyim” diyebilmek önemli bir başlangıç olabilir.

Ayrıca duygularınızın ve düşüncelerinizin size zarar vermeyecek şekilde dışa vurulması gerekir. Bunun için günlük tutmak, çizim yapmak, yazı yazmak gibi yöntemler oldukça etkilidir. Duygularınız dışarı çıktıkça zihninizin yükü de hafifleyecektir.

Ve en önemlisi sevgili danışan, bu anlattıklarınız bir psikolog eşliğinde detaylandırıldığında çok daha net anlaşılabilir ve sizin için özel yollar geliştirilebilir. Bu karmaşık hislerin içinde tek başınıza kalmak zorunda değilsiniz. Profesyonel destek almak, bu döngülerin neden oluştuğunu anlamanızı ve onları daha işlevsel yollarla dönüştürmenizi sağlar. Kendinizi yetersiz ya da bozuk gibi hissetmeniz sadece yaşadığınız bu zorlayıcı dönemle ilgili. Bu bir karakter özelliğiniz değil, geçici bir duygusal yük olabilir. Yardım istemek bir zayıflık değil, iyileşmeye açılan bir güçtür.

Siz yalnız değilsiniz ve duygularınız da geçerli. Yaşadıklarınızın farkındayım ve kendinizle yeniden temas kurabileceğiniz, daha dengeli ve huzurlu hissettiğiniz bir sürece girmeniz mümkün.

Umarım sizin için faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.

Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel