Kaygı

Emotofobiyi nasıl yenebilirim?

esinn8 Ekim 2025 21:01

Merhaba ilkokuldan gelen travma olarak yorumladığım emotofobim var.Kusmukla ilgili herhangi bir düşünce,öğürme sesi beni panik atağa sürüklüyor.Sırf bu korkum yüzünden aile bile kuramayacakmışım gibi düşünüyorum, alkollü mekanlardan uzak duruyorum ya biri kusarsa diye.Erkek arkadaşım hastaydı ve kusacak diye onu bırakıp evden kaçtım.Ayrılacaktık çünkü insan sevdiğinin kötü gününde de yanında olmalı. Psikolojik olarak sürekli midem bulanıyor ve korkuyorum.Dışarda yemek yediğimde zehirlenirim diye korkuyorum.Kendime çok kızıyorum neden böyle bir korkum var diye sitem edip ağlıyorum.Psikolog+ilaç desteği aldım ama YouTube üzerinden kusma videosu izlettiği için( ekonomik olarak)sonlandırdım.Sanırım bu korku beni esir etti.Yardımınıza ihtiyacım var.Teşekkürler…

Bu soru 13 Ekim 2025 09:53 tarihinde Psikolog Semiha Melisa Üzmez tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Okuduklarınızdan, içinizde bir süredir sesini çıkarmadan bekleyen o derin kaygının, hayatınızın çok farklı alanlarını etkilediğini hissettim. Emetofobi gibi özgül fobiler, kişinin sadece kendisiyle değil, ilişkileriyle ve gündelik hayatta yaptığı küçük-büyük seçimlerle de el ele yürüyebiliyor. Sizin yaşayışınızda bu korkunun, sevdiklerinizle yakınlaşmanızı, kendinizi güvende hissettiğiniz mekanlara gitmenizi, hatta dışarıda yemek yemeyi bile etkilediğini anlatmanız - yaşadığınız yükün ağırlığı hakkında bana oldukça gerçekçi bir fikir verdi.

İçinizde “neden böyleyim”, “neden başkaları bu kadar rahat, ben ise bu kadar tetikteyim” gibi sorular dönüyor olabilir… Kendinize bu kadar yüklenmeniz ve zaman zaman ağlamanız insan oluşunuzdan geliyor. Sanırım bazen duygu dediğimiz şey, tam da böyle ummadığımız bir yerden hayatımıza dokunmaya başlıyor…

Sizde oluşan bu korkunun, geçmişte yaşadığınız ve zihin dünyanızda derin iz bırakan bir olaydan geldiğinin farkındasınız. Aslında bu çok kıymetli bir içgörü; çünkü herkes sorunun kökenini hemen bulup anlamlandıramayabiliyor. Sizse, kendi hikayenizi istekle ve cesaretle irdelemeye çalışıyorsunuz. Bu, güzel bir başlangıç noktası.

Emetofobi gibi fobilerde karşılaşılan kaçınma davranışları, genellikle yaşanan kaygının daha da güçlenmesine neden olabiliyor. Yani ne kadar çok kaçınırsanız, zihin o korkuya her seferinde “bu gerçekten çok tehlikeli” mesajını yolluyor ve kısır bir döngü oluşuyor. Bunu kırmak kolay değil ama imkansız da değil. Belki şunu göz önünde bulundurabilirsiniz: Küçük adımlarla, kendi hızınızda sınırlarınızı yeniden tanımlamaya başlamak. Örneğin; kendinize “benim için bugün, bu korkuya dair en minik adım ne olabilir?” sorusunu sormak… Hatta bazen sadece o korkunun fiziksel belirtilerini (örneğin mide bulantısı) yaşadığınızda, bedende neler olup bittiğine biraz şefkatle bakmaya çalışmak.

Sizin deneyiminizde, daha önce başvurduğunuz psikologun “maruz bırakma” tekniğini YouTube videoları ile tatbik ettiğini belirtmişsiniz. Teknik olarak bu yöntem bazı danışanlar için işe yarayabiliyor ama herkesin sınırları ve hazırbulunuşluk düzeyi çok farklı olabiliyor. Ekonomik nedenlerle sürece devam edememek de kendi başına yıpratıcı olabilir; bu noktada kendinize biraz daha anlayışla yaklaşmanız önemli. Sanki kendi içinizde o öfkeyi, kırgınlığı biraz hafifletmeye ihtiyacınız var. Herkesin iyileşme temposu, yolu ve karşılaştığı zorluklar bambaşka.

Şunu deneyebilirsiniz: Yoğun kaygı geldiğinde, “şu anda neredeyim, bedenimde tam olarak neler olup bitiyor, hangi kaslarım gerildi, nefesim nasıl?” diye fark etmeye çalışın. Belki yavaşça nefesi burnunuzdan alıp, ağzınızdan - yavaşça ve süzülerek - vermek; ellerinizle dizlerinize dokunup, “şu an buradayım, tehlikede değilim” diye kendinizi yavaşça yatıştırmak işe yarayabilir. Küçük, pratik rahatlama egzersizleri bazen baştaki panik duygusunu biraz olsun hafifletebilir.🌿

İmkanınız olursa tekrar bir uzmandan destek almanız - bu sefer yöntemler ve hız konusunda daha fazla söz sahibi olarak, nelerden rahatsız olduğunuzu baştan ifade ederek - daha faydalı bir sürece dönüşebilir. Yalnızca “küçük adımlar, büyük beklentiler olmadan ilerlemek” bence sizin için şu anda daha ulaşılabilir ve gerçekçi hedef olabilir.

Belki bugünlerde, kendi iç konuşmalarınızı biraz daha şefkatli hale getirmeyi deneyip, duygu ve kaçınmalarınıza dair küçük bir günlük tutabilirsiniz. “Bugün şunu yaşadım, şurada zorlandım, şurada ufak da olsa bir adım attım” diye… Kimi zaman en küçük ilerlemeleri bile gözden kaçırmak kolay oluyor; oysa iyileşme bu minik anlarda saklı.

Kendinize kızmak yerine, bir an için bile olsa yaralı tarafınıza elini uzatan bir dost gibi yaklaşmak iyi gelebilir. Sormak, paylaşmak istediğiniz her şey için buradayım. Dilerseniz korkunuzun sizde nasıl başladığına veya ilk ne zaman bu denli yoğunlaştığına biraz daha birlikte bakabiliriz. ❤️


Cevaplanmış benzer sorular