Endişe
Ben birkaç haftadır işten çıkmak istiyorum fakat ne zaman cesaret edip bunu söylemek istesem bi şekilde söyleyemiyorum şöyle derlerse böyle olursa gibi düşünceler dolanıyor kafamda ne tavsiye edersiniz cevaplarsanız sevinirim kendimi mutsuz endişeli hissediyorum kafaya çok taktığımı düşünüyorum eğitim Hayatımda böyleydi sınıftan fazla çıkamazdım kantine bile çok nadir gitmişimdir kafamda çok kurarım kötü senaryolar işlerinde çalışırken baskı kaldıramam alınırım yanlış yapmaktan korkarım kendimi ifade edemiyorum ve çok utangaçım hassas bir insan olabilirim çabuk kırılıyorum maalesef durum böyle teşekkürler
Bu soru 28 Ekim 2025 18:13 tarihinde Psikolog Semiha Melisa Üzmez tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan,
Okurken, içinizde taşıdığınız o ağırlık neredeyse buraya kadar ulaştı… Kafanızda dönen düşünceleri, o minik yankıları ve her yeni adımda içinizi kemiren kaygıyı öyle tanıdık buldum ki. Sanki hayatınızın belli alanlarında hep "acaba ne derler, yanılırsam ne olur" kaygısıyla hareket etmişsiniz gibi… Ve bu, sizi yoruyor olmalı, değil mi? ❤️
Bazı insanlar daha dışa dönük, rahatça duygularını veya isteklerini dile getirebiliyor; bazılarınız içinse bunlar adeta birer dağ gibi duruyor önünüzde. Sizin anlatımınızda, özellikle hassasiyet ve utangaçlıkla ilgili kendi içinizde verdiğiniz mücadele çok net. Belki de yıllardır “doğru zamanda cesaret ederim” dediğiniz ama her seferinde ertelenen pek çok şeyle yüz yüzesiniz. İş yerinde de, “Bir şey söylersem kırılır mıyım?” ya da “Yanlış anlarlar mı?” endişesi o kadar gerçek geliyor ki, bu endişeler işten ayrılma isteğinizin bile önüne set çekiyor gibi…
Şunu belirtmeliyim; duygusal hassasiyet ya da utangaçlık bir eksiklik değil. Aksine, dünyanın karmaşasında kendinizi fanus gibi koruyabildiğiniz, birçok ayrıntıyı sezebildiğiniz bir yanınız var. Fakat zaman zaman bu, hayatınızı zorlaştırabiliyor; sanki her an tetikte olmak, “acaba herkesi memnun edebilecek miyim?” telaşı yaşamak gibi… Bir bakıma fazlaca empati yapmak başkalarının talepleriyle kendi ihtiyaçlarınız arasında sıkışıp kalmaya sebep olabiliyor.
Kafanızdaki bu senaryolarla baş etmek için minik bir egzersiz önerebilirim: Bir kağıda üç sütun çizin. İlk sütuna “Kafamdan geçen kötü senaryo”, ikinciye “En kötü ne olabilir?”, üçüncüye ise “Bu durumda ne yapabilirim?” yazın. Kulağa basit geliyor ama bazen kaygılarımızı görünür kıldığımızda, onların gücünü biraz da olsa azaltabiliyoruz. Örneğin; “Patronum kızar mı?” sorusunu yazınca, belki de en kötü olacak şeyin sadece bir sitem duymak olduğunu fark edersiniz. Ve alternatif çözümünüzü düşündüğünüzde, kendinize küçük de olsa bir yol haritası çizmiş oluyorsunuz.✨
Kendinizi bu kadar baskı altında hissetmek, belki geçmişte yaşadığınız bazı deneyimlerin uzantısı olabilir; okul yıllarından getirdikleriniz, sosyal ortamlarda alıştığınız davranış biçimleri gibi... Yaşadığınız şeyleri sadece “fazla büyütmek” olarak yorumlamak ise kendinize biraz haksızlık gibi geldi bana. Herkesin içinde böyle dönemlerde ses çıkan bir kaygı odası var; kimilerinde daha sessiz, kimilerinde biraz gürültülü.
Belki hayatınızda ilk defa, bir adım atmadan önce bu duygularınıza yakından bakmayı ve anlamlandırmayı deneyebilirsiniz. Küçük bir öneri; işten ayrılma fikrinizi en azından yazarak, yani içinizden dışarı dökerek ifade etmeye çalışın. Söyleyemesiniz bile, önce yazmak o ilk adımın provasını yapmak gibi gelebilir.
Siz de, bir sonraki adımda neler olmasını isterdiniz? Ya da kalmanız ya da gitmeniz gerekliliğinin arkasında başka hangi ihtiyaçlarınız var? Bunları birlikte çözümlemeye çalışmak, belki de daha sakin hissetmenize katkı sunabilir. Eğer olur da içinizi dökmek isterseniz, her zaman tekrar yazabilirsiniz. 🌿.........