Psikoloji

Enkazımdan nasıl çıkabilirim?

Gizli Kullanıcı8 Aralık 2024 20:05

6 Şubat depreminde annemi ve babamı kaybettim. Bu tarihten tam bir ay önce babaannemi kaybettim. Ben ölüm nedir bilmezken ilk babaannemde tattım o acıyı sonra dedim ki “annem ve babamı kaybedersem yaşayamam” ve o acı günü yaşadım günlerce bekledim o enkazın başında 4.gün annemi 6. Gün babamın cansız bedenine ulaştık. Ben 2 gece annemin cansız bedeni ile aynı bahçede yattım. Uyanmadı seslendim kalkmadı. Üstümden aldıkları battaniyeye sardılar annemin bedenini yüzünü bile göstermediler. Babamın mos mor olmuş ellerini gördüm. 2 sene olacak mutlu olduğum zamanlar uyuyamıyorum nefesim kesiliyor sanki hakketmiyorum gülmeyi. Şimdi evleneceğim kurduğum her hayal yıkıldı. Herkesi mutlu etmek için düğün yapacaklar ben bir kez daha annem ve babam olmadığını hatırlayacağım. Zoruma gidiyor. Annemin son defa yüzünü görememek babamın saçlarını koklayamamak. Onlarsız nasıl yaşanır öğrenemiyorum öğrenmek istiyor muyum onu da bilmiyorum. Mutlu olduğum her an için pişmanlık duyuyorum. İnsanları annesi babası var diye kıskanır oldum neden benim ailem neden diye sormaktan başka bir şey bilmiyorum. Yaşıyorlar mıydı? Acı çektiler mi? Ne hissettiler? En ufak sese uyanan babam neden yatağından bile kalkmadı? Ben olsam kesin kalkarlardı diyorum sonra çünkü beni kurtarmak için çırpınırlardı biliyorum. Kendimi suçluyorum yanlarında yaşamadığım için. Bende onlarla beraber gitseydim diyorum her seferinde. Veda bile edemeden aldılar benden ailemi. Bağırdım ağladım kimse yardım etmedi. Günlerce gecelerce şimdi içimde kocaman bir soru yardım etselerdi şu an yaşıyor olabilirler miydi? Gelin çıkarken babamın elini öpebilir miydim? Sevdiğim adamı tanıştırabilir miydim? Kocaman bir boşluk var içimde ne yapsam geçmiyor. Böyle nasıl yaşanır?

Bu soru 12 Aralık 2024 16:54 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan🌱

Öncelikle, sizinle aynı duyguları birebir paylaşmam mümkün olmasa da yaşadıklarınızın ne kadar zorlayıcı olduğunu anladığımı bilmenizi isterim. Çok büyük kayıplar yaşamış ve bu süreçte ağır bir travmaya maruz kalmışsınız. Bu gibi durumlar insanın dünyaya bakışını, anlam duygusunu ve hayata dair hislerini kökten değiştirebilir. Anlattıklarınızdan yaşadığınız acının derinliğini ve bununla başa çıkmakta ne kadar zorlandığınızı görebiliyorum.


Yaşadığınız yas sürecinde yoğun bir şekilde suçluluk ve pişmanlık hissettiğinizden bahsediyorsunuz. "Keşke" ile başlayan düşünceler, maalesef yas sürecinin çok yaygın bir parçasıdır. Ancak burada önemli olan, o anda elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığınızı kabul etmektir. İnsan, geriye dönüp baktığında her zaman farklı şeyler yapabileceğini düşünür. Ancak o anki koşulları, duygusal ve fiziksel durumunuzu düşündüğünüzde, bu hislerin geçmişi değiştirmediğini ve kendinize karşı haksızlık etmemek gerektiğini görebilirsiniz.


Bahsettiğiniz gibi, anne ve babanızın acı çekip çekmediğini, sizi son anlarında düşünüp düşünmediklerini merak ediyor olabilirsiniz. Bu soruların cevabı maalesef net bir şekilde bilinemese de onların sizi her zaman sevdiklerini ve sizin mutluluğunuzun onlar için önemli olduğunu hatırlamanız faydalı olabilir. Sevdiklerimizi kaybettikten sonra bu tür belirsizlikler, hayatın geri kalanında taşınması gereken zor bir yük gibi hissedilebilir. Ancak onların anılarını yaşatarak ve sevgiyle anarak bu yükü biraz olsun hafifletebilirsiniz.


Mutlu olduğunuzda hissettiğiniz suçluluk duygusu oldukça anlaşılır bir tepkidir. Sanki sevdiklerinizi unutmuşsunuz ya da onlara ihanet ediyormuşsunuz gibi bir hisse kapılabilirsiniz. Ancak mutluluğunuz onların yokluğunu küçültmez ya da önemsizleştirmez. Aksine, onların da sizin mutlu olmanızı isteyeceğini hatırlamak, suçluluk duygusuyla başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Hayatın içinde, onların bıraktığı izleri hatırlayarak ve onlara duyduğunuz sevgiyi yeni adımlarınıza taşıyarak ilerlemek, kendinizi daha huzurlu hissetmenizi sağlayabilir.


Evlilik hazırlıkları sırasında hissettiğiniz karmaşık duygular da oldukça doğal. Sevdiğiniz insanla yeni bir hayata adım atarken, yanınızda olmasını istediğiniz anne ve babanızın yokluğu bu süreci sizin için duygusal olarak daha zor hale getirebilir. Bu tür dönüm noktaları, kayıplarınızı daha derinden hissetmenize neden olabilir. Ancak onların sizinle gurur duyacağını ve size destek olacaklarını bilerek bu yeni başlangıcı kendiniz için bir umut ışığına dönüştürebilirsiniz. Onların anısını bu özel güne dahil etmek, hissettiğiniz boşluğu bir nebze doldurabilir. Örneğin, düğün sırasında onların hatırasına küçük bir anma köşesi hazırlamak ya da özel bir konuşma yapmak, onları yanınızda hissetmenize yardımcı olabilir.


Bu kadar büyük bir travma sonrası, hayatın tekrar anlamlı gelmesi zaman alabilir. Kendinizi bazen kaybolmuş, bazen de çaresiz hissetmeniz normaldir. Ancak unutmayın ki bu süreçte yalnız değilsiniz. Yaşadıklarınızın yükünü hafifletmek ve hislerinizi anlamlandırmak için bir uzman desteği almayı düşünebilirsiniz. Bir psikolog, hem bu travmanın etkilerini ele almanıza hem de yas sürecinizde daha sağlıklı bir yol haritası oluşturmanıza yardımcı olabilir. Psikolojik danışmanlık, aynı zamanda suçluluk ve pişmanlık gibi duygularla baş etme konusunda da etkili bir destek sağlayabilir.


Yazı yazmak gibi ifade edici araçlar da duygularınızı dışa vurmanıza ve anlamlandırmanıza yardımcı olabilir. Duygularınızı bir günlükte paylaşmak ya da kaybettiklerinize mektuplar yazmak, bu süreçte bir rahatlama sağlayabilir.


Unutmayın, bu kadar büyük bir kaybın ardından iyileşmek zaman alır. Kendinize karşı nazik olun ve hissettiklerinizi bastırmaya çalışmak yerine onları kabul etmeye çalışın. Kendinizi suçlamak yerine, hayatta kalmanızın onların sevgisini ve anılarını yaşatmak için bir fırsat olduğunu hatırlayın. Bu, onların size bıraktığı en büyük miras olabilir.


Son olarak, kendinize zaman tanıyın. Yas süreci bir maraton gibidir ve herkesin bu süreçte ilerleme hızı farklıdır. Zor zamanlarda kendinize “Bu anıyı yaşamak, onları onurlandırmanın bir yolu olabilir mi?” diye sormayı deneyebilirsiniz.


Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir sorun veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz. 🌸


Sevgiler,

Psikolog Betül Canbel


Yorumlar

Gizli Kullanıcı

Ailemi erken kaybettim ama ben mükemmel bir anne harika bir babayla büyüdüm. Babam iyi bir eş değildi belki ama mükemmel bir babaydı. Babam yıllarca annemi hep aldattı bunları bilerek büyüdük ama annem bana ne yaşatırsa yaşatsın sizin babanız dedi her zaman. Şimdi düğünüme 4 gün var ve ben babamın mezarına tokalarını bırakanın yeğenlerim değil hayattayken ilişkisi olduğu kadın kadın olduğunu iğrenç bir şekilde öğrendim kim olduğunu bilmiyorum ama deli gibi merak ediyorum çünkü evinize girip çıkıp annemin sofrasına oturan o kadın olmasından çok korkuyorum. Bu durum çok zoruma gidiyor yıllarca çektiği çile yetmezmiş gibi yattığı yerde bile huzur vermiyorlar benim anneme her an babamın mezarına gidiyormuş kadın çok zoruma gidiyor. Heyecanlı mutlu olmam gereken zamanda benim tek düşüncem bu kadının kim olduğu ve ya annen yaşadıklarını yaşarsam düşüncesi içimi yakıp kavuruyor. Evlilikten, erkeklerden nefret edene oldum. Bu kadarıda olmaz dediğim ne varsa hepsini yaşadım. Bir kaçış yolu bulsam herkesi arkamda bırakıp gidesim var. Böyle hissetmek beni çok korkutuyor. Ben mutlu olmak istiyorum artık.

23 Aralık 2024 21:01
Gizli Kullanıcı

Ve desteğiniz bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim.

23 Aralık 2024 21:02
Psk. Betül Canbel

Selamlar Sevgili Danışan, Paylaştıklarınızı okumak, yaşadığınız karmaşık duyguları ve bu süreçte hissettiğiniz yoğunluğu anlamama yardımcı oldu. Anneniz ve babanızla ilgili anılarınızın, onların farklı yönlerini anlamlandırmaya çalışırken sizde derin bir etki bıraktığını görebiliyorum. Şimdi düğününüz gibi önemli bir dönemeçte hissettiğiniz bu duygular, sizin için zorlayıcı olabilir. Öncelikle, bu kadar açık ve içten bir şekilde duygularınızı paylaştığınız için teşekkür ederim. Babanızın hayatında yaşananların, annenize ve size nasıl bir etkisi olduğunu anladığınızı görmek, bu süreci anlamlandırmaya çalıştığınızı gösteriyor. Ancak, onun geçmişte yaptıkları ve bugün öğrendiğiniz şeyler, üzerinizde büyük bir yük oluşturmuş olabilir. Bu durum, sevdiklerinize olan bağlılığınızı ve değerlerinizi yansıtsa da, hayatınızın bu özel döneminde duygusal bir karmaşa yaratmış gibi görünüyor. Babanızın mezarına bırakılan tokalarla ilgili öğrendiğiniz şeyler, sizi hem öfkelendirmiş hem de bu durumun annenize olan yansımasını düşünerek derin bir üzüntüye sevk etmiş gibi görünüyor. Bu tür olaylar, kayıplarımızdan sonra bile bazı yaraların kapanmasının zaman alacağını hatırlatır. Bu noktada, kontrol edemediğiniz durumlarla başa çıkmak için, duygularınızı anlamaya ve onları kabul etmeye odaklanabilirsiniz. Kontrol edemedikleriniz yerine, kendinize ve önünüzdeki hayata odaklanmak, hissettiğiniz bu ağırlığı hafifletebilir. Anneniz ve babanızın yaşadıkları, sizin için bir ders niteliği taşımış gibi görünüyor. Yaşamınızdaki bu örneklerden, kendi hayatınız için değerli çıkarımlar yapabilirsiniz. Kendi ailenizi kurarken, bu yaşanmışlıkların sizi şekillendirmesine izin vermek yerine, kendi değerlerinizle bir yol çizmeyi hedefleyebilirsiniz. "Ya annem gibi olursam" düşüncesi oldukça doğal bir korku olsa da, kendi seçimleriniz ve farkındalığınızla bu korkunun sizi yönlendirmesine engel olabilirsiniz. Düğün hazırlıkları gibi mutlu bir sürecin, şu anda sizin için karmaşık bir duygusal hal almış olması da oldukça anlaşılır. Bu süreçte kendinizi bu kadar yoğun hissetmek, yaşadığınız acıların bir yansıması olabilir. Ancak, bu günün sizin ve sevdiğiniz kişinin hayatındaki bir dönüm noktası olduğunu hatırlamak önemlidir. Bu yeni başlangıcı, geçmişten gelen ağırlıkları hafifletmek ve kendiniz için umut dolu bir sayfa açmak adına bir fırsat olarak görebilirsiniz. Evlilik ve erkeklerle ilgili duyduğunuz nefret duygusunun, yaşadıklarınızın bir sonucu olduğunu söylemek mümkün. Ancak, bu duygunun sizin hayatınızdaki mutluluklara engel olmasına izin vermemek adına, kendi hislerinizi anlamaya ve kabul etmeye çalışabilirsiniz. Geçmişte yaşananlar, geleceği şekillendirmek zorunda değil. Her insanın ve ilişkinin kendine özgü olduğunu hatırlamak, bu düşüncelerle başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Eğer bu süreçte başa çıkmakta zorlanıyorsanız, hissettiklerinizi güvendiğiniz bir kişiyle paylaşmak ya da bir uzmandan destek almak size iyi gelebilir. Duygularınızı ifade etmek, bu yükü hafifletmenin ilk adımıdır. Ayrıca, düğün sürecinizi, sizi mutlu edecek detaylarla planlamak da bu yoğunluğunuzu biraz olsun hafifletebilir. Son olarak, mutlu olmayı hak ettiğinizi ve yaşadıklarınıza rağmen güçlü bir birey olarak hayatınıza devam ettiğinizi kendinize hatırlatın. Geçmişin izlerini taşımak zordur, ancak bu izler, geleceğinizi belirlemek zorunda değildir. Rica ederim, umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir soru veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz.🌱 Sevgiler, Psikolog Betül Canbel

24 Aralık 2024 11:28

Cevaplanmış benzer sorular