Enkazımdan nasıl çıkabilirim?
6 Şubat depreminde annemi ve babamı kaybettim. Bu tarihten tam bir ay önce babaannemi kaybettim. Ben ölüm nedir bilmezken ilk babaannemde tattım o acıyı sonra dedim ki “annem ve babamı kaybedersem yaşayamam” ve o acı günü yaşadım günlerce bekledim o enkazın başında 4.gün annemi 6. Gün babamın cansız bedenine ulaştık. Ben 2 gece annemin cansız bedeni ile aynı bahçede yattım. Uyanmadı seslendim kalkmadı. Üstümden aldıkları battaniyeye sardılar annemin bedenini yüzünü bile göstermediler. Babamın mos mor olmuş ellerini gördüm. 2 sene olacak mutlu olduğum zamanlar uyuyamıyorum nefesim kesiliyor sanki hakketmiyorum gülmeyi. Şimdi evleneceğim kurduğum her hayal yıkıldı. Herkesi mutlu etmek için düğün yapacaklar ben bir kez daha annem ve babam olmadığını hatırlayacağım. Zoruma gidiyor. Annemin son defa yüzünü görememek babamın saçlarını koklayamamak. Onlarsız nasıl yaşanır öğrenemiyorum öğrenmek istiyor muyum onu da bilmiyorum. Mutlu olduğum her an için pişmanlık duyuyorum. İnsanları annesi babası var diye kıskanır oldum neden benim ailem neden diye sormaktan başka bir şey bilmiyorum. Yaşıyorlar mıydı? Acı çektiler mi? Ne hissettiler? En ufak sese uyanan babam neden yatağından bile kalkmadı? Ben olsam kesin kalkarlardı diyorum sonra çünkü beni kurtarmak için çırpınırlardı biliyorum. Kendimi suçluyorum yanlarında yaşamadığım için. Bende onlarla beraber gitseydim diyorum her seferinde. Veda bile edemeden aldılar benden ailemi. Bağırdım ağladım kimse yardım etmedi. Günlerce gecelerce şimdi içimde kocaman bir soru yardım etselerdi şu an yaşıyor olabilirler miydi? Gelin çıkarken babamın elini öpebilir miydim? Sevdiğim adamı tanıştırabilir miydim? Kocaman bir boşluk var içimde ne yapsam geçmiyor. Böyle nasıl yaşanır?
Bu soru 12 Aralık 2024 16:54 tarihinde Psikolog Betül Canbel tarafından cevaplandı.
- Paylaş:
Merhaba Sevgili Danışan🌱
Öncelikle, sizinle aynı duyguları birebir paylaşmam mümkün olmasa da yaşadıklarınızın ne kadar zorlayıcı olduğunu anladığımı bilmenizi isterim. Çok büyük kayıplar yaşamış ve bu süreçte ağır bir travmaya maruz kalmışsınız. Bu gibi durumlar insanın dünyaya bakışını, anlam duygusunu ve hayata dair hislerini kökten değiştirebilir. Anlattıklarınızdan yaşadığınız acının derinliğini ve bununla başa çıkmakta ne kadar zorlandığınızı görebiliyorum.
Yaşadığınız yas sürecinde yoğun bir şekilde suçluluk ve pişmanlık hissettiğinizden bahsediyorsunuz. "Keşke" ile başlayan düşünceler, maalesef yas sürecinin çok yaygın bir parçasıdır. Ancak burada önemli olan, o anda elinizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığınızı kabul etmektir. İnsan, geriye dönüp baktığında her zaman farklı şeyler yapabileceğini düşünür. Ancak o anki koşulları, duygusal ve fiziksel durumunuzu düşündüğünüzde, bu hislerin geçmişi değiştirmediğini ve kendinize karşı haksızlık etmemek gerektiğini görebilirsiniz.
Bahsettiğiniz gibi, anne ve babanızın acı çekip çekmediğini, sizi son anlarında düşünüp düşünmediklerini merak ediyor olabilirsiniz. Bu soruların cevabı maalesef net bir şekilde bilinemese de onların sizi her zaman sevdiklerini ve sizin mutluluğunuzun onlar için önemli olduğunu hatırlamanız faydalı olabilir. Sevdiklerimizi kaybettikten sonra bu tür belirsizlikler, hayatın geri kalanında taşınması gereken zor bir yük gibi hissedilebilir. Ancak onların anılarını yaşatarak ve sevgiyle anarak bu yükü biraz olsun hafifletebilirsiniz.
Mutlu olduğunuzda hissettiğiniz suçluluk duygusu oldukça anlaşılır bir tepkidir. Sanki sevdiklerinizi unutmuşsunuz ya da onlara ihanet ediyormuşsunuz gibi bir hisse kapılabilirsiniz. Ancak mutluluğunuz onların yokluğunu küçültmez ya da önemsizleştirmez. Aksine, onların da sizin mutlu olmanızı isteyeceğini hatırlamak, suçluluk duygusuyla başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Hayatın içinde, onların bıraktığı izleri hatırlayarak ve onlara duyduğunuz sevgiyi yeni adımlarınıza taşıyarak ilerlemek, kendinizi daha huzurlu hissetmenizi sağlayabilir.
Evlilik hazırlıkları sırasında hissettiğiniz karmaşık duygular da oldukça doğal. Sevdiğiniz insanla yeni bir hayata adım atarken, yanınızda olmasını istediğiniz anne ve babanızın yokluğu bu süreci sizin için duygusal olarak daha zor hale getirebilir. Bu tür dönüm noktaları, kayıplarınızı daha derinden hissetmenize neden olabilir. Ancak onların sizinle gurur duyacağını ve size destek olacaklarını bilerek bu yeni başlangıcı kendiniz için bir umut ışığına dönüştürebilirsiniz. Onların anısını bu özel güne dahil etmek, hissettiğiniz boşluğu bir nebze doldurabilir. Örneğin, düğün sırasında onların hatırasına küçük bir anma köşesi hazırlamak ya da özel bir konuşma yapmak, onları yanınızda hissetmenize yardımcı olabilir.
Bu kadar büyük bir travma sonrası, hayatın tekrar anlamlı gelmesi zaman alabilir. Kendinizi bazen kaybolmuş, bazen de çaresiz hissetmeniz normaldir. Ancak unutmayın ki bu süreçte yalnız değilsiniz. Yaşadıklarınızın yükünü hafifletmek ve hislerinizi anlamlandırmak için bir uzman desteği almayı düşünebilirsiniz. Bir psikolog, hem bu travmanın etkilerini ele almanıza hem de yas sürecinizde daha sağlıklı bir yol haritası oluşturmanıza yardımcı olabilir. Psikolojik danışmanlık, aynı zamanda suçluluk ve pişmanlık gibi duygularla baş etme konusunda da etkili bir destek sağlayabilir.
Yazı yazmak gibi ifade edici araçlar da duygularınızı dışa vurmanıza ve anlamlandırmanıza yardımcı olabilir. Duygularınızı bir günlükte paylaşmak ya da kaybettiklerinize mektuplar yazmak, bu süreçte bir rahatlama sağlayabilir.
Unutmayın, bu kadar büyük bir kaybın ardından iyileşmek zaman alır. Kendinize karşı nazik olun ve hissettiklerinizi bastırmaya çalışmak yerine onları kabul etmeye çalışın. Kendinizi suçlamak yerine, hayatta kalmanızın onların sevgisini ve anılarını yaşatmak için bir fırsat olduğunu hatırlayın. Bu, onların size bıraktığı en büyük miras olabilir.
Son olarak, kendinize zaman tanıyın. Yas süreci bir maraton gibidir ve herkesin bu süreçte ilerleme hızı farklıdır. Zor zamanlarda kendinize “Bu anıyı yaşamak, onları onurlandırmanın bir yolu olabilir mi?” diye sormayı deneyebilirsiniz.
Umarım cevabım faydalı olmuştur. Değerlendirilmesini istediğiniz farklı bir sorun veya aklınıza takılanları sorabilirsiniz. 🌸
Sevgiler,
Psikolog Betül Canbel