• Anasayfa
  • Sorular
  • Erkek arkadaşım ile görüşmemi ailem sürekli kısıtlıyor
Romantik İlişkiler

Erkek arkadaşım ile görüşmemi ailem sürekli kısıtlıyor

Gizli Kullanıcı19 Mayıs 2025 13:03

merhaba ben 24 yaşındayım erkek arkadaşım da aynı şekilde. annem benim en yakın arkadaşım gibidir onunla herseyi paylasırım gizli iş çevirmeyi sevmiyorum. erkek arkadaşım varsa da görüşmek istiyorsam da anlatırım. ancak yaşadığımız ilçe küçük bi ilçe olduğu için görüşmemi gitmemi uygun görmüyor adın çıkar diye bi düşüncelere gidiyor. bu çok afedersiniz geri kafalı düşüncesi beni aşırı rahatsız ediyor. ben zaten görüştüğüm kişi ile haftada bir görüşsem geç saatlere kalmadan eve gelsem bundan memnun kalırım öyle uçuk beklentilerim yok bi kahve bi pasta vesaire bi yemek yenilip sohbet edilse o bana yeter çünkü. ailemin özellikle de annemin koruma iç güdüsü geçmişte yaşadığım üzüldüğüm bazı üzücü ilişkilerimden kaynaklı olduğuna da eminim. herkesin aynı olmadığını anlatmaya çalışsam da büyük bi diktatörlük ile üzerimde baskı kurarak hayatıma aldığım almak istediğim kişi ile görüşmeme engel oluyor devamlı. o istiyor ki benim görüştüğüm erkek hemen gelsin nişan yapsın hemen evlenemesek bile. ama bu çok saçma napacağımı bilmiyorum annemin bu düşüncesi ve erkek arkadaşımın da ne zaman görüşeceğiz soruları arasından eziliyorum. bana lütfen bi akıl verir misiniz?

Bu soru 19 Mayıs 2025 16:31 tarihinde Psikolog Ayşe Tuba Aksakallı tarafından cevaplandı.

  • Cevaplandı

  • Paylaş:

Merhaba Sevgili Danışan,


Okurken ben de derinden bir "ah" çektim. O yoğun duygusal halinizi, o sıkışmışlığı, o gitmek ile kalmak arasındaki ince çizgide yürüyor olmanızı o kadar net hissediyorum ki... Gözlerinizdeki o karmaşık ifadeyi sanki ben de görür gibiyim. 👀


Evet, aynen öyle tarif ettiğiniz gibi, tam bir "iki ateş arasında kalma" durumu bu. Bir yanınızda o sıcacık, güvenli anne kucağı var ki çocukluğunuzdan beri size destek olmuş, yanınızda durmuş. Diğer yanınızda ise büyüyen, kendi kanatlarıyla uçmak isteyen, hayatı keşfetmeye hevesli, özgürlüğüne düşkün bir "siz" var. Bu iki arzu birbiriyle çatıştığında insanın kendini bir girdabın içinde hissetmesi çok doğal. Gerçekten de yorucu ve zihninizi allak bullak eden bir süreçten geçiyorsunuz.

Söyledikleriniz bana da çok tanıdık duyguları hatırlattı. İnsan, içten içe o güvenli limanda kalmak, annesiyle arasındaki o özel bağı korumak istiyor. Ama aynı zamanda o büyüdüğünü, artık kendi seçimlerini yapabilecek olgunluğa eriştiğini de tüm benliğiyle hissetmek istiyor. Hele ki sizin gibi küçük bir yerde yaşayınca, o meşhur "elalem ne der" baskısı, mahalledeki insanların fısıltıları insanın omuzlarında kocaman bir yük gibi hissedilebiliyor.


Annenizin endişeleri size belki biraz "eski kafalı" gibi gelebilir. Ama unutmayın ki o da kendi büyüdüğü çevrenin, kendi anne babasından gördüğü kaygıların süzgecinden geçerek hareket ediyor. Belki de sizi en büyük tehlikelerden korumak isterken, farkında olmadan sizi biraz sıkıştırıyor. Onun da derinde yatan "başına bir şey gelmesin, güvende olsun" gibi çok insani bir kaygısı var aslında.


Erkek arkadaşınızın beklentileri de gayet anlaşılır. İlişkinizde daha fazla vakit geçirmek istemesi, sizinle ortak hayaller kurmak, geleceğe dair planlar yapmak istemesi çok doğal. Ama siz tam bu iki farklı dünyanın arasında köprü kurmaya çalışırken, sanki arada kayboluyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Öyle anlar olur ki, insan kime neyi, ne kadar anlatacağını bilemez. Belki de içinizden defalarca "Bir durun! Ben biraz kendim için nefes alayım, düşüneyim" diye haykırmak geliyordur. Bu hislerinizin her bir zerresine kadar hakkınız var.


Bu gibi durumlarda, annenizle konuşurken kendi ihtiyaçlarınızı net bir şekilde ifade etmek gerçekten zorlayıcı olabilir. Aklınızda eminim şu düşünceler de dönüp duruyordur: "Onu kırmak da istemiyorum, ama biraz da esnemesini istiyorum." Aslında aradığınız şey tam da bu: bir denge. Belki annenize hislerinizi ve ihtiyaçlarınızı her zamankinden daha sakin, daha farklı bir tonda anlatmayı deneyebilirsiniz. Mesela, "Anneciğim, biliyorum bana çok güveniyorsun, beni çok önemsiyorsun. Ama ben de artık kendi yaşıtlarımla tanışmak, sosyalleşmek, kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Bana birazcık nefes alabileceğim bir alan açmanı rica ediyorum. Emin ol, sana anlatmadığım, paylaşmadığım hiçbir şey olmayacak" gibi... Bazen mantıklı açıklamalardan ziyade, duygularla konuşmak karşı tarafın kalbine daha çok dokunabilir. Kendi duygularınızı, korkularınızı onunla açıkça paylaşmak aranızdaki gerginliği bir nebze olsun azaltabilir.


Zaman zaman aile büyükleriyle iletişim kurarken örneklerden faydalanmak da işe yarayabilir. Kendi çevrenizde, sizinle benzer bir durumda olup da ailesiyle güzel bir denge kurmayı başarmış birinin hikayesinden kısaca bahsetmek ya da güvendiğiniz bir aile dostunuzun bu konuda size destek olmasını rica etmek de bir seçenek olabilir.


Unutmayın, kendinizi bu kadar baskı altında, sıkışmış hissettiğinizde, minik bir mola verip kendi iç sesinizi dinlemek, duygularınızı bir kağıda dökmek bile size iyi gelebilir. Kime, ne zaman, nasıl "dur" diyeceğinizi keşfetmek kolay bir süreç değil. Ama bu süreçte kendinizi yalnızlaştırmamanız çok önemli. Güvendiğiniz bir arkadaşınızla, bir akrabanızla ya da bir uzmanla konuşmak, içindekileri paylaşmak bazen omuzlarınızdaki yükü hafifletebilir.


Peki, bu söylediklerim sizde bir yankı uyandırdı mı? Ya da annenize bu tarz bir konuşma yapma fikri sizde bir direnç mi oluşturuyor? Eğer isterseniz, bu konuda birlikte farklı yollar da düşünebiliriz. Unutmayın, bu zorlu süreçte yalnız değilsiniz. 🌿✨


Sorunuz sizin için bir cevap olabildiyse, puanlayabilir ve görüşünüzü bizimle paylaşabilirsiniz. Bizlere sorularını yöneltmek isteyen başka arkadaşlarınız varsa onların da yararlanmasını sağlayabilirsiniz.


Sağlıklı günler dilerim.


Sevgiyle kalın.


Psikolog

Ayşe Tuba Aksakallı

Cevaplanmış benzer sorular